ÖZGÜRLEŞELİM Mİ ?
Tutsak mıyız ki özgürleşelim ?
Neden ve neye göre tutsağız?
Tutsak oluşumuzun emaresi nedir?
Benzeri bir ton sorunun tek cevabının olması ne kadar manidar değil mi!?
Evet, tek cevabı var ve hepimiz tutsağız!
Sayısız şeye tutsak ve sayısız şeye köle iken, yaşam içerisinde yaptığımız sayısız türbülans, köle olmaktan da kurtaramıyorken de tutsak.
Kendisindenbaşka kimseyi gözü görmeyen ve kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan ego, solo dans ile huzur ararken de tutsak…
İnsana, paylaşım ve bölüşüme dair rabıta yapmayı aklına dahi getirmeye insan, kendi ruhunu tırpaladığının farkında olmazken de tutsak…
Sağa sola atılan yapmacık gülüşler, kendi vicdanını tatmin etmesi bir kenara, vicdan hırpalayan yardım gösterileri ağızda ekşimsi tat bırakırken de tutsak…
Boyunlarda ki derinden kementlerle yaşamayı marifet sanan, cesur bir manevra yeteneğinden yoksunken de tutsak…
Emare mi?
Tamah!
Nedir tamah etmek?
Dur durak bilmez ihtiraslarımız, doymak bilmez karın ve gözlerimiz, tatmin nedir bilmez egomuz, tamah etmekten yana tam gaz giderken, sayısız şeylere devasa anlamlar yükleyerek istek, arzu ve şehvetlerimize cila çekmektedir tamah etmek…
Özgürleşelim mi?
Özgür olabilir miyiz?
Tamah ettiklerimizin tamamını hiçleştirmektir özgür olmak. Hiçbir şeye gereğinden fazla değer yüklememek, çok istediğimiz ve ulaşmak için kendimizi paraladığımız hiçbir şeyin ve kendimizin, ebedi ve dolayısıyla kalıcı bir değer olmadığını kanıksamaktır özgür olmak.
Korkmamaktır mesela özgür olmak!
Kimden, neden ve niye korkacağım?Kim benden ölümü savabilir? Korktuğum kişi ya da kurum en fazla ne yapabilir bana? Demek ve diyebilmektir özgür olmak. Üstelik olası korkularımın başıma gelmesi, Rabbim izin vermediği sürece imkânsız diyebilecek dinamik bir şuur, uyanık bir bilinç edinmektir özgür olmak.
Kime, neden gereğinden fazla saygı duyayım ki?
Kim bana takdir edilmemiş bir zenginliği, makam ve mevkii sunabilir?
Cenneti bahşedebilir kim?
Beni, Cehennemden yana garanti edecek yiğit kim? Diyebilmektir özgür olmak.
Fani olan şeyler için bu denli çırpınmanın bu denli canhıraş mücadele etmenin anlamsızlığını kanıksamak, elinin tersi ile itebilir bir şuurla mümkündür özgür olabilmek…
Bir sabah kalktığında bütün bir bahçenin kupkuru bir kül yığınına, evlerin, arabaların ve bütün ihtişamın bir dakikalık işinin varlığını içselleştirebilmektir özgür olmak…
Öyle sözde değil haaa
Taaa yürekten, inanarak, kendini kandırmadan, her şeyimi sana adadım diyebilecek bir yürek taşımakla mümkündür özgür olmak.
Kimi, delicesine neden seveyim? Kim, neden buna layıktır? Diye soracak, sorgulayacak ve bütün bunlara anlamlı ve dopdolu bir cevap vermekle mümkündür özgür olmak…
Birkaç dakikalık arzuların, tutkuların, şehevi dürtülerin sanal hazlarına dair uyanık, nefsine dur diyebilecek ve gözünü kırpmadan elinin tersi ile itebilecek bir ruh ve vücut dinginliğine sahip olmakla mümkündür özgür olabilmek…
Tefekkür, tedebbür etmiş bir akıl, selim bir düşünce, teslim olmuş bir ciddiyet ile secde edip birlemekle mümkündür özgür olabilmek…
Olsa da olur olmasa da diyebilecek bir doygunluk, olmaması, olmasından daha hayırlı ise istemiyorum diyebilecek bir vakar mümkündür özgür olabilmek…
Kin, nefret, intikam ve haset cinsinden dürtü ve duygularını frenlemek değil, bir de ıslah etmek ve edebilmekle mümkündür özgür olabilmek…
Her şeye ama evvela kendine gem vurabilmektir özgür olmak.
Korkularından arınmış, gereksiz yere ve gereğinden fazla büyütülmüş sanal sevgilere, ilgi, alaka, iltifat ve ağırlanmalara dair geçici bir heves olduğunu sindirebilecek bir şuurla mümkündür özgür olabilmek…
Sayısız sevgiyi, sayısız korkuyu, sayısız saygıyı, sayısız iltifat ve ikramı tek’e indirgemek ve hakkı hak sahibine vermekle mümkündür özgür olabilmek…
Ölüm!
Ölüm gerçeğini salt kabullenmek değil, her an ve üstelik seve seve beklemek ve beklerken umut içerisinde olabilecek birhayat geçirebilmekle mümkündür özgür olabilmek…
Kopmak mesela maldan, mülkten, anadan, babadan, yardan, yarenden, çoluk çocuk, makam mevki hülasa geçici ne varsa hepsinden geçebilecek bir içtenlik sahibi olabilmektir özgür olabilmek.
Anam babam, eşim aşım, malım mülküm, makamım mevkim, atım, yatım, katım diyenler!
Sayısız şeye kul, sayısız şeye bağımlı ve üstelik hiçbir ehemmiyeti, kalıcılığı ve gerçek değeri olmayanlara kölesiniz !
Buyrun özgürleşmeye…
