banner4
19.10.2019, 18:34

TAM DA BU ORTAM DA ÜLKE YÖNETMEK

Adeta bütün dünya ülkelerinin iki yüzden öte yüz ve tavır takındığı, tam, işte bu ülke ile bir ilişki kurabilirim dediğimizin üzerinden birkaç saat dahi geçmeden bir başka yüz ve tavır takınıldığı bir ortam da ülke ve ordu yönetmek…

Bir tarafta ABD, bir tarafta Rusya ve diğer tarafınız da Avrupa ülkelerinin birbiri ardına sırt dönen ve sadece bununla da iktifa etmeyip hesap üstüne hesaba düştükleri bir zaman diliminde; kendi kamuoyunuzdan aldığınız moral ile yola revan olmuşken, Arap liginden gelen berbat ötesi tiz bir ses sonrası ülke yönetmek…

Kendi ülkeniz içinde çıkan bir takım ayrıksı, tatsız, tuzsuz ve hatta haksız sesleri sineye çekeyim derken stratejik ortaklarınızın, müttefiklerinizin, dindaşlarınızın ve daha bilmem neyiniz olanların aykırı tavırları arasında ülke ve ordu yönetmek…

İçerisine girdiğiniz topraklarda, askerlerimizin bir an da sayısız milletten asker, terörist ve daha bilmem neler ile karşılaşması an mesabesinde iken ülke ve ordu yönetmek…

Bir anlık hata sonrası atacağınız bir kurşunun adres şaşırmasının nelere mal olacağının düşüncesinin dahi maliyeti şu kadar büyükken, onu gözeteyim, buna karışmayayım, şuna dokunmayayım diye kılı kırk yarma zorunluluğu ve zorluğunun tam orta yerinde devlet ve ordu yönetmek…

Her an herhangi bir kör kurşuna hedef olabilme olasılığının bu denli yüksek olduğu bir harekât içerisinde, böyle bir durum karşısında takınılacak tavrın ve akabinde oluşabilecek birden fazla cephenin açılabilme riski içerisinde bir devlet ve ordu yönetmek…

Günün değil, artık saatlerin ve hatta dakikaların dahi hayati bir önem arz ettiği sürecin tam ortasında, bir anlık göz kırpmanın dahi yüksek maliyet getireceği bir zaman diliminde ülke ve ordu yönetmek…

Bir gözünüz saha da ve diğer gözünüz Avrupa, ABD, Rusya, Çin ve Arap coğrafyasın da olması gerektiği bir süreçte, on gözün dahi yetersiz kalacağı bir ortamda ülke ve ordu yönetmek…

Her saça ayrı bir tarak, her damağa ayrı bir tat vermek, herkesin hesabının ne ve ne kadar olduğunu bilmek ve bütün bunların yanı sıra bir de kendi ülkenizin ve milletinizin bekasını, geleceğini ve çıkarlarını düşünmek zorunda olduğunuz bir ortam da ülke ve devlet yönetmek…

Bin bir çeşit satranç tahtası ve bin bir çeşit rakibin ve her birinin bambaşka hamlelerini görecek, görmeden evvel tahmin edecek, tahmin etmekle de kalmayıp ona göre bir strateji ve hamle geliştirme zorunluluğunun tam orta yerinde ülke ve ordu yönetmek…

Kimden, nereden ve nasıl bir hamle geleceğini hesap etmek, gelecek hamlenin nereye ve hangi tonda vuracağını kestirmek, herhangi bir kesintinin nerelere dokunacağını hesap edip, eldekilerin ne kadar açığı kapatacağını ön görüp tedbir almanın hayati önem arz ettiği bir ortam da ülke ve ordu yönetmek…

Stoğun ne kadar olduğunu, ne kadar götüreceğini ve devamının nasıl ve hangi imkânlar ile tedarik edileceğini hesaba katmak, bütün bunların hesabını yaparken dışarıya bağımlı olmadan kendi öz kaynakların ile yapma zorunluluğunun tam orta yerinde ülke ve ordu yönetmek…

Saydıklarım ama saydıklarımdan çok daha fazlasının ve büyüklerinin her an kapı önünde olduğunu bilerek teyakkuz halinde olmak, en az zayiat ile en büyük hasılatın nasıl ve hangi hamleler ile mümkün olabileceğini, en küçük hesapları da hesap etmenin gerektiği bir ortam da ülke ve ordu yönetmek…

Zor Vallahi zor Billahi…

Bizler, evlerimizde oturarak ve bilgiye dair üç beş kırıntımız ve kırıklıklarımız üzerinden kimi zaman haklı kimi zaman haksız, kimi zaman yerli kimi zaman yersiz, kimi zaman miktarınca kimi zaman hadsiz eleştiri ve yorumlar yaparken, tam böyle bir ortam da ülke ve devlet yönetmek…

Bütün bu hakikatlerin genel geçerliliği

Bütün bu ince işçiliğin, devlet yönetme safhasının her mertebesinde ve her zaman diliminde gerekliliği, kendisini bir kez daha dikte ettirmiştir.

Bu hassasiyet, bu devlet yönetme ciddiliği, bu kriminal yaklaşım bir lahza dahi göz ve kulak ardı edilebilir bir durum değildir. Bundan sonra ki her hareket, harekât ve icraatların aynı hassasiyet ve aynı ciddiyetle devreye sokulması, bundan sonra ki her türlü karşı çıkışları, aykırı sesleri ve hatta bütün yaptırımları hiçleştirmesinin yanı sıra, ortaya konulmasının dahi belini kıracaktır.

Bu dilek ve temennilerimi,  Rabbimiz devletimizi, milletimizi ve ordumuzu muzaffer eyle duası ile noktalıyorum.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu