banner4
09.02.2022, 23:16

BÖLGEMİZDE SAVAŞ TAMTAMLARI VE MUHTEMEL SONUÇLARI

Son zamanlarda bölgemizde ve dünyada en çok konuşulan ve merak edilen konu: Rusya Ukrayna’ya saldıracak mı? Saldırırsa bölgede  ve dünyada yansımaları ve sonuçları ne olabilir?

Bence, evet Rusya Ukrayna’ya girecek. 

Neden mi? 

1- Rusya eski şaşaalı günlerine doğru ilerlerlerken, ABD hızla çöküşe doğru gidiyor. Yani konjonktür, eski SSCB hayalleri kuran Putin’in lehine.

2- Avrupa’nın ve kısmen de Türkiye’nin doğalgazı Rusya’dan geliyor. Bu kış-kıyamette Rusya doğalgazı keserse yani bunu bir silah gibi kullanırsa Avrupa’da kimse gıkını çıkaramaz. Bu sadece ısınma ihtiyacı için değil; Avrupa’da birçok ülkede sanayiinin çarkları duracaktır. Avrupa’da hiçbir ülke bunu göze alamayacaktır.

3- Eski SSCB hayalleri canlanan Putin’in, kendi sınırının dibindeki ve çoğunluğu Rus kökenli olan Donbass bölgesini ilhak ederek hem sınırlarını genişletecek, hem de oldu bittiye getirerek ilhak ettiği Kırım gibi üstüne yatacaktır. Bu Rusya’yı bir taraftan genişletecek, bir taraftan da Putin’in içeride ve dışarıda güç gösterisi olacaktır.

4- Türkiye’nin bölgede giderek artan ağırlığı,  savunma sanayii başta olmak üzere bir çok alanda geldiği nokta, Türk Devletleri Birliğinin kuruluşu ve hızla kurumsallaşmaya doğru ilerlemesi, birçok ülkedeki askeri üslerimizin bulunması, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Suriye’de, Azerbaycan/Dağlık Karabağ’da vs duruşumuz ve başarılarımız gibi hususlarda egemen güçler rahatsız. 

Bunun muhtemel bir Ukrayna-Rus Savaşıyla ne alâkası var diyeceksiniz: Rusya’nın tam böyle bir konjonktürde Ukrayna’da gerçekleştireceği başarılı bir operasyonu, Türki Cumhuriyetlere aba altından sopa göstermek olacaktır en azından. Ve bu konuda, Rusya’ya Çin de destek verecektir.

5- Rusya, Ukrayna sınırına (bilinen) 150.000 askeri ve gelişmiş silah ve mühimmatı boşuna yığmadı. Diyor ki, ya güzelce verin ya da girip alacağım. 

6- Daha birkaç gün önce Putin’in Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u bir eli cebinde karşılaması, hoşgeldin diyerek elini sıkmaya bile gerek görmeden uzun bir masanın diğer ucuna buyur etmesi, basın toplantısından sonra ve ev sahibi olmasına rağmen Macron’u beklemeden çekip gitmesi elbetteki doğal veya tesadüf değildi. Bu hareketleri ve mesajları da sadece Fransa Cumhurbaşkanına karşı değil, onun nezdinde tüm Avrupa’ya ve NATO’ya idi bence. Ve adeta siz de kimsiniz, hodri meydan dedi.

7- Bu savaş olacaksa, ne yazıkki zamanı yaz gelmeden yani Şubat ve Martta olacaktır, çünkü her yönden Rusya’nın işine gelecek olan, kış şartlarıdır.

8- ABD, İngiltere gibi ülkeler sadece birkaç protesto ve cılız ambargolarla olayı geçiştirirler; aynı Kırım’ı ilhak ettiğinde yaptıkları gibi. Ki ben bunların da el altından anlaştıklarını yada anlaşmak üzere olduklarını düşünüyorum.

9- Evet, el altından ABD ile Rusya’nın, hatta ABD-Rusya-Çin’in anlaştıklarını düşünüyorum. En iyi ihtimalle bile ABD buna çaresizlikten evet demek zorunda kalmıştır. Ortadoğu’dan çekilmeyi planlayan ABD’nin burada Rusya ile savaşmaktansa, anlaşıp kendisi de birşeyler koparmanın peşinde olacaktır.

10- Rusya, sadece ABD ile değil, Çin’le de ayrıca konuştu ve anlaştı bence.

Neticede bu savaş ABD ve Çin’in de işine gelecektir.

11- Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla, bu savaş başka bölgelere yayılmadan, sadece  bu saldırı ile sınırlı kalırsa, saldırıdan birkaç ay sonra barış görüşmeleri başlar. 

Rusya aldığının birazını geri vererek çekilir; ancak bu kez Rusya’nın asıl kazancı, 8 yıl önce ilhak ettiği ve dünyanın bunu resmen tanımadığı Kırım’da olur. Yapılacak bu barış görüşmelerinde Rusya Kırım’ı dünyaya kabul ettirerek Kırım’ı resmî olarak da sınırlarına katmak isteyecektir. Bu ayrıntı önemlidir.

12- Öte yandan, Almanya’nın, Ukrayna krizinde Rusya’nın yanında yer alması da oldukça dikkat çekicidir.

İkinci dünya savaşını müteakip, 1945’te kayıtsız şartsız teslim olan Almanya’nın 100 yıl süreyle blokelenmiş olan bir kısım haklarını daha erken geri alabilmek için, Rusya’ya oynadığını düşünüyorum. Bu aynı zamanda Almanya’nın ABD’yi ve gerekirse AB’yi gözden çıkarabileceğini de göstermesi bakımından önemlidir.

Ancak öyle yada böyle hem AB’nin en güçlü ülkesi ve hem de NATO’nun önemli bir üyesi olan Almanya’nın bu tutumu AB ve NATO içerisinde bir çatlak oluşturacağı için Rusya ve Çin’in işine gelecektir.

Peki, Allah korusun bu senaryo gerçekleşirse dünyada ve bölgemizde neler olur?

1- Müsait konjonktürü yakalarsa, Uzakdoğu’da Çin Tayvan’ı işgal eder. Bununla da yetinmez Doğu Türkistan’ı da tamamen kontrolü altına alır.

2- Çin-Tacikistan işbirliği ile, Türki Cumhuriyetleri de rahat bırakmazlar. Amaçları bir yandan Doğu Türkistan konusundaki korkuları, diğer taraftan Türk Devletleri Birliği’ni baltalamak olacaktır. Bu konuda Rusya da el altından destek verir.

3- Hindistan, bu karışıklıkta, Özellikle Keşmir konusunda Pakistan’a maalesef bir pislik düşünecektir.

4- ABD, burnunun dibindeki başta Venezuela olmak üzere birkaç ülkeyi halletmeye, en azından kukla yönetimler kurmaya çalışacaktır. Bu konuda Rusya ve Çin susacak, ABD de onlara göz yumacaktır.

5-Bölgemizde, bu güçlerin akıl hocalığında bizi Yunanistan’la savaştırmak isteyeceklerdir. Yunanistan bu oltaya çok rahat gelecektir. Ayrıca, ABD maalesef binlerce askerini oraya boşuna yığmadı. O yığınak bence, Rusya’ya karşı değil bize karşı yapıldı. Ama sorun yok, derslerini verir, alacağımızı alır göndeririz Allah’ın izniyle.

6- Petrol ve doğalgaz zengini İran’ın da başı derde girecektir. Hem İsrail’le, hem Azerbaycan’la. Ki geçenlerde İran Cumhurbaşkanının Rusya ziyareti sıradan, rutin yada tesadüfi değildi. İran Rusya’ya “Bizi Azerbaycan’a, Türkiye’ye, İsrail’e, ABD’ye karşı koruyun, biz de bize düşeni yaparız demiştir”. İran’ın en büyük korkusu, şimdilik kendi egemenliğinde olan Güney Azerbaycan bölgesi çünkü.

7- Zayıf bir ihtimal olsa da, tüm bunlar, bölgesel kalmayıp bir dünya savaşını tetikleyebilir. Maalesef bu ihtimali bile varsaymak lazım.

8- Bu süreç, eğer Ukrayna’yla sınırlı kalmazsa daha önceden olduğu gibi, dünyada yeni bloklar ve bloklaşmalar olacaktır.

9- Ekonomisi güçlü bir ülke olan Almanya’nın, Rusya’nın yanında yer alması, dünyada yeni dengeler kurulurken oldukça önemli olacaktır. Bu yeni dünyada ABD’nin “out”, Çin-Rusya işbirliğinin “in” olduğunun da göstergelerinden birisidir.

10- Bugün itibariyle gelinen noktada, sadece bölgemizde değil, Kafkasya’da, Orta Asya’da, Ortadoğu’da, Afrika’da ve Balkanlar’da Türkiyemiz olmadan ve bizim olur vermediğimiz bir oyunun da, yeni bir dünya düzeninin de, kalıcı yeni bir dünya dengesinin de kurulamayacağını tüm dünya ve 2. Dünya Savaşını sonrası oluşan emperyalist egemen güçler gayet iyi anlamış durumdalar.

11- Yeni dengeler kurulacak olursa, ülkemiz de bu kez masada yer alacak, ancak 2. Dünya Savaşı sonrası Yalta Konferansı olarak bilinen Churchill, Stalin ve Roosevelt’in katılımıyla yapılan toplantıda olduğu gibi paylaşılan ülkelerden birisi olarak değil, paylaşan yada en azından belirleyici ülkelerden birisi olarak masada yerini alacaktır. 

Hani ünlü bir söz var ya: “Masada davetlilerden birisi değilseniz, menüye bakın, yenileceklerden birisi olabilirsiniz” diye. Bu söz maalesef her zaman geçerlidir.

12- Ülkemizin böyle bir masada bulunması, emperyalist düşüncelerle değil, kendisinin ve mazlum devletlerin haklarını koruyucu ve adalet tesis edici ve ettirici olarak olacaktır Allah’ın izniyle.

Peki böyle bir savaş çıkarsa Türkiye’mize ne mi olur? 

İçeride ekonomik sıkıntılar gibi zamanla aşılacak konular dışında birşey olmaz. Ve biz de Misak-ı Milli konumuzda işimize bakarız.

Her türlü yokluklara, yoksulluklara, ihanetlere, tükenmişliklere ve hatta mandacılara rağmen, adeta küllerinden doğarak Gazi Mustafa Kemal Paşa liderliğinde yeniden ve daha güçlü var olmuş bu asil ve necip milletimiz, şimdi çok daha güçlü, çok daha bilinçli ve çok daha azimlidir ve inşallah Allah c.c.’de bizimledir.

Ayrıca böyle bir savaş yine de olacak olsa bile, öncesinde Cumhurbaşkanımızın davetleriyle Türkiye’de Putin’in ve Zelenski’nin iştirakleriyle yapılacak bir barış görüşmesi, tüm dünyaya muhteşem bir mesaj olacaktır ki, ben bu toplantının olacağına da inanıyorum.

Çok kısa ve özet olarak düşüncelerimi yazmaya çalıştım.

Şubat ve Mart ayları oldukça riskli.

Umarım bu savaşların hiçbiri olmaz. Ama olursa ve bizi de bulaştırırlarsa, bismillah der gerekeni yaparız.

Esasen, temennim odurki, bir savaş illaki olacaksa şimdi değil de şöyle bir 10–15 sene sonra olsun da, başta savunma sanayimiz olmak üzere biraz daha büyüyelim.

Ancak, yine de, her ne olursa olsun, Türkiyemiz daha da güçlenerek çıkacaktır Allah’ın izniyle, bu kesin. 

Milletimiz zor zamanlarda, kendi içindeki haklı-haksız tüm çekişmeleri bir tarafa bırakarak, mevzu vatansa gerisi teferruattır diyerek tek yumruk olmayı her zaman bilmiştir. Bunun en güzel örneği 1974 Kıbrıs Barış Harekatımızdır.

Önce Cenab-ı Allah’a, sonra devletimize ve devletimizin basiretli rahmani aklına, daha sonra milletimize her zaman güvendim, şimdi de güveniyorum.

Ve yine inanıyorum ki, bu asır, bizim asrımız olacaktır.

Tedbiri elden bırakmadan, her türlü kötü senaryoya karşı dikkatli olmaya ve çalışmaya devam.

Görelim Mevlam Neyler, Neylerse Güzel Eyler.

Allah var, Gam yok!..

Yorumlar (0)
12
az bulutlu