MİHRİYE YALAZI

Bu makalemizde, Eylül 2020 tarihinde çeşitli ulusal gazetelere haber ve/veya röportaj olarak yansımış bir konuyu, daha doğrusu, vatan-millet sevgisinin paradan puldan, herşeyden önce geldiğine dair yaşanmış bir hadiseyi derleyip yazmak istedim.

Manisa'nın Akhisar ilçesinde Hashoca mahallesinde yaşayan 86 yaşındaki Mihriye Yalazı, Yunan armatör Aristotle Onassis'in doğduğu ev olarak bilinen 3 katlı tarihi evini, Onassis Vakfı'nın 3 milyon Euro'luk (bugün için yaklaşık 45-46 milyon lira) teklifine rağmen satmadı.

Dünyanın sayılı zenginlerinden Yunan armatör Aristotle Onassis’in 1906 yılında Manisa’nın Akhisar ilçesinde doğduğu tarihi evi 1972 yılında Mihriye Yalazı’nın eşi Cemal Yalazı tarafından satın alındı ve evin tapusunu dört çocuğunun annesi olan eşi Mihriye Hanım’ın üzerine yaptırdı.

Cemal Yalazı’nın 2004 yılında vefat etmesiyle, Mihriye Yalazı evde yalnız yaşamaya devam etti.

Ünlü Yunan armatörün adına kurulan Onassis Vakfı’nın yöneticileri, bir kaç sene önce Yunanistan’ın İzmir Konsolosluğu yetkilileri eşliğinde evi görmeye geldi. Evi, vakıf adına satın almak istedi. Ancak Mihriye Yalazı evini satmadı.

“YUNAN BAYRAĞI DALGALANMASIN DİYE SATMADIM”

2020 yılının Eylül ayında çeşitli ulusal gazetelerde ve haber sitelerinde yer alan röportajda Mihriye Yalazı, tarihin izlerini taşıyan koruma altındaki üç katlı eviyle ilgili olarak yaşananları şu şekilde anlatıyor:

“Onassis adına kurulan vakfın yöneticileri, Yunanistan’ın İzmir Konsolosluğu yetkilileriyle birlikte gelerek evi görmek istediler. 

Evi satın almak için üç milyon euro (bugünkü kurdan yaklaşık 45-46 milyon TL) teklif ettiler. 

Teklif edilen bu parayı aile fertleriyle konuştuk, değerlendirdik ve tabi teklif edilen para karşısında çok şaşırdık. 

O tarihlerde Akhisar’da Garnizon Komutanı olan Cüneyt Kavuncu konuyu duymuş, ziyaretimize geldi. Vatan sevdalısı, milliyetçi bir Türk askeri olan Kavuncu, bu evi satmanın vatanı satmakla eşdeğer olduğunu, burada Yunanistan bayrağının dalgalanacağını, Akhisar Askerlik Şubesi’ndeki Türk Bayrağı ile Yunan Bayrağı’nın aynı sokakta bulunmasının her Türk’ü yaralayacağını anlattı. 

Ben bu sözlerle burada Yunan bayrağının dalgalanmasını kabul edemeyeceğimi anladım. Eşim ile mutlu günler geçirdiğimiz bu evi Onassis Vakfı’na satmama kararı aldım”.

Mihriye Yalazı annemizden de, onu ziyaret ederek, evini satması durumunda oluşacak olumsuz durum, imaj ve algıları anlatarak satmamasına ikna eden dönemin Garnizon Komutanımıza teşekkür ediyoruz; Allah onlardan razı olsun.

Bu hadise, vatan ve millet sevgisinin, paradan puldan ve herşeyden çok daha önce geldiğinin en güzel örneğidir. Bu kadar büyük paraları birçoğumuzun ömrü boyunca kazanması ve hatta bir arada görmesi bile mümkün değildir. Ancak bu denli büyük bir teklif karşısında dik durmak, teklif edileni elinin tersiyle itebilmek, ancak müthiş bir vatan ve millet sevdalısı olmakla açıklanabilir.

2’sine de Allah razı olsun diyor, Cenab-ı Allah’tan sağlıklı uzun ömürler diliyorum..

YanıtlaYönlendir