banner4
24.02.2024, 12:12

​​​​​​​"siyasetin matematiği" "Kaos ve Düzen"

Kaos varsa; sistem sancılıdır;

Sistem çürümüşse; kaos kaçınılmazdır..!

Kaostan düzen çıkarmak mümkün mü? elbette mümkün..!

İdeolojilerin yıkıldığı gün, arkalarındaki toplum desteğinin bittiği gündür.

İyilik, kaynağından sürekli beslenen ışık gibidir; yansıdıkça şiddetlenir.

Kanla ve intikamla beslenen ideolojilerin yıkıldığı gün, arkalarındaki toplum desteğinin bittiği gündür.

İyilikten istifa ederseniz; Lânetinizin ilk düşmanı siz olacaksınız...!

Bir toplumun gücünü belirleyen, sahip olduğu nüfusun çokluğu değil, buluşturduğu, kardeşlik ve ruhsal ortaklıkların çokluğudur.

En güçlü ruhsal enerji, imana dönüşmüş düşünce ve birlik  üzerinde yeşerir.

AK Parti ve Siyaset…

AK Partiyi siyaset geleneğinin teknik yada teorik kriterleriyle değil kendi özel bağlamında bir “olgu” olarak ele almak gerekiyor.

AK Parti nin devletle olan izdivacı ön sevişmesiz bir zifafın saldırgan şehveti olarak örneklenebilir.

Bu hamal yada kamyoncu usulü saldırganlığı, iktidara hükmedenlerin sosyoekonomik statüleri ve beslendikleri referansların bunaltıcı baskılarıyla ilişkilendirmek mümkündür.

AK Parti’nin; Etiği, politiği ve diyalektiği kendi şahsiyle anlamlı ve kaimdir. Çarıklıların iskarpin, sarıklıların fötr şapkayla piyasa yaptığı yeni bir sosyal sınıf…

Musa ile Firavun arasındaki kayıp ahali.

Siyasi bir parti değil, bir iktidar oligarşisi...

Siyaseten bir yere oturtmak için fazlasıyla ıkınmak gerekebilir.

Dolayısıyla farklı umdelerle izahı daha makuldür.

Kendi yalanına iman eden bir inanış biçimi…

Ekzistaniyalist bir şifre.

Üstünde tek satır yazı olmayan Çin Seddi yüksekliğinde bir kitabe.

Bir cahiliye şiiri.

Bir beleş zafer epiği.

Yalancı Patrici’lerin dizlerinde ağlayan içten hesaplı Plebler topluluğu.       Poyrazdan emin yerde kurulmuş bir baraka. 

Turfa bir felsefe.

Biraz Ahd-i atik, biraz Yuhanna ve biraz da Mevlana…

Rüzgarda titreyen bir kandil.

Harb-u darb, ceng-u şer romantizmi.

Rüyası görülmemiş bir ikbal.

Duası unutulmuş bir zafer.

Abdestsiz kılınmış bir namaz…

Biraz helva, biraz hülya.

Son tahlilde, “bu devlette yerim yokmuş, keşke bir yalan olsaydım” ayarında bungun bir dize.

Hamaset, husumet ve hamakat üçgeni.

“Korku” ve “nefret” filmi…

Bakır tastaki şarap, ekmek arası tabanca..

Biraz kül, biraz duman.

. AK Parti yi siyaseten değerlendirecek bir zihniyete şaşılır.

Bir güruh…

Bir bilinmezlik…

Bir köy kahvehanesinin eğlencelik menkıbesi…

Bir çeşit yağ, un ve şeker bileşimi…

Adına helva mı dense..

AK Parti İktidarı uygulaya geldiği tüm politikalarda İslam öncesi cahiliye döneminin adetlerini hatırlatmaktadır.

Trajikomik bir hadisedir bu durumu.

Hazreti Ömer’in “aklıma geldikçe gülerim” dediği bir cahiliye  adeti…

3 kasımdan önce seçim meydanlarında propagandaya dönüşen bir helva örneği vardı AK Parti’nin. “Yağ var, un var, şeker var, ama helvayı yapacak usta yok” diyen “Helvacı Başbakan”a baktıkça hazreti Ömer’in o trajikomik pişmanlığını hatırlamamak mümkün değil.

90 lı yılların kaosundan düzen devşiren ve umutla iktidara gelen AK Parti;

“ADALET” ve “KALKINMA” kavramlarını bir araya getirerek kendine isim yapan İktidar partisi kendi içinde barındırdığı zıtlıklarla kötü bir imtihan vermiştir...!

Kardeşanedir eleştirimiz; Ebuzeranca dır sitemimiz..!

Yorumlar (0)
12
az bulutlu