banner4
26.07.2022, 09:16

PROF. DR. HALİL İNALCIK

Halil İnalcık, 1. Dünya Savaşının devam ettiği, halkın fakr-u zaruret içinde yaşadığı, daha bıyığı bile terlemeyen delikanlıların askere alındığı, Osmanlı’nın bir çok cephede savaştığı, babasının sürgünde olduğu, 7 Eylül 1916 tarihinde, Bahriye Binbaşısı olan dedesi Seyit Mehmet’in konağında dünyaya gelmiştir.

Babası Kırım göçmenlerinden Seyit Osman Nuri Bey, annesi Ayşe Bahriye Hanımdır. Ailesi 1924’te Ankara’ya yerleşmiştir.

İlk ve Orta Öğrenimini 1923-1931 yılları arasında Ankara Gazi Mektebinde tamamlamıştır. Bu dönemde 1 yıl kadar Sivas Muallim Mektebinde de okumuştur. Liseyi Balıkesir Necati Bey Muallim Mektebinde tamamladıktan sonra, 1936 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi Bölümünde yüksek öğrenimine başlamış ve 1940 yılında mezun olmuştur.

Tarihi seçmesinde lisede tarih öğretmeni olan Abdülbaki Gölpınarlı’ya karşı sevgi ve saygısının yanısıra tarihe olan merakı da etkili olmuştur.

Ankara’da DTCF’de okurken derslerini aldığı hocaları arasında Fuat Köprülü, Muzaffer Göker, Yusuf Hikmet Bayur, Şemsettin Günaltay gibi çok değerli hocalar vardır. Bunlardan özellikle Ord. Prof. Fuat Köprülü, kendisi üzerinde çok etki bırakmıştır. 

Mezuniyeti için hazırladığı “Devlet Başkanı ve Başkomutan olarak Timur” konulu mezuniyet tezi Fuat Köprülü’nün dikkatini çekince, kendisinin Yakınçağ Tarihi Kürsüsünde asistan olmasına referans olur ve Halil Hocanın akademisyenliği bu şekilde başlar.

1940 yılında aynı fakültede asistan olarak göreve başlamıştır. 

1942 yılında “Tanzimat ve Bulgar Meselesi” adlı doktora teziyle doktorasını tamamlamıştır.

1943’te “Viyana’dan Büyük Ric’ate Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığı” başlıklı teziyle Doçentliğini almıştır.

1945 yılında Ankara Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun Şevkiye Işıl Hanımla evlenmiştir.

AÜ DTCF’de uzun yıllar “Osmanlı ve Avrupa Tarihi” üzerine dersler vermiştir. Bir dönem Mülkiye’de de tarih dersleri vermiştir.

1947 yılında Türk Tarih Kurumu üyeliğine seçilmiştir.

1949-1951 yılları arasında İngiltere’de British Museum’da Türkçe yazmalar üzerinde araştırmalar yapmış ve 1951’de Türkiye’ye dönmüştür.

1951 yılında Bursa Şer’iyye Sicilleri üzerinde çalışmaya başlamış ve kendi girişimleriyle İstanbul’a gönderilerek Topkapı Sarayında atölyede düzenlenip, temizlenip ciltlenerek Bursa’ya geri gönderilmiştir.

Haziran 1952’de “Viyana Bozgun Yıllarında Osmanlı-Kırım Hanlığı İşbirliği” teziyle Profesör ünvanını almıştır.

Columbia, Princeton, Pennsylvania, Londra ve Harvard Üniversitelerinde ziyaretçi profesör olarak dersler vermiştir.

1972 yılında AÜ DTCF’den emekli olmuş ve aynı yıl davetle gittiği ABD’de Chicago Üniversitesinde Osmanlı Tarihi Kürsüsünü kurmuştur. 

1973’te “The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 (Osmanlı İmparatorluğu’nda Klasik Çağ/Dönem - 1300-1600)” adlı kitabını yayınlamıştır.

Profesör Halil İNALCIK, Osmanlı/Türk Tarihi araştırmalarının ortaya çıkardığı yeni bilgi ve bulguların en üst düzeyde paylaşılıp tartışılması için “İnternational Association for Social And Economic History of Turkey (Uluslararası Türkiye Sosyal ve Ekonomi Tarihi Derneği)” isimli uluslararası bir dernek/birlik kurmuştur.

1986 yılında Chicago Üniversitesinden emekli olmuştur.

1993’te Bilkent Üniversitesinde Tarih Bölümünü kurdu. 23 yıl boyunca Bilkent Üniversitesinde yüksek lisans ve doktora öğrencilerine seminer dersi vermiştir.

İlki 1997’de Hacettepe Üniversitesinde olmak üzere, 11 tane uluslararası konferans düzenlenmesine öncülük etmiştir. Konferansların konusu Türk ve Osmanlı tarihidir.

2000 yılında, İstanbul’un sosyal ve ekonomik tarihi için oldukça önemli olan “Halil İnalcık Araştırma Projesini” hayata geçirmiştir.

2003 yılında Bilkent Üniversitesinde “Halil İnalcık Center for Ottoman Studies (Halil İnalcık Osmanlı Araştırmaları Merkezi)”ni kurdu ve yıllardan beri oluşturduğu birikimlerini ve arşivini bu merkeze bağışlamıştır.

Çok iyi düzeyde Osmanlıca, İngilizce, Fransızca ve Almanca; orta üst seviyede Arapça, İtalyanca ve Farsça biliyordu.

Özer Ergenç, İlber Ortaylı gibi Türk ve Farina Zarinebaf, Rhoads Murphey gibi birçok yabancı hocaların Doktora Hocasıydı. Kendisinin doktora hocası ise Ord. Prof. Dr. Fuat Köprülü idi. Fuat Köprülü aynı zamanda, onu akedemisyenliğe yönlendiren ve yol gösteren hocası idi.

Tarihçilerin Kutbu olarak isimlendirilen Prof. Halil İNALCIK, 20. Yüzyılın sonunda Cambridge’de bulunan Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2000 ilim adamı arasında gösterilmiştir.

100’lerce kitabı, çok sayıda makalesi yayınlandı. Bunlardan birisi, Prof. Suraiya Faroqhi’yle birlikte E.J. Brill’in (Leiden) (Hollanda’da kurulmuş, Hollanda’lı uluslararası bir akademik yayıncı kuruluş) yayınladığı ve aynı zamanda editörlüğünü yaptığı “Osmanlı İmparatorluğu ve Mirası (The Ottoman Empire and Its Heritage)” isimli 38 ciltlik eser, Osmanlı tarihini Batı dünyasına tanıtan en önemli eserler arasında yer aldı.

Halil Hocaya göre Osmanlı’nın devlet statüsünü kazanması, 1302’de Yalova’da Bizans’la yaptığı Bafeus Savaşıyla gelen zafer ile olmuştur.

Tanınmış ABD’li sosyal bilimci Immanuel Wallerstein, Halil İNALCIK Hocanın bıraktığı eserler için, “göz kamaştırıcı bir hazine” ifadesini kullanarak, yeni kuşak tarihçilerin Akdeniz, Balkan ve Osmanlı tarihi üzerindeki birçok bilinmezin gün ışığına çıkarılmasını ve birçok yanlışın düzeltilmesini ona borçlu olduklarını söylemiştir.

Bir söyleşisinde, kendisinin arşivlerde 1432 yılına ve II. Murat Devrine ait bir tımar defteri bulduğunu, bunun arşivimize ait en eski vesika olduğunu, Arnavutluk’a ait bu defterin Arnavutluk ve Osmanlı tarihine ilişkin birçok sorulara cevap bulmalarını sağladığını, kendisini şöhretli bir tarihçi yapanın çok çalışması ve bildiği yabancı dillerin getirdiği avantajın yanısıra, Türk Tarihi arşivleri olduğunu ifade etmiştir. 

25 Temmuz 2016’da Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 100 yaşında hayatını kaybetti. 

Cenazesi Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat ve tensipleriyle ve Bakanlar Kurulu Kararıyla Fatih Sultan Mehmet’in türbesinin bulunduğu Fatih Camisi Haziresine defnedildi. Mezarı geleneksel Osmanlı uleması kabri şeklinde yapıldı.

22 Temmuz 2017’de tamamlanan kabrinin düzenlenmesi, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün koordinesinde ve İstanbul Türbeler Derneğinin finansörlüğünde, Ahmet Cevdet Paşa’nın kabri örnek alınarak, mermerden yapıldı ve motifleri altın varak ile süslendi.

Tarihin kutbu denilen, tüm dünyada otorite kabul edilen, özellikle Osmanlı, Balkanlar ve Akdeniz tarihi üzerinde dünyada tek olan, yüzlerce akademisyen yetiştiren Prof. Halil İnalcık Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet olsun..

Yorumlar (1)
RECEP KOÇER. 2 yıl önce
Mekanı Cennet yurdu olsun. Ord. Prf. Fut Köprülü ve Geçmiş tarihimizi, medeniyetimizin, Gün ışığına çıkarıp, Ülkemize miras olarak bıraktığı, Kitap ve Makaleleri, nesilden, nesile, aktarılacak tarih hazinesidir. Allahım gani, gani, rahmet etsin. Selam olsun, vatanı için çalışıp, eserler bırakanlara.
12
az bulutlu