banner4
11.03.2022, 10:58

NUSRET MAYIN GEMİSİ

18 Mart Çanakkale Zaferimizin yıl dönümü yaklaşırken, bu dönemde Çanakkale’de yazılan destanın kahramanlarından bazılarını derleyip yazmak istedim ve bu derlemelerimden yazmayı düşündüğüm yazılardan ilkini Nusret Mayın Gemisine ve bunun kahramanlarına ayırmak istedim.

Yıl 1915. Marmarisli bir çoban keçilerini otlatırken, denizde boncuk gibi dizili karartılar görür. Muhtara haber verir, oradan Kaymakama, oradan da komutana giden haber İstanbul’a ulaşır. 

Araştırılınca, bu karartıların bir Fransız gemisinin, limanda gördüğü Alman denizaltısına karşı döşediği mayınlar olduğu anlaşılır. İstanbul’dan mayınları toplamak üzere bir deniz subayı ve üç asker gelir. 

Mayınlar, uzmanlar ve Marmarisli sünger avcılarınca sahile çıkarılır. Uçaklar görmesin diye üzerleri ağaç dalları ile örtülür. Mayınları taşımak için “lök” denilen develer bulunur. Ancak mayınlar develere nasıl yüklenecektir?

Görgü tanığı İsmail Hakkı Kutay’ın anlattığına göre, çözümü Marmaris'li denizciler bulur. Mayının tepesine halattan bir simit yaparlar, altına da aynından yaparlar. Aşağıdaki simitle yukarıdakini birbirine bağlayarak develere yüklerler.

Mayın kervanı uzun bir yolculukla Gökova’ya gelir. Arabalara yüklenir, Aydın’a götürülür, oradan trene yüklenir ve İstanbul’un yolunu tutar. Doğru Haydarpaşa’ya, Haydarpaşa’dan mayın gemisine yüklenir, rota Çanakkale’dir. O mayınların öyküsü orada bitmez.

Churchill sonraki yıllarda “Ne Batı cephesindeki Alman topları, ne de onların dahiyane planları bize o kadar tesir etmedi. Nispetine göre en etkili şey neydi bilirmisiniz? Türklerin Çanakkale Boğazı'na attıkları ve demir bir tel üzerinde sallanan 26 adet mayın. Bu, bize çok pahalıya mal oldu.." demiştir.

Winston Churchill ‘in şikayet ettiği bu mayınları döşeyen gemi bilindiği gibi Nusret veya diğer adı ile Nusrat gemisidir. 17 Mart günü Nusret Mayın Gemisi, müttefik savaş gemileri boğaza girmek için beklerken, mayınlarını serin sulara çoktan bırakmıştır. Bırakmıştır bırakmasına ama, akşama doğru bir uçak geçer boğazın üstünden. Bu uçak “Ertuğrul” isimli bir Türk keşif uçağıdır. Uçakta iki kişi vardır. Pilot Yüzbaşı Cemal Bey ve yanında yer alan makinist-montör Mehmet Bey. 

Çok önemli bir tespit yaparlar. Boğaza döşenen mayınlar yoktur. Boğaz temizdir. Müttefik mayın tarama gemileri boğaza dökülen mayınları temizlemiştir.

Hemen harekete geçilir ve Nusret Mayın Gemisi gece yarısı ikinci defa boğaza sessizce süzülür ve yirmi altı kadar mayını sulara bırakır. İşte boğaza giren İngiliz ve Fransız zırhlılarını birer alev topuna dönüştürüp Çanakkale Boğazının derinliklerine gönderen mayınlar Marmaris’ten gelen o mayınlardır ve ordumuzun elindeki son mayınlardır. Bunca eziyet ve emek yerini bulmuş, Marmaris’e bir Fransız gemisinden dökülen o mayınlar dönüp dolaşıp Çanakkale boğazına giren kendi zırhlılarını onlara mezar etmiştir.

Bu keşifi yapan uçak Kaz dağlarında düşüp hurdaya dönen ama Pilot Cemal ve yardımcısı Mehmet Bey tarafından büyük bir gayretle onarılıp hurdadan uçar hale getirilen ve onların koyduğu isimle “Ertuğrul” adını alan iki kişilik bir pırpırlı uçaktır. Onlar, mayınların temizlendiğini görmeselerdi savaşın kaderi çok farklı olacaktı. Pilot Cemal Bey ve (gözlemci) Raşit Mehmet Bey’in keşif uçuşlarındaki dikkati ve Nusret Mayın Gemisinin büyük bir gizlilik içerisinde ve risk altında gizlice döşediği mayınlar Çanakkale Savaşlarının önemli kilometre taşlarındandır.

Raşit Mehmet Bey diğer adı ile Vahran Bey. Evet Raşit Mehmet Bey’in asıl adı Vahran’dır ve Ermeni kökenli bir Osmanlı vatandaşıdır. Allah rahmet eylesin, Ruhları şad olsun.

Peki döktüğü mayınlarla tarihin seyrini değiştiren Nusret Gemisinin Süvarisi kimdir? Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ile birlikte komuta eden Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey.

Esasen Yüzbaşı Hafız Nazmi beyin talimatlarına göre Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey gemiye komuta etmekte, geminin güzergahı ve manevralarını ayarlayarak 26 adet mayını büyük bir ustalıkla ve çok ince planlamalarla Erenköy mevkiinde kıyıya kavisli bir şekilde ve parelel olarak boğaza döşeyen Yüzbaşı Nazmi Beydir.

Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey, Nazmi Bey 1875 yılında İstanbul/Yeniköy'de doğmuş, 14 Mart 1894'te girdiği Harbiye’den 19 Şubat 1896'da mezun olmuştur. 

Çanakkale Savaşı başlamadan önce Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı’nda Mayın Komutanıdır. 18 Ocak 1915'de Karanfil Burnu-Kepez ve Nara Burnu-Eceabat arasına döşediği mayın ağı, 7/8 Mart 1915 gecesi karanlık limana döktüğü 26 mayın ve 17 Mart gecesi Nusret Mayın gemisi ile Çanakkale Boğazına gizlice döşediği mayın hatları, müttefiklerin 18 Mart saldırısında Boğazı geçmesini engellemiştir. 

Daha önceki 10 hattan farklı olarak döşenen bu 11. Hat mayınlar, 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece, büyük bir akıllılık ve ince planlamayla, düşman gemilerinin kuvvetle muhtemel manevra yapacakları alan olarak öngördükleri yere (Erenköy mevkiinde) sahile parelel olarak döşenmiştir, müttefiklerin hergün bir kaç kere uçaklarıyla boğazı taramalarına rağmen de fark edilmemiştir.

İngiliz donanmasına ait HMS İrresistible ile HMS Ocean, Fransız donanmasına ait Bouvet zırhlıları hemen batmışlar; Gaulois, Suffren ve İnflexible zırhlıları da ağır yaralar almıştır. 

Nazmi Bey, 19 Temmuz 1915'de Binbaşı rütbesine terfi etmiştir.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bir ay kadar sonra, 20 Kasım 1923'de emekli olmuş ve vefat ettiği 5 Mayıs 1940'a kadar İstanbul Boğazında Sivil Kılavuz Kaptanlık yapmıştır.

Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey ise, 1876 İstanbul/Tophane doğumludur. 1897’de Harbiye’den mezun olmuştur. Ekim 1914’te Nusret Gemisine Süvari olarak atanmıştır. Boğaza Yüzbaşı Nazmi Beyle birlikte mayınları döşedikleri gecenin sadece 2 gün öncesinde ağır bir kalp krizi geçirmiş ve yatmaktadır. Ancak düşman donanması Çanakkale boğazına girmeye başlamış ve durum kritiktir. Daha önce döşenen mayınlar da İngiliz keşif uçakları tarafından fark edilmiş ve toplanılmıştır.

Bu şekilde çok kritik bir zamanda hastalığını, kalp krizini ve tedavisini düşünecek değildir. Nusret Gemisinin süvarisi olarak görevine döner. Yüzbaşı Nazmi Beyle birlikte gizli göreve tereddütsüz evet demiştir. Büyük bir ustalık ve titizlikle mayınları boğaza döşeyip dönüşe geçerler. 

Ancak daha 2 gün önce geçirdiği ve henüz atlatamadığı kalp krizi rahatsızlığı nedeniyle, yaşadığı yoğun yorgunluğu ve stresi kaldıramaz. Düşman gemileriyle dolu Çanakkale boğazında dönüş yolundayken yeni bir kalp krizi geçirir ve şehit olur. Nusret Mayın Gemisi ve mürettebatı sağ salim dönmüştür ama 1 eksikle: Tophaneli Hakkı Bey kalp krizinden kurtulamamış ve şehit düşmüştür.

Nusret Gemisinin personeli, Yüzbaşı 

Nazmi ve Yüzbaşı Hakkı Beyden başka, Güverte Yüzbaşı Hüseyin Bey, Önyüzbaşı Çarkçı Ali, İkinci Çarkçı Yüzbaşı Ahmet, Üçüncü Çarkçı Yüzbaşı Hasan, Elektrik Zabiti Teğmen Hasan, Top Zabiti Teğmen Kadri ve 54 er’den oluşmuştur.

Cenab-ı Allah tüm ecdadımıza ve şehitlerimize rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Allah onlardan razı olsun..

Ecdadımıza layık olabilmek dileğiyle!..

Yorumlar (1)
Nurettin Cengiz 2 yıl önce
Şehitlerimize Allah rahmet eylesin.Mekanları cennet olsun inşAllah.Saygı ve Selamlarımla hayırlı cumalar diliyorum.Emeğinize sağlık Sayın Müsteşarım.
12
az bulutlu