banner4
24.02.2022, 16:38

MUSTAFA ABDÜLCEMİL KIRIMOĞLU

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin dünyanın gündemi olduğu bugünlerde, bundan 8 yıl önce (18 Mart 2014’te) yine Ruslarca işgal edilen kadim Türk Yurdu Kırım’ı ve Kırım’ın günümüzdeki tek ve gerçek lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu hatırlatmak ve mücadelelerini kısaca yazmak istedim.

Önce Kırım’ın tarihine kısaca bir bakalım:

İlk olarak 3. Asırda Attila’nın amcası Aybars’ın hakimiyetiyle Türk Yurdu olan, geride kalan ikibin yıl içerisinde zaman zaman el değiştirse de çok büyük çoğunlukla Türk Yurdu olarak kalan Kırım, en son 1475’ten 1774’e kadar Osmanlı Devletinin himayesi altında Kırım Hanlığı olarak varlığını devam ettirmiş, ancak Osmanlı Devletinin 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’yla koruyucu pozisyonundan vazgeçmek zorunda kalmasıyla, 1783’te Ruslar tarafından işgal ve ilhak edilmiştir.

1917’ye gelindiğinde, Rus Bolşevik İhtilali sırasında, Kırım Tatar Türkleri de bağımsızlıklarını ilan ederek devlet kursalar da, 1920’de Rusların yeniden işgaliyle, bağımsız devletlerine son verilerek, SSCB’ye bağlı Özerk Sovyet Cumhuriyeti olarak varlıklarını sürdürmeye çalışmışlardır. 

Kırım Tatar Türkleri, 2. Dünya Savaşında Almanlara destek verdikleri gerekçesiyle, 1944’te Stalin tarafından önce Sibirya’ya, daha sonra da Orta Asya Steplerine sürgün edilmişlerdir.

SSCB’nin dağılmasıyla, Ukrayna’ya bağlı Özerk Cumhuriyet olarak varlıklarına devam ederken, 8 yıl önce yeniden Rus işgaline maruz kalmışlar ve geçen sürede, özerklikleri de, meclisleri de, sair hakları da sadece kağıt üzerinde kalmış ve Rus yönetimi tarafından demografik yapıları da değiştirilmek suretiyle hızla yok olmaya doğru ilerlemektedirler maalesef.

Gelelim, ömrü Kırım’ın bağımsızlığı ve Kırım Tatar Türklerinin özgürlüğü için mücadelelerle geçen Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na:

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 13 Kasım 1943’te Kırım’ın Sudak Şehrinin Ayserez Köyü’nde doğmuştur. 

1944’te Stalin, Kırım Tatarlarını Sibirya’ya sürgün ettiğinde, henüz 6 aylık bebekken ailesiyle birlikte sürgüne gönderilenlerdendir.

SSCB’ye bağlı Özbekistan’da sürgünde olduğu yıllarda Taşkent Üniversitesinde öğrenim görmek talebi, Sovyetler Birliğine ihanet eden bir aileye mensup olduğu gerekçesiyle SSCB yönetimi tarafından reddedilmiştir.

Kırım Tatar Türklerinin haklarını ve özgürlüğünü savunan bir aktivist olması nedeniyle, SSCB döneminde defalarca sürgüne gönderilmiş ve çok kez tutuklanıp toplamda 15 yıl hapisler yatmış, bir çok kez de çalışma kamplarında zorlu şartlarda çalışmaya mahkum edilmiştir.

12 Ekim 1986’da ABD başkanı Ronald Reagan ile SSCB lideri Mihail Gorbaçov’un Reykjavik’te yaptığı görüşme neticesinde, Sovyet aktivist Andrey Saharov ve Sovyet Tümgenerali Pyotr Grigorenko ile birlikte hürriyetine kavuşmuş ve 1989’da da gizlice Kırım’a dönmüştür.

1991’de SSCB lideri Mihail Gorbaçov, Kırım Tatarlarının vatanlarına dönmesine izin verince, resmen Kırım’da bulunmaya başlamıştır.

26 Haziran 1991’de Akmescit’te II. Tatar Milli Kurultayı’nın 1. Toplantısında alınan kararla “Kırım Tatar Milli Meclisi” kurulmuş ve Meclisin kararıyla “Kırımoğlu” soyadını almıştır.

26 Aralık 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla, bağımsızlığını ilan eden Ukrayna’ya bağlı Özerk bir Cumhuriyet olarak varlığını sürdüren Kırım’ın, Meclis başkanı ve Ukrayna Milletvekili olarak seçilmiştir.

1998’de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından kendisine Nansen Mülteci Ödülü, 2014’te de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız tarafından da Cumhuriyet Nişanı verilmiştir.

Rus işgalinden birkaç ay sonra, Mayıs 2014’te Moskova üzerinden Kırım’a gitmek isterken Moskova Havalimanında alıkonulmuş ve bir süre sonra da Kırım’a gidişine müsaade edilmeyerek, Ukrayna’ya geri gönderilmiştir. 

Müteakiben Ermenipazarı Sınır Kapısından Kırım’a girmek istese de, girişine yine izin verilmemiştir. Burada kendisini karşılamak üzere toplanan binlerce Kırım Tatar Türkü’nün eylem yapmasına izin vermeyerek olaylar çıkmasına  ve Rusların bunu bahane ederek zulümler yapmasına mani olmuş, buna rağmen Rus Yönetimi tarafından, işgalden sonra Kırım’a atanan Savcı Poklonskaya Putin’in talimatıyla “Radikal Unsurlarla Toplum Düzenini Bozma Girişimi” suçlamasıyla hakkında önce yakalama kararı ve akabinde Rus yönetiminin talimatıyla Mahkeme tarafından gıyabi tutuklama kararı çıkarılmıştır.

Mart 2021’de Anadolu Ajansına verdiği mülakatta, Kırım’da Rusların yaptığı haksızlıkları, zulümleri ve nüfus yapısını değiştirme faaliyetlerini anlatan Kırımoğlu, Rusların işgalden sonra Kırım’a 600-700 bin, hatta Kırım’da yaşayanların bildirdiğine göre 1 milyonun üzerinde Rus getirerek nüfus çoğunluğunu ele geçirerek ilerleyen zamanda bir referandumla tamamen Rusya’ya bağlamak amacıyla hareket ettiğini anlatmıştır.

2019 yılında, Kırım Tatar Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı, yapımcı ve yönetmen Zafer Karatay tarafından, Mustafa Kırımoğlu’nun hayatını ve haklı mücadelelerini anlatan “Kırımoğlu, Bir Halkın Mücadelesi” isimli bir kitabı yayımlanmıştır.

Rusya tarafından Kırım’a girişi yasaklanan, Milletvekili ve Tatar Milli Meclisinin Başkanı olduğu halde Kırım’a giremeyen, buna rağmen Rus işgaline ve asimilasyonuna karşı mücadelesine devam eden Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bugün için 79 yaşındadır ve geçmişte Kırım Hanlığının başkenti olan Bahçesaray ile Kiev’de yaşamını sürdürmektedir.

Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun ömrünü harcadığı mücadelelerinin boşa gitmemesi inancı ve duasıyla diyorum ki, İnşallah kadim Türk Yurdu olan Kırım’ın bağımsız bir devlet olduğunu ve bağımsız ve güçlü bir devlet olarak, güçlü bir “Türk Devletleri Birliği”nin üyesi olduğunu görmek bizlere nasip olur..

Yorumlar (2)
Ahmet Kıral 2 yıl önce
Rabbim kaleminize güc vere.Amin
Ahmet Kıral 2 yıl önce
Rabbim kaleminize güc vere.Amin
12
az bulutlu