banner4
03.07.2023, 12:08

HOLLANDA’DA “TURKEYE” KÖYÜ

Hollanda’nın Belçika sınırındaki Oustburg ilçesinin 35-40 km kadar ilerisinde Hollanda’nın Zeeland eyaletinde Turkeye (Türkiye) adını taşıyan bir köy bulunuyor.

Köyün adı Türk olmasına rağmen köyde yaşayan tek Türk yok, herkes Hollandalı. Yani bu köyde hiç Türk yaşamıyor. Bu Türksüz Türk köyündeki bazı evlerin kapılarında Türkçe ‘Ne mutlu Türküm Diyene’ yazılı levhalar bulunuyor. Bu levhaların hemen altında ise yine Türkçe ‘Hoş Geldiniz’ yazıyor.

1590-1604 yılları arası Hollanda Prensi Maurits döneminde, İspanyollarla yaşanan savaşlarda en önemli savunmanın yapıldığı yer Sint Anna Ter Muiden’dir. Buranın Hollanda için stratejik önemi çok fazla. O dönem İspanyolların elinde esir bulunan 1400 kadar Türk forsa, Hollandalıların yardımı ile kurtarılır.

Leventler kendilerini kurtaran Hollandalılara kıyafetlerini ve üç hilalli flamalarını hediye eder. Üç hilalli Osmanlı flamalarını gemilerinde göndere çeken Hollandalıları gören İspanyollar, ‘Osmanlı buraya donanmasını göndermiş, onlarla savaşa giremeyiz’ diyerek korkar ve geri çekilirler. Böylece ülke büyük bir istiladan kurtulur.

Diğer bir rivayete göre; Prens Maurits, İspanya’ya karşı Osmanlı’dan yardım ister. Gelen cevapta, asker gönderme yerine, Osmanlı flamasının kullanılması önerilir. Kendi gemilerindeki Osmanlı flamalarını gören İspanyollar, Osmanlı ile savaşamayız diyerek bölgeden ayrılırlar.

Bir başka kaynağa göre, Hollanda’nın Zeeland bölgesindeki bu köye ‘Turkeye’ adını, 400 yıl önce, Hollanda’nın kurucusu olan Willem van Oranje’nin oğlu Prens Maurits vermiş. Osmanlı dayanışması sonunda, 80 yıl süren savaşta İspanyollar’ı yenilgiye uğratan Maurits, Türklere duyduğu minnet borcunu ödeyebilmek için bu yöreye ‘Turkeye’ adını veriyor.

Zeeland’ın Oustburg ilçesi sınırları içinde yol alırken önce Turkeijeweg (Türkiye yolu) tabelası ile karşılaşıyorsunuz. ‘Bu ne güzel raslantı’ diye şaşırırken, bu kez karşımıza bir köy adı olarak ‘Turkeye’ (Türkiye) tabelası çıkıyor. Köye yaklaşınca, gönderde dalgalanan bir Türk bayrağı görüyorsunuz.


Bu köyde gönüllü bir Türk elçisi de var. Monique Sturm adlı bu elçimiz, eşi Cor an Doeselaar ile birlikte ziyaretçilere Tam bir Türk konukseverliğiyle hizmet ediyor.

Monique’nin evine girerken, duvardaki “Türkiye elçiliği, numara 16” yazılı küçük bir tabela da dikkat çekiyor.

Monique’e duygularını şöyle anlatıyor: ‘Böylesi hoş bir duyguya başka bir konu ile ulaşamazsınız. Kendimi gerçekten Türkiye Büyükelçisi gibi hissediyorum’ diyor Monique.

Bu temsilciliğin ne kadar süreceğini, kendisinden sonra bu temsilciliği kimin yapabileceği sorulduğu zaman da, ‘Benim aile efradım yok. Benden sonrasını Türk makamları düşünsün ve şimdiden hazırlık yapsınlar’ diye ekliyor Monique.

Avrupa’da yaşayan ve bu köyden haberi olan gurbetçilerin yanında, Türkiye’den gelenlerin de azımsanmayacak kadar çok olduğunu belirten Monique, gelenlerin duygularını kaleme aldığı bir hatıra defteri bile oluşturmuş. Evin içindeki bütün ayrıntılar Türkiye üzerine. Seccade, tespih, Türkiye fotoğrafları, Türk gazeteleri, Türk takvimi, Türk kahvesi, Türk sanatçıların kasetlerine kadar ne ararsanız var.

Monique, okullardaki tarih kitaplarında Türkiye ve Osmanlı hakkında yeteri kadar bilgi verilmediğinden yakınıyor.


Monique ve eşi Cor Van Doeselaar iki kez Türkiye’ye gezmeye ve yakından tanımaya gelmişler. Geçtiğimiz yıllarda köyden kalabalık bir ekiple, Türkiye’ye bisiklet turu da yapmışlar.

Köyü ilginç kılan özelliklerden biri de, üzerine ilk ayak basan türkün tanındık bir isim olması. Köye ilk gelen Türk, 1988 yılında rahmetli Barış Manço imiş. Hatta rahmetli Barış Manço 7’den 77’ye adlı programında köyün gönüllü elçisi Monique Sturm Hanım ile sohbet gerçekleştirmiş.

Turkeye adlı köye 15 dakika uzaklıktaki Sint Anna Ter Muiden adlı kasabanın da ilginç bir öyküsü var. Burada da hiç Türk yok. Ancak sakinlerine ‘Türkler’ deniyor. Kasabanın meydanında, tepesinde sarık figürü, ortasında Osmanlı hilali bulunan tulumbalı bir çeşme bulunuyor.

1600’lü yıllarda bölge halkı, zor durumdaki bir Osmanlı ticaret gemisine yardım etmiş. Gemidekiler padişaha durumu anlatınca, padişah, Ter Muidenliler’i İstanbul’a davet etmiş. Davete icabet eden Hollandalılara padişah, gümüş bir hilal hediye etmiş. Ve kasaba sakinleri, bu hilali, kasabanın armasına dâhil etmiş. İşte o gün bu gündür Sint Anna Ter Muiden halkı, Hollanda’nın Türkleri olarak biliniyor.

Ülkemizin bu 2 gönüllü fahrî elçimize sahip çıkmış ve çıkıyor olması inancı ve ayrıca kendilerinden sonra da bu geleneğin yaşatılması için çalışmalar yapılması dileğiyle, Monique Hanım ve eşi Cor Von Doeselaar’a çok teşekkür ediyoruz..

Yorumlar (1)
Recep KOÇER. 11 ay önce
Kaleminize, yüreğinize sağlık değerli Müsteşarım ; Hollandada bizimle aynı duyguları taşıyan böyle güzel insanları tanımak, Turkiyemiz adına sevindirici haberler ; Rabbim : Sayılarını artırsın.
12
az bulutlu