banner4
11.03.2020, 09:35

ANLAMLI ANLAMSIZLIK

Gökyüzünde bulutların atıştığı bir günde...

Defterim, elimde çevirdiğim kalemle tarçınlı sütümü  yudumlarken içimde anlamlı anlamsızlık.

Bu ruh hali insanoğlunda bir an gelir ve gider.

Düşünüyorum, her an anlamsız hissedilen halde olsak...

Ruhumuza yansıyan sancıyla kendimizi yaşar bulurduk.

Bu yüzden, Yaradan insana aşamayacağı sıkıntı vermez diye düşünenlerdenim.

Bu ise içime huzur veriyor. 

Dünden bu yana Hüseyin Kaya Hocamın paylaştığı bir söz içimde dönüp duruyor. 

"Erkeğin şerefi, kadını yaratılışına uygun sevmeyi bilmesidir." 

Benimse sizlere,kadın erkek farketmeden soracağım bir soru... 

Nedir kadın? 

Nedir erkek? 

Ya da yaradılışa uygun sevmek. 

Kendimce kadını cevapladığımda kadın olmak parçalara bölünüp bölündüğünüz parçaları bir arada tutabilme gücüdür. 

Tükenme hakkınızın olmaması gibi. 

Belkide bu parçalar, yaradılışımızın anaçlık duygusuyla Yaradanca bize verilmesidir. 

Her birimizde bir söz.. 

Zaman değişti. 

Değişimle kadın da değişti. 

Peki kadını değiştiren nedir? Annelerimizin geçmişine baktığımızda biz kadınları şu andan farklı kılan nedir? 

Kendimce sadece kadın olarak düşünmüyorum.

Eşlerin ruhlarının sevgi ve anlaşılmaya aç olmasıdır. 

Kulağımda yankılanan sözler. 

Peki Suzan Hanım, bizim annelerimiz sevgiye aç değil miydi? 

Neden sabırlı annelerdi?

Gerçekse zamanın değişimi deniliyor. 

Evet şu anda  ise sevgi ve anlaşılma eksildikçe ortaya çıkan tablo... 

Saygı unsurunu ve hissetmeyi yok etmiştir. 

Şu an kadının ekonomik gücünün olması bu duruma getirdi densede... 

"Tabii aykırı durumlar hariç" 

Kadını bu duruma getiren birlikte hallolunacak sorumlulukların görevi haline gelmesidir. 

Eşlerce paylaşılamayan sorumluluklar, sorunun en büyüğünü başlatır. 

Erkeğin en büyük kaçış noktası işidir. 

İşin getirdiği sıkıntılar, ekonomik sebepler, insanlarla uğraşma psikolojisi. 

Evet, daha sayabilirim. 

Ve evin yolunu alan çoğu erkek... 

Hayatın işten ibaret olduğunu düşünür. 

Türkiye genelinde kadın her koşulda aileyi ayakta tutma çabasındadır.

Genelleme üzerine konuşursam tek beklentisi sevgi ve hoşgörüyü hissetmektir. 

Sevgiyi hissetmek nedir deseler

basitçe bir açıklama yaparım. 

Her koşulda hafif bir tebessümle anlamaya çalışmak.

Ve tersliğe yol açan alışkanlıklarda çaba harcamak. 

Beylerden şöyle bir ses duyuyorum. 

Sadece sorun bizde mi? 

Diye yükselen sesler. 

Elbette hayır. 

Farklı üslupta olan kadınlarımızı da tanıyorum. 

Eşi geldiğinde kapıda karşılamayan.

Televizyonun karşısında dizisine devam eden. 

Eşi iş yolculuğundayken rahatça aramadan uyuyabilen. 

Konuştuğumda ise, aman Suzan o benim kıymetimi bilsin diyen. 

Bu kadınlarımızın beklentileri bitmiş, her şeyi öylesine bırakmış kadınlarımız. 

Sadece bir imza ile yürüyen evlilikler. 

Ve eşlerinin onları bırakmayacağından

emin olanlar. 

Çocuklarını bu yönden silah gücü olarak kullananlar. 

Yaşantımızda gördüğümüz aykırı ama mutsuz kadınlar. 

Daha doğrusu... 

Hem evliliklerinin bitmesinden korkup cesur görünmeye çalışanlar. 

Evet beyler içinde aynı durum geçerli. 

Ben ise genel olarak bahsediyorum. 

Sevgi ve karşılıklı anlaşmanın hissedildiği bir ortamda kadın ya da erkeğin tükeneceğini sanmıyorum. 

Sevgi Yaradanın insana verdiği en güzel lütuf. 

Gerçek olansa tek başına sevgi ve çaba çocuklarınız da olsa eziyetli bir durum. 

Bu konuyu başka bir yönden değerlendirirsem; son senelerin en büyük sorunu erkek ya da kadının başka kişilere yönelişleri oldukça yüksek. 

Özellikle sosyal medya ile bu artışlar oldukça fazlalaştı. 

Hayatın gidişatına ters ve aykırı bir durum olsa da gerçek bu. 

Sebepse net. 

İnsan ruh taşır. Yaradılışının içinde olan yanlışlara sapabilir. 

Ama işin gerçeği sevgiyi hissetmeyen, karşısındakinin tahammülsüz asabiyetlerine katlanan, 

birkaç kelamı dahi esirgeyen...

Yaşam hevessizliğini aile içindekilere de yansıtan... 

Bu yansımayı sürekli hisseden. 

Kadın ya da erkek olsun nefsi ile karşılaşabilir. 

Tabii bu durumu sapkınlık uğruna yapanları hiç saymıyorum.

Sosyal medya bu yönden, insan ruhlarını mahfetti. 

Mahfetme yolunda ilerliyor. 

Konu yazdıkça yazılmaya devam ediyor.

Kalem satırlarda kayıyor. 

Bir kadın olarak yazının başındaki söze dönersem. 

Evet, Hüseyin Hocam sözünde haklı. 

Bense bu konuyu tek erkeğe yükleyemiyorum.

Kadın ve erkek keşfi

derinliklerinde saklı bulunan duygular için beraber çaba harcalarsa güzellikler neden olmasın. 

Yeterki içlerindeki sevgi bitmesin. 

Zaten sevgi biterse her şey bitmiştir. 

Ne sözün ne kelamın anlamı kalır. 

Ne diyim? 

Bu yüzden ne tüketelim ne tükenelim. 

Kimsenin hayatının vebaline girmeyelim. 

Yaradanın karşısına kul hakkı ile gitmeyelim. 

                 Sevgiyle kalın

Yorumlar (34)
Betül 4 yıl önce
Ellerinize , yüreğinize sağlık Suzan Hanım , çok anlamlı ve gerçekten doğru bir tespit olmuş. Yaratılanı sevelim yaradandan ötürü ..
Memun Sekin 4 yıl önce
Elinize sağlık Suzan hanım,o kadar detaylı anlatmışsınız ki yorum yapmaya zorlanıyor insan.Sevgi
Saygı
Anlamak ve anlaşılmak aileyi ayakta tutan temel direkler...
Tebrik ediyorum.
Porğalı 4 yıl önce
Ellerinize yüreğinize sağlık karşılıklı sevgi, saygı, högörü dediğiniz gibi tek çıkar yolumuz eyvaAllah suzan hanım
Emin Özer 4 yıl önce
Suzan hanım, öncelikle kişi kendisi barışık olmalı, başkaları için yaşamamalı...
Görüyorum ki, sizin böyle bir sorununuz yok.
Tarafsız ve incitmeden yazmanız, bunun delili...
Özlem 4 yıl önce
Eline diline sağlık, Suzancığım, çok güzel tespitler. Hayatın içinden, akıp giden anları harika anlatmışsın.
Gizem Şiringül 4 yıl önce
Kadın olmak parçalara bölünüp bölündüğünüz parçaları bir arada tutabilme gücüdür. Daha iyi anlatılamazdık, anlaşılamazdık
Süeyda özsoy 4 yıl önce
Yüreğinize ,emeğinize sağlık ,ikili beşeri ilişkilerde karşılıklı saygı ,sevgi çerçevesinde yaşanırsa ölümsüzleştirilir .çok güzel ifade etmişsiniz ,tesekkürler
Bekir Torlak 4 yıl önce
Suzan hanım öncelikle kaleminize yüreğinize sağlık gerçekten güzel bir yazı olmuş. Kadın erkek ilişkisi konusunda yaratılıştan başlayarak konunun teolojik ve sosyolojik boyutuda dahil değerli tespitleriniz olmuş katılmamak mümkün mü. Ancak; yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde sizden geleceğin dünyasına bir bakışta bulunmanızı isteyeceğim. Yapay zeka ve makinaların hakim olacağı bir gelecekte kadın erkek ilişkisi ve cinsiyet gibi konularda düşüncelerinizi paylaşan bir yazı lütfen..
Sağlıcakla kalın..
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
12
az bulutlu