MÜCADELE YÜREKTİR
Bir gece...
Bir an sessizlik olur.
Televizyondan gelen hafif bir ses.
Şöyle bir durursunuz.
Hisleri yoğun bir insansanız bedeninizde bir irkilme hissedersiniz.
Evet...
Çanakkale Muharebeleri belgeseli.
Her yaz gittiğimiz Asos tatilimiz ve ziyaret etmekten her zaman gurur duyduğumuz...
Çanakkale Şehitleri Anıtı.
Çanakkale Boğazından geçerken tepelerde beliren bir asker ve Çanakkale geçilmez sözü.
Sanki denizin hareketini coşkulandırıyor.
Tepede duran asker, boğazda yaşanılan her anı hatırlatırcasına selam veriyor.
Şöyle devam edeyim.
1.Dünya Savaşında 1915 - 1916 yıllarında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında yaşanılan güçlü ve her iki taraf için çok büyük kayıpların yaşandığı büyük bir savaştır.
Hem karadan hem denizden.
Geçen zaman birşeyleri değiştirdi mi diye...
Kendimizi bu düşünceden alamayız.
Sebep ise hala devam eden stratejik bir ülke konumunda olmamız.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında başkentimiz İstanbuldu.
İstanbul, her iki boğazın kontrolünü sağlarken aynı zamanda ittifak devletlerinin güçlerini azaltıp kendilerine rahat ticaret yolu sağlayabilmekti.
Fakat hiçbir şey düşünüldüğü gibi olmadı. Saldırılar başarışız olup geldikleri gibi gitmek zorunda kaldılar.
Çok çetin bir savaş olduğu anlatılıyor.
Birleşik Krallık ve Fransa'nın gemileri, Çanakkale Boğazına oldukça yoğun saldırı yaptıkları ve bu tarihin 1915 Şubat ayında başladığı...
En büyük saldırınınsa 18 Mart 1915 günü yapıldığı ancak karşı tarafın ağır kayıplar verdiği, deniz donanmasını geri çektiği anlatılıyor.
Evet, yinede vazgeçmiyorlar.
25 Nisan 1915 yılında, karadan gece ile gündüzü bağlayan vakitte Gelibolu Yarımadası'nın güneyinden beş noktaya, saldırıları hunharca arttırmışlar.
Ve kuşatma açısından başarı sağlamışlarsada Osmanlı Kuvvetlerinin büyük mücadelesi Gelibolu'da başarılarına engel olmuştur.
Evet, yılmadan 6 Ağustos 1915'te üçüncü saldırılarını gerçekleştirmişler.
Mustafa Kemal Atatürk,
Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı saldırıda Avustralya askerlerini geri püskürtmüştür.
İkinci Anafartalar Muharebesinde ise Osmanlıyı aşamamışlar.
İngiliz, Fransız ve Avustralya askerleri, 1915 Aralık ayında ülkemizden tamamen ayrılmışlardır.
Bir hikaye değil, bir gerçek.
Kadın ve erkek demeden vatan için cephede verilen büyük bir savaştır.
Ve inanır mısınız ben bu duyguyu sadece hissedebiliyorum.
Vatan sevgisini, vatansız bir millet olamayacağının gerçeğini...
Evet, ülkem ve 15 Temmuz.
Fatih ilçesi tepemizden geçen jetler.
Çoluk çocuk, kadın erkek, açık kapalı...
Her düşünceden, insanın vatanı için kendini korkusuzca sokaklara atan bir millet.
Gördüğümse o günden bugüne değişmeyen tek gerçek.
Son sözümse...
Vatanımla, milletimle gurur duyuyorum.
Ne mutlu hissedebilenlere.
Kaleminize, yüreğinize sağlık.