banner4
27.03.2020, 13:34

ALGI YÖNETİMİ VE TEK TİP TOPLUM

Son yüzyıla kadar toplumlar, toplumsal farklar, kültürler ve kültürel değişkenler diye sağlam ve temelleri olan bir ayrışma ve farklılıklardan bahsediyorduk. Bütün bu farklılık ve değişikliklere rağmen sıkıntı, savaş, sömürü, ötekileştirme gerekçesi olmamış, olmadığı gibi birbirini tamamlayan bir öğe olduğu kabul edilmiştir.

Zira ülkeler ve toplumlar arasında ki mesafe; acı, heyecan, mutluluk, korku ve idealler arasında ki fark ve derin anlam çeşitliliğini meydana getiriyordu. Bu farklılık, son yüzyıla ve ona hâkim olan Batı’nın insan anlayışına kadar devam etmiş ve bu farklı toplumlar arasında ki ahenk ve insicam süregelmişti.

Batı’nın hâkimiyeti!

 Oysa içerisinde bulunduğumuz yüzyılın ve gelişen teknolojik yenilik ve paralelinde kitle iletişim imkânlarıGlobalizm, yani, dünyasal köy gerçeği ile başbaşa bırakıverdi hepimizi.Hazır bir toplum, üstelik bütün kültürel, inançsal, yaşamsal ve düşünsel farklılıklarına rağmen aynı anda iletişim kurulabilir, etkileşelebilir, yönlendirilip yönetilebilir bir toplum meydana geldi ve getirildi.

Evvela farklılıklar ötekileştirilmeye, medeni ve ilkel gibi kategorizasyonlara tabi tutuldu. İlkel diye nitelenen toplum ve kültürlerinin ortadan kaldırılması planı birer inanç kabilinden bütün dünyaya aşılanıverdi. Hepimiz, eğitimimiz ve seviyemize bağlı olarak nasibimize düşeni aldık, şu ya da bu kadar mevcut projenin birer parçası olduk.

Tek tip insan !

Tek tip insan ve dolayısıyla tek tip toplum!

Globalizm denilen illetin, belki de en belirgin şekilde kendisini görünür kıldığı alan, tek tip insan- algı modeli ve dolayısıyla yönetimidir. Dünya teknokratları, düşünür ve mühendisleri, işlerine daha bir aşk ve şevk ile sarılmış ve tahayyül edilen insan ve toplum tiplemesini hayata geçirmek için ciddi mücadeleler vermeye başlamışlardır.

Tek elden ve tek merkezden imal edilmiş filmler, diziler, parodiler, skeçler, müzikler ve hatta sahne figürlerine kadar torna ürünleri birbiri ardınca kitle iletişim araçları eliyle yirmi dört saatimizi işgal ediyorlardı. Kültürel, daha doğrusu bambaşka bir kültür baskısı ve dayatışı altına alınan dünya, tek tip insan ve toplum haline getiriliyor ve dönüştürülüyordu.

Nihayetinde öyle bir noktaya getirilmiş durumdayız ki sevgi, tepki, hırs, endişe, kaygı, korku ve ideallere varıncaya kadar aynılaşmış ve farksız bir tipoloji ve toplum ortaya çıkarılmış durumdadır. Bu aynılığı ve farksızlığı bütün çıplaklığı ile aynelyakin gördüğümüz korona virüs süreci, ileriki zamanların da neler getireceğini göstermesi bakımından son derece manidardır.

Tüm dünya toplumları; birbirleri ile son derece farklı inanıyor, yaşıyor, düşünüyor ve uyguluyor olmalarına rağmen, aynı el ve merkezden tedavüle sokulmuş bir vahşetin senkronize figürleri halini almışlardır. Bütün dünyanın endişesi, korkusu, panik hali, tedirginliği, dua ve temennisi tamamen aynı olmakla birlikte verdikleri tepkilere varıncaya kadar bir torna ürünü cinsinden aynılık arz etmektedir.

Öyle ki, aralarında On iki bin kilometre mesafe olan ve birbirinden son derece başka toplumlar olan Çin ve ABD halkının korkuları, endişe, kaygı ve beklentilerinde ki aynılık, anlatmak istediğim torna gerçeğini yalın şekilde ortaya koymaktadır diye düşünüyorum.

Virüs!

Bütün dünya bir virüsün işgali altında ve iniminim inlerken! Benim ortaya koyduğum öngörü ve savlarımı fazlaca fantastik bularak dibinden budamak isteyenlerin olabileceğinden hareketle biraz daha derin, sakin ve bütüncül düşünmeye davet ediyorum.

Ez cümle!

Bütün verileri ve istatistikleri aldığımız ve kendisini de dünyanın sağlığına adamış (!) olan WHO, yani dünya sağlık örgütü! Dünya ve onun sağlığı ile ilintisine %1 ihtimal dahi vermediğim bu oluşumun, hangi eller tarafından ve ne amaçla kurulduğu ise, ilgilisine bir araştırma konusudur.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu