banner4
23.12.2019, 16:47

AK PARTİNİN İKİZLERİNİ DEĞERLİ KILAN BAŞKANLIK SİSTEMİDİR 


Kapısından girdiğimiz Başkanlık sisteminin üzerinden dört yıl ve iki buçuk seçim geçmesine rağmen, zorunlu ve gerekli bir alt yapı için, yerelde ve genelde doyurucu yeni bir siyasi partiler yasasına ve bu sisteme uyarlı yeni bir Anayasasına henüz kavuşamadık. Yüzyıllık parlamentarist ayrıcalıklarını ve rahatlatıcı ezberlerini bozmak en çok muhalefete zor geliyor. Başkanlık Sistemi, bu anlayıştaki muhalefetin siyasi çıkarlarını bozmaya başlasa da ezberini henüz bozamadı. Muhalefet, eskiye (parlamentarist sisteme) dönüş özlemlerini fırsat buldukça ve açıkça dile getirmektedir. Bu anlaşılır bir şey. Çünkü ezberler de kolay kolay bozulmuyor hani. Parti yönetimlerinin bohemvari bir siyasi tavırla fildişi kulelerde oturma alışkanlığı işlerine geliyor. 

Muhalefet  cephesini anlamak kolaydır belki, tamam. Peki, ya iktidarın genel merkez kurmayları, şu Başkanlık sistemini kendi tabanına doğru dürüst anlatmadan işi, halkın sayın Erdoğan’a duyduğu güven üzerinden ve söylemlerinden altyapısız yürütme tarzı, tavrı ve tabanda sessiz  duruşu tam bir siyasi miras yedilik değil midir? Bu duruş ve durum, içerden ve dışarıdan gelen saldırılara karşı, demokratik hakları güvenlik üzerinden kontrol etmeye, kısıtlamaya kalkmak, sadece gerginlikleri çoğaltmaya sebep olmuyor mu? İktidar, ‘Cumhur ittifakını’ sanki bir çıkış yolu olarak değil “kirpi savunması” gibi; “Biz ve onlar” ayırımcı bir politikayla dayatmacı olmuyor mu?

Haklı olarak, “Gezi”, 17-25 Aralık ve Çukur-Hendek eylemlerine karşı doğal sertleşmelerde bile, neden okun sivri ucu olduğunu anlatamadı. Ama, bin bir zahmetle, yaptığı reformlarla, kucakladığı kitlelere verdiklerini geri almaya, yaptığı ve yapması gerekenlerden caymaya yönelmesi genelde doğru ve hoş karşılanmadı. İktidar, bu süreçte de Ana Muhalefetin giderek karşı barikattaki gizli açık siyasi ittifak katılımcılarının sayısını artırma ve güçlendirme ortamlarını yarattığını da pek umursamadı. Çünkü hala karşısında ciddi, disiplinli bir muhalefet veya karşı bir ittifak bloğu çıkabileceğine inanamıyordu. Şüphesiz, iktidar terör örgütlerine karşı sertleşirken, bin bir zahmetle yaptığı demokratik reformlardan da U dönüşü yapmasını anlamak mümkün değildi. Ben, naçizane Başkanlık sisteminin alt yapısının ve demokratik haklar pergelinin dar tutulmasını her nedense; Kürdün aşk destanı olan, Siyaben û Xecê deki erkek kahramanı Siyabend’in ihtiyaçtan öte, kendine aşırı güvenmesi nedeniyle avına av olması ve aldığı yara ile muradına erememesine benzetmekteyim. 

Şüphe yok ki, Başkanlık sisteminin amacı ülkeyi rahatlatmak, yasama yürütme ve yargıyı hantallıktan kurtarmak, bürokrasiyi azaltarak aktifleştirmek, vatandaşı bireysel ve toplumsal haklarıyla önce yerinde, sonra genelde, yeni bir yaşam biçimine kavuşturmak için yapıldı. Elbette bu yenilik, yüz yıllık bir hantal sistemin, “bugün git, yarın gel” diyen Bürokrasi Cumhuriyetine karşı, siyaseti ve siyasetçiyi umut ve çıkar taciri olmaktan çıkarıp; yasama için vatandaşın hizmetine yönelten bir değişim ve yenilikler silsilesi olsun diye yapıldı. Yukarıda değindiğimiz değişim ve yeniliklerin alt yapısı zamanında ve zemininde yapılamadığı için, amacı da henüz beklenen hedefte duruyor ve rakiplerce taşlanıyor. Muhalefetin varlığını hiç hesaba katmayan, illa ebed Muhalefetsiz iktidarını sürdürüp gideceğini sanan Genel Merkez sanki uzaylı...

Bu iktidarın lideri sayesinde kendi kendinin hem iktidarı hem de muhalefeti olduğunu on yıllardır seslendiren biri olarak; 2015 den sonra su yüzüne çıkan Feto, Pkk sektar ve pragmatik buluşmaları, iktidarın bu süreçte yeni Osmanlıcılık dış politika özlemleri, MHP ile yapılan Cumhur ittifakı, ABD, AB ve Arap Birliğinin saldırıları, iktidarı şoven ve restçi bir iç ve dış politikaya yöneltti. Bu çıkışları da tolere edebiliriz, diye düşünüldü ama,  %50 artı bir için, Başkanlık sistemi seçimi, genel seçim, 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran İstanbul Belediye seçimleri, yani toplamda son üç buçuk seçimin sonucu ve pratiği, iktidara “kendini kolla”, muhalefete de “ittifaklarını kur” direktifini verdi. Bu gelişmelerle halk, İktidar partisinin “ ben hep iktidarım” ezberini son yerel seçimlerle bozdu. O iktidar ki, hem siyasetin hem de seçimlerin gündemini belirleyebildiği için, 18 yılda yapılan 15 seçimi de kazanmış. Yani iktidarı umursamaz kılan; “ güç zehirlenmesi” kadar, “aşırı güven” psikolojisine oldu, diyebiliriz…

 31 Mart 2019 Belediye seçimlerine gelindiğinde, iktidarın biri açık, bir içselinde olan gizli iki muhalifi vardı. Bu gizli açık muhalifleri göğüsleyecek dinamik adaylar bulmak yerine, metropollarde “Horonculuk oynayabilen” kimi hemşolara yaklaşıp, kimilerinden uzaklaşmak, muhafazakar, demokrat Kürdleri kendinden uzaklaştırmak hünerini sunmak, bir beceriksizlik değilse, bir talihsizlik süreci olarak maalesef yaşandı.       

Ak Partinin ikizleri ve etrafında yer alanlara gelince; Ak parti ve hükümetleri kademelerinde uzun süreler sosyo ekonomik, politik ve bürokratik yerlerde olmaları kadar, uzun süre susmaları, ilk adımlarında siyaset alanında aynı forma altında toplanamamaları, bize şunu gösteriyor, bu zatların iktidara oynamak için söyleyecek yeni bir şeyleri, yeni ruh ve enerjileri olmadığının işareti…Toplumu yeni alanlara taşıyacak siyasi anot ve katot olacak duruş ve konumları görülmüyor. Olsa olsa Barikatın öbür tarafında oluşmuş “Millet İttifakı”nın içinde iktidara puan kaybettirmede sahne alırlar. Eğer yanılmıyorsak, bu görevlerini de zaten 24 Haziran 2018 de Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimlerinde, 31 Mart Belediye seçimlerinde ve 23 Haziran İstanbul Belediyesi seçimlerinde Millet İttifakı’ndan yana ifa ettiler. Özetlersek; İkizlerin atacakları taşın ağırlığı aşağı yukarı tahmin ediliyor.  Partileştikten sonra da atacakları yeni taşları İktidarı korkutmayacak... Ama, fakat, lakin, İktidar, demokrasi, barış ve ekonomik haklarda yurttaşlara sert davranmaktan korksun…   
 


 

Yorumlar (2)
Tebrik ler kalemine sağlik 4 yıl önce
Ka
Sebgetullah seydapğlu 4 yıl önce
Iktidar şidet dillini kullanıyor yorumunuz super ancak milliyetçilik suylem ınat ısrarlar yenı sıyaset dunyasinda itibar guremez .ikizleride basıte almamak lazım sureç çok sıcak ve gelişmelerde göre p0zısyon alacak
12
az bulutlu