banner4
12.05.2022, 09:14

YÖRÜK ALİ EFE

Yörük Ali Efe 1895 yılında, Aydın İli Sultanhisar İlçesi Kavaklı Köyünde dünyaya gelmiştir.

Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahim oğlu Apdi Bey, annesi ise yine yörüklerin Atmaca aşiretinden Fatma Hanımdır.

Yörük Ali 19 yaşına geldiğinde, Aydın dağlarında dolaşan Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin grubuna katılmak ister ve neticede ağır bir sınavdan geçirilerek gruba alınır.

Kısa zamanda Efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak grupta ikinci adam konumuna yükselir.

Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin Bozdoğan Kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine Yörük Ali Efe grubun başına geçer ve 4 yıldan fazla dağlarda dolaşan Yörük Ali Efe, bu süre içinde daima ezilenin, mağdur edilenin, güçsüzün, ihtiyaç sahibinin yanında olur. 

Yörük Ali Efe 1919 senesinde dağdan iner. O sıralarda ülkemiz oldukça zor günlerden geçiyordu. Yunanlılar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i, ardından 27 Mayıs 1919’da Aydın’ı işgal etmişti. 

Takvimler 3 Haziran 1919’u gösterdiğinde de yunanlılar, Nazilli’ye kadar ilerlemişti. Yörük Ali Efe, pek çok insan gibi ailesini de alarak Sultanhisar’dan Çine’ye taşındı.

Yörük Ali Efe ve arkadaşları düşman işgalinden rahatsızdı. Bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Tam da o sırada Çine’de bulunan 57. Tümen’in önde gelen subayları yerel bir direniş örgütü oluşturmaya çalışıyordu. Bunun için ilk kapısını çaldıkları kişi, yörenin en etkili kişisi Yörük Ali Efe oldu. 

Zaten vatanı için bir şeyler yapmak arzusunda olan Yörük Ali Efe ve arkadaşları için bu, şerefle kabul edilecek bir teklifti. Böylece hep birlikte Milli Mücadeleye katıldılar.

Yörük Ali Efe ve arkadaşları büyük bir hızla Yunan askerlerinin üzerine yürüdüler. 16 Haziran 1919 günü Sultanhisar’da, Malgaç Köprüsü’nü basarak Yunan müfrezesini imha etmeyi başardılar. Bu baskın Kurtuluş Savaşı tarihinde önemli bir yere sahip oldu. Çünkü, Yunan birliklerine karşı verilen ilk baskın ve kazanılan önemli bir zaferdi.

Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919'da Malgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde, düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durduran Efe olarak tanındı.

Yörük Ali Efe, baskının ardından Yunanlıların boşalttığı Nazilli’ye girdi. Yine aynı gün Aydın, Yunanlılardan geri alındı. O güne kadar kurtuluş konusunda umutsuz olan halk, bu baskın sayesinde moral kazandı. Yöredeki birçok efe, bu zaferin coşkusuyla Kuva-yi Milliye saflarına katıldı.

Düşman beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılmış, Nazilli’deki kuvvetlerini Aydın istikametine çekmiştir. Ama ne yazık ki çevreyi yakarak, yıkarak, masum insanları öldürerek.

Daha sonra 7. tümen kumandanı Şefik AKER’in başkanlığında kurulan halk meclisinde oy birliğiyle alınan karar uyarınca Aydın, Yörük Ali Efe komutasındaki kuvvetler tarafından kurtarılsa da, takviye kuvvetlerle güçlenen düşman ordusu Aydın’ı ikinci kez işgal etmiştir. 

Artık kanlı savaşlar başlamıştır. Köşk, Umurlu ve Dörtyol cephesi kurularak olağanüstü cesaretle, donanımlı ve sayıca çok fazla olan düşman kuvvetleri büyük kayıplara uğratılmıştır.

Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi aylık bir süre düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellenmiştir. 

Düzenli ordunun kurulması üzerine Yörük Ali Efe, emrindeki savaş deneyimi çok iyi olan büyük bir birliğin her bir ferdinin istek ve sevgisiyle düzenli orduyla katılmışlardır.

Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak savaş sona erene kadar vatani görevini sürdürmüştür.

Yörük Ali Efe alçak gönüllü bir insandı. Kurtuluş Savaşındaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu cevabı her zaman hatırlanacaktır. “Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin birçoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan sevgisi, muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş ondan sonra da bizimle beraber olmuştur”.

Yörük Ali Efe Kurtuluş Savaşından sonra 6 sene İzmir’de yaşadı, 1928 senesinde, Kurtuluş Savaşında bir süre karargahı olarak kullandığı Yenipazar’a taşındı. 

1951 senesinde, tedavi için gittiği Bursa’da, henüz 56 yaşında iken, vefat etti.

Yörük Ali Efe vasiyetinde Yenipazar’da toprağa verilmesini istedi. Ayrıca “Halkı iyidir, toprağı sever, toprağı seven insanı da sever. Ben orada rahat ederim dedi. Kuva’yı Milliye’nin bu değerli komutanı TBMM tarafından istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Hey gidinin Efesi-Efesi-Efelerin Efesi

Efelerin Efesi Yörük Ali

Şu Dalama’dan geçtin mi

Soğuk da sular içtin mi

Efelerin içinde

Yörük Ali’yi seçtin mi?

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi..

Şu Dalama’nın çeşmesi

Ne hoş olur içmesi

Yörük Ali’yi sorarsan

Efelerin seçmesi

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi..

Cepkenimin kolları

Parıldıyor pulları

Yörük de Ali geliyor

Açıl Aydın yolları

Hey gidinin efesi efesi

Efelerin efesi..

Allah kendisinden ve efelerinden razı olsun. Allah hepsine rahmet eylesin, mekanları cennet olsun..

Yorumlar (0)
12
az bulutlu