“ Ümid ölmür deyirler ya?; bizler de bekleyirik ! ”

Dağlık KarabaĞ Azerbaycan’ın en zengin topraklarıdır, ama artık kaç yil oldu ki o guzel zengin topraklar Eermeniler terefinden zebt edildii ve bir milyona kadar insan ordan köçgün düşdü kendi topraklarından el zehmetiyle kazanıb tikdikleri evlerinden, obalarından, yurtlarından didergin düşdüler.

Bununla beraber onlar ne kadar insan itgisi verdiler ermeniler burda bütün insan haklarını tapdaladılar cocuk, böyük, kadın, kişi, kız, kocalar fark etmeden karşılarına çıkanları gülle boran etdiler öldürdüler öldürmekle yetmediler ölen insanlara yeniden zülm etdiler onların gözlerini çıkardılar beden üzvlerini kesdiler .. bu acı dehşetleri yazmak o kadar zor ki .

Evet ermeniler neçe minlerle insanları girov götüredüler onlardan bazileri kaytarılsa da hele de onların elinde olanlar çokdu ve onları kendileri üçün bir kul kimi çalışdırmaya devam edirler ve buna bütün dünya ölkeleri hele de göz yumur.

Bu insanların hakkını teleb etmeklerine kimse bakmır desek daha dogru ola.

Dogrudur Avropa Şurası bazi işler gördü ama bu çok azdır artık insanlar tab getirmir yerleşdikleri yerde yaşyaışa tab getirmeyib vefat edirler.

Bilmirik bu insanların hakklarını kim müdafie edecek hele de ümidle bekleyirik ...

Ermeniler bu günhasız halkı tanklarla ezib geçirdiler .

İnsanlar çaresizce kaçır ancak cocuklarını alıb evden, illerle el kabarıyla kurub düzeltdikleri evden, ayakyalın gedirdiler ... ama kansızlar bu eliyalın, ayakyalın millete acımırdılar, karşılarına çıkanı öldürür ölmeyeib yaralı olanları da alıb götürürdüler..  anne – babaların gözü karşısında kızlarımıza tecavüz edirdiler...

İki kardaşı bir birine öldürtmek isteyirdiler birine silah verib o biri qardaş gösterib –onu öldür –deyirdiler.

Qardaşı öldürmeyince onun gözleri karşısında o birisine olmazın zülmünü edirler .

Onların elinden yurduna kayıdan kızlarımızn bir neçesi karnında ermeni cocugunu getirdi.

Bu dehşetleri gözzle görenler tabiii ki dayanamaz...

Hocalı soykırımında ne kadar insanı öldürdüler sonra da resmlerini çekib dünyaya gösterdiler ki Azerbaycanlar bizi kırmış, öldürmüş deyirdler…

20’den çok cocugu bir demir borunun içine yıgıb başını kapatdıb od vurub diri diri yandırdılar, bumudur insan hakları ?

Sonradan 1994-cü ilde Heyder Aliyev Devlat prezidenti seçildi ve Avropa Şurasıyla, ATET-le, BMT -le danşıklara girdi.

Bu iki devlet ermeni ve Azerbaycan arasında bir ateşkesenlik yapdılar ki heç bir devletin adamı o birine silah atmayacak…

Buna Azerbaycam emel etdi, ama ermeniler yene de etmedi yene de o terefden burdakı dinc adamlara snayperle gülle atdılar öldürdüler ve boyunlarına da almadılar…

Bu mudur insan hakları ?

Azerbaycanda insan hakları hep tapdalandı indi de bekleyirk ne zaman bu günahsız halkın hakları korunacak ermeniler yapdıklarının cezasını alacak?

“Ümid ölmür deyirler yaa;bizler de bekleyirik !”

Noktasına ve virgülüne dahi dokunmadığım bu yazı ”Dağlık Karabağ” topraklarından Ermeni zulmü nedeniyle zorunlu olarak vatanından Bakü’ye göç eden ırkdaşımız Karabağ’lı Değerli Naile Zeynalova Hanıma ait.

26 Şubat 1992 yılında Dağlık Karabağ bölgesinde bulunan Hocalı kasabasında Dünyanın gözü önünde Ermeniler tarafından Türklere soykırım uygulanmıştı!

İçinde, özlem, hüzün ve memleket hasreti yatan bu satırları yazıp birkaç yıl önce bana yollayan değerli Naile Zeynalova Hanıma bir an önce öz vatanına kavuşması temennilerimi yolluyorum.

Hepimizin malumudur, Ermenistan'ın son günlerde Azerbaycan askeri birliklerine ve sınırlardaki köylere saldırması sonucu çok sayıda asker ve köylünün şehit düştüğü.

Durup dururken neden böyle bir saldırı gerçekleştirdi Ermenistan sorusunun cevabını Azerbaycan Tovuz Milletvekili Ganire Paşayeva şöyle izah ediyor; "Ermenistan bazı stratejik noktaları ele geçirirse, Azerbaycan'ı Türkiye ile birleştiren tek kara yolu, iki ülkenin ortak enerji ve ulaştırma hatları onların silahlı güçlerince her an vurulabilir…"

Ermeni askerlerinin saldırı girişiminde bulunduğu Tovuz ilinden; Türkiye ve Azerbaycan'ın ortaklaşa gerçekleştirdiği “Bakü-Tiflis-Kars demir yolu”, “Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı” ve TANAP'ın başlangıcı olan “Güney Kafkasya doğal gaz boru hatlarının” geçmesi, bu saldırıların arka planında Türkiye ile Azerbaycan arasındaki karayolu bağlantısının koparılmak istenmesinin olduğu aklı başında olan her insanın anlayabileceği şeylerdir!

Ben yukardaki yazıyı daha öncede yayınlamıştım. Tekrar yayınlamamdaki sebep “Dağlık Karabağ” konusunda olduğu gibi sessiz kalınırsa, zaman içerisinde Ermeniler haklı olduğu vehmine kapılacaklar ve tekrar saldırılarını artıracaklardır.

Arzum ve talebim şudur; Türkiye Cumhuriyeti ve kardeş Azerbaycan Devleti bu konuda birlikte hareket ederek Ermenilere kısa ve uzun vadede gerekli dersleri versin bir an önce!

Dünyanın gözü önünde dünden bugüne devam eden bu saldırı ve katliama seyirci kalanlar bugün bile öz vatanlarına dönemeyen “Karabağlı” kardeşlerimizin sıkıntılarını umursamıyorlar.

Ne acıdır ki bütün bunlara karşılık “Emperyalist Batı Dünyası” 1914 yılında “Anadolu Coğrafyasında” zorunlu göçü yani “Ermeni tecrit olayını” gündemlerinden ve dillerinden düşürmeyerek “Osmanlı Devletini” yani biz Türkleri “Soykırım” yapmakla suçluyor ve parlamentolarından bu yönde kararlar alabiliyorlar!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…