TÜRKİYE’DE ASAYİŞ NASIL SAĞLANIYOR
Türkiye’de 81 ilde merkez teşkilatından ayrı bir taşra teşkilatı mevcut.Buradaki her Vali bu illerin 5442 sayılı İl idaresi kanun gereği tek patronu.Tabiilçelerdede bu iş Kaymakamlara ait yani Mülki Amirler.Artık ülkede bucak kalmadığı için mülki amırler Sadece Vali ve Kaymakamlar.
Normalde şu olması gerekiyor;Asli görevi önleyicilik olan önleme güvenlik güçleri ile ,asli görevi suç işlendikten sonraki tüm görevleri icra edecek olan adli güvenlik güçleri.Ama böyle bir şey yok.Sadece basit ve usulen belirlenmiş bazı düzenlemelerle gerek Jandarma Genel Komutanlığı , gerek Emniyet teşkilatı gereksede Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde bazı birimlere sen adli kolluk görevi yap tarzında gecici düzenlemeler yapılıyor.
Mutlak olan konu Adli ve önleyici kolluğun net bir şekilde birbirinden ayrılmasıdır.Her il ve ilçe de bulunan mülki amirleri emrindeki polis ve jandarmalar suç işlenene kadar önleyici olarak görev yaparken ;adli bir suç işlendiğinde adli görevli olarak Cumhuriyet savcısını emrine geçiyor.Yani asli görevi olan Mülki Amir emrinden kopmadan adli olarak geçici Cumhuriyet savcısının emrinde soruşturma süresince görev yapıyorlar.
Ülkemizde içişleri bakanlığına bağlı genel kolluk olarak görev yapan Jandarma Genel Komutanlığı.Emniyet genel müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde bu görev tanımlarının acilen yapılarak adli ve önleyici kolluk örgütlenmelerinin oluşturulması gerekmektedir.
Profosyonel kadrolaşma açısından bu düzenleme her türlü önleyici görevleri kapsayan, suç işlenmeden suçun işlenmesini önleyen görev ve görevlileri ,hemde suç işlendikten sonra suçun aydılatılması ve faillerinin yakalanması görevini üstlenen adli görevliler gibi hem mülki amirleri hemde adli amirleri rahatlatatacıaktır.
Adli ve önleme görev ve görevlilerinin teferrruatlı detayına dünyadaki örnekleri ile ayrıca değineceğim.
