TOPKAPILI CAMBAZ MEHMET
Kurtuluş Savaşının yeterince tanınmayan kahramanlarından Topkapılı Cambaz Mehmet, Temmuz 1874’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Haşarılığından Mahalle Mektebinden ayrılmış ve tahsilini yarıda bırakmıştır.
Gençliğinde Tulumba Teşkilatına girer, cesareti ve kabadayılığı ile kısa zamanda İstanbul’un en korkulan külhanbeyi olur ve tüm kabadayıları emri altına alır.
Birinci dünya savaşı başlayınca gönüllü olarak Çanakkale Cephesine gider ve Yarbay Mustafa Kemal’in emrine girer, kahramanlığı üzerine önce Onbaşı ve sonra da çavuş rütbesini bizzat Mustafa Kemal’den alırken: “Göreyim seni Topkapılı.” diye iltifat görür.
Çanakkale Savaşlarında cesur ve ataklığı nedeniyle “canını hiçe sayan, canıyla oynayan” anlamlarına gelmek üzere, ona “cambaz” lakabını Mustafa Kemal takmıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a hareket etmeden önce evinde Topkapılı Mehmet ile özel ve gizli bir görüşme yapar, kendisine talimatlar verir: “Mehmet, Çanakkale’de nasıl kazandıysak yine öyle kazanacağız. Sizin gibi kahraman Türk çocukları oldukça, ordularımızın yenilmesi mümkün değildir. Göreyim seni Cambaz Mehmet”
Topkapılı Mehmet, İstanbul’un tüm meşhur kabadayı, hırsız ve yan kesicilerini toplar, Mustafa Kemal Paşa’nın emirlerini tekrarlar: “Depolardan silah çalma işini üzerime alıyorum, İstanbul’un tüm tanımış hırsızlar ve yankesiciler benim emrimdedir, bu insanlar hırsızdır, yan kesicidir ama aynı zamanda sizin kadar, benim kadar vatanseverdir.“ der ve Mim Mim Grubu’na katılırlar, vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır diyerek hırsız, yankesici ve kabadayılar M.M. Grubuna gönüllü girerler. Mim Mim Grubunun İstanbul Reisi Cambaz Mehmet olur. Teşkilatta Demir takma adını kullanmıştır.
O günlerde Kurmay Albay İsmet İnönü, Harbiye Nazırlığı Müsteşarlığına atanmıştır, O’ndan silah depolarının yerlerini ve terhis olan askerlerini adreslerini alırlar.
İngilizlerin kontrolünde bulunan Maçka Kışlasına dışarıdan tünel açarak içerideki tüm silahları kaçırarak mezarlığa gömerler. Cephane deposundaki sandıklara da toprak doldururlar.
Fransız askerlerinin koruduğu Rami Kışlasında bulunan topları da Fransız askeri üniforması giydirilen kabadayılar Nizamiye Kapısından götürerek, mezardan çıkardıkları silahlarla birlikte Malatyalı Hacı Dede’nin emrindeki sırt hamalları ile sahilde bekleyen İpsiz Recep kaptan’ın mavnasına yükleyerek İnebolu’ya gönderirler. Mim Mim Grubunda görev yapan bu fedailer ayrıca yüzlerce komutan ve subayı da gizli yollardan Ankara’ya ulaştırırlar.
İngiliz İstihbarat Başkanı Yüzbaşı Bennet’e suikast yaparlar ama Yüzbaşı Bennet ölmese de saf dışı kalır ve Londra’ya geri döner.
Meşhur İngiliz Casusu Papaz Fru’nun güvenini kazanan Tarzan (Cambaz) Mehmet, bir gece gizlice İngiliz karargah’ına girerek önemli bilgi ve belgeleri Ankara’ya ulaştırır.
Topkapılı Cambaz Mehmet, İstanbul’u İşgal eden İngiliz Kuvvetleri Komutanı General Harrington’un makam otomobilini çalar ve Akşehir’e götürerek Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’ya teslim eder. Bu otomobil Büyük Taarruzda makam aracı olarak kullanılır. İngilizler tarafından, bu işlerin ele başısının Cambaz/Tarzan Mehmet olduğu tespit edilince, hakkında idam kararı verilir. Ancak hiçbir zaman ele geçiremezler.
6 Ekim 1923 günü İstanbul’u teslim almaya gelen Türk Ordusunu karşılayanlar arasında Cambaz Mehmet ve arkadaşları da vardır.
Kurtuluş Savaşı sona erince Atatürk, Topkapılı Cambaz Mehmet’e İstanbul Milletvekilliği teklif eder ama O kabul etmez, Vatana hizmet aylığı bağlattırılır, yine kabul etmez, Atatürk’ün ısrarları neticesi o aylığı alır ama her ay aldığı maaşın 1 kuruşuna bile dokunmadan Kızılay’a bağışlar. Keza Malatyalı Hamalbaşı Hacı Dede dahil hiçbir M. M. Grubu üyesi devletinden bir bağışı veya maaşı kabul etmezler. Niçin kabul etmediklerini soranlara, biz bütün bunları para için değil, vatanımız ve namusumuz için yaptık derler.
Topkapılı Cambaz Mehmet 1 Haziran 1932 günü vefat eder ve İstanbul’da toprağa verilir. Vefat ettiğinde Atatürk’ün kendisine verdiği İstiklal Harbi madalyasından başka hiçbir mal varlığı bulunmamaktadır. O, milli mücadelede çok büyük hizmetler yapmış, ancak kamuoyu tarafından yeterince tanınmayan adsız bir kahramanlardan sadece birisidir.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah..
