banner4
03.02.2024, 11:37

"siyasetin matematiği" "Liyakat ve Sadakat"

Hakikat ile beslenen liyakat erleri;  kaderleri su için kuyu kazana su, altın için kuyu kazana altın sunacaktır... Yeter ki; işi ehil kişiler ve usta eller yapsın..!

Liyakat sahibi olanlar ancak gerçek sadakat sahibidirler..!

Engellerinize liyakatınız kadar ancak meydan okuyabilirsiniz.

     Hırslı insan, kendini güneş sanan ateşböceğidir.

     Kanaat ise ateşböceği olan insanı güneşe dönüştürür.

    Liyakat ve kanaat; çılgınca istemek ve çalışmak; ama, elde edilen her sonuca razı olmaktır.

   Liyakat bizi hedefe ulaştıran çabalara, hırs ise hedef sonrasındaki monotonluğa odaklandırır.

  Mevcut imkânlarından u/mutlu olmayanlar, kral da olsalar u/mutsuzluğa mahkûmdurlar.

 Hırstan kurtulmanın yolu, kendi için istediğini aynı anda herkes için de istemektir.

Günümüz TÜRKİYE"-si için çok ACİL ve ELZEM ihtiyaçlardan biri de siyaset ve yönetim de LİYAKAT gerçeği ve hakikatidir..!

ERBAKAN ve MİLLİ GÖRÜŞ

Türkiye denkleminde iktidar iddiası taşıyan siyasi partilerin, program ve projelerinden çok liderleriyle ele alındığı bir gerçektir.

Türk siyasetindeki uzlaşmazlığının temelinde de liderlere atfedilen güç ve yetkinin liderde ürettiği özgüvendir.

ERBAKAN;ın uzun dönem tek lider olarak siyaseti meşgul etmesi bu paradigmanın en belirgin sonucudur...!

Siyasi partilerin liderlerin şahsi kimliği ve kişiliği üzerinden yürüttüğü muhalefet, bir yönetim mantığı olan siyaseti iğdiş etmiş ve liderlerle başlayıp liderlerle kapanan siyaset dönemlerini kronolojik bir tabelaya dönüştürmüştür.

ERBAKAN’la başlayan liderlik dönemi en çok muhafazakar tabanında tartışma konusu olmuş ve gelinen noktada MİLLİ GÖRÜŞ hassasiyetini taşıyan tabanın “devleti hem koruyan” ve “devlete karşı” (statüko)ya duran bir liderin gerekliliğini hissetmiştir.

 Görünürdeki devletle hesabını kapatamayan tabanın demokrat devletle ilişkilendirilen ERBAKAN"ın karşı koyduğu pasif direniş “komuta kademesi” olarak adlandırılan partinin yetkili organlarınca çok fazla dikkate alınmış görünüyor.

 ERBAKAN’ın üzerinde durduğu sath-ı mail onu kendi tabanıyla barışmaya zorlasa da tabanın alternatif arayışı kararsızlık zeminine oturmuştur.

Bugün bir kaç parçaya bölünen milli görüş merkezinin dışında faaliyet gösteren partililerin çıkmazı ise ERBAKAN’a karşı birden fazla lider adayı bulmalarında kilitleniyor.

Maşeri vicdan yada kahir ekseriyetin temsil ettiği siyasetten çok “lider kim?” sorusuna verilecek cevabın olmaması lider eksenli bir siyasetin hakimiyetine işaret etmektedir.

Bu da Sağ ve Muhafazakar siyasetin temel handikabını oluşturmaktadır.

Türk siyasetinin dinamikleriyle beraber tabandaki şekillendirici inancı da kaybettiği açıkça görülmektedir.

Milli görüşün son dönem siyasetinde yaşadığı söylem sıkıntısı, bir paradigma olarak ortaya çıkan AK PARTİ"inin değişim trendine (yanılsamasına) doğrudan değilse bile bir etkileşim yoluyla ayak uydurması ve aynı rüzgara uçurtmayı salmasından kaynaklanıyor.

Oysa AK PARTİ’yi ezici çoğunlukla iktidara getiren gerçek, ERBAKAN’ın sahip çıkamadığı MİLLİ GÖRÜŞ ve Demokrat Parti’nin o devlet karşıtı siyaset mirasıdır.

 Ancak devletle bütünleşen AK PARTİ ye karşı AK PARTİ’nin muhalefet günlerinde bıraktığı söylemi de toplama istidadından yoksun duruyor.

Bir anlamda ERBAKAN;ın devraldığı mirası girdiği siyasi mücadelede AK PARTİ ye ganimet olarak bıraktı.

Yine de hakkını teslim edelim ERBAKAN tüm eksikliklerine rağmen hakikat ve liyakat terazisine azami derecede gayret etmiş ve takdire şayan hizmetler ile dar-ı-bekaya göç etmiştir...

Ruhun şad olsun aziz ve muhterem  ERBAKAN hocam...

Yorumlar (0)
12
az bulutlu