banner4
12.12.2019, 12:17

SAMİMİYET…

Kalpten geçenin dil yada hal ile tasdikidir SAMİMİYET. İmanın esasıdır, gereğidir. Bir kuşun kursağındaki lokmadır,ikram edileceği yer bellidir. Ve insana emredilendir. Muhatap olana lütuf, gönlünde taşımak zorunda olana farz. Bir ananın sıcak koynu, evladına nasihat eden babanın çatık kaşları, bir bebeğin annesine gülümsemesi...

Sonunu belli edendir SAMİMİYET, şüpheye yer bırakmadan. İnsanı en çok İNSAN yapandır.

Yokluğunun, Kafka’yı kalabalıklar içinde yalnız bıraktığı, Diogenes’i  fıçıya hapsettiği ve kendimize;“Biz nasıl bu hale geldik” dedirttiğiihtiyacımızdır.

Aklın Kudüs’ü , kalbin Kabe’si ve dahi Rıza’ya açılan kapının anahtarıdır.

Öte yandan kolektif yaşamı yapılandıran geliştirip büyüten en önemli etkendir samimiyet. Toplumun temel taşlarını birleştiren harçtır.

Uzunca bir süredir eksikliğinin günden güne artan sıkıntılarınıtoplumca yaşamaktayız. Yerine ikame diye hayatımıza aldığımız yapay tatlandırıcıların yan etkileri de ruhumuzu sarmış durumda. Uğruna samimiyetimizi feda etiğimiz şeyler insanlığımızı adeta bir tahta kurusu gibi kemirerek delik deşik etti. Vicdanlarımızı, adalet duygumuzu, merhametimizi köreltti. Kendi kusurlarımızı örtmek gibi tuhaf huylar edindirdi bizlere. Maddeye bağımlı hale getirirken manadan olabildiğince uzaklaştırdı. Her hata ve mağduriyetimizin mutlaka bizden başka bir müsebbibini buldurdu. Bizimle aynı doğrultuda olduklarını düşündüklerimizin hatalarını ise gözümüze göstermez oldu. Hak için hakkı tutup kaldıranlardan olmaktan vaz geçtik,her şeye sahip olmak istek ve niyetiyleistediğimiz  her şeyi kendimize hak saymaya başladık.Bu hakları bize verebilen sisteme biat ettik. Bu sisteme:adalet, bu adaleti sağlayana: adaletli, der olduk. Gücümüz yetse belki “adalet benim” diyeceğiz.

Öyleyse başa dönüp kendimize şu soruyu soralım; “Biz nasıl bu hale geldik?...” nedir bizi bu müstesna fazilet alametinden mahrum bırakan?Bizi samimiyetsizliğe iten bu hal?...Ve bize daha karlı gibi görünen bu takasın karşılığında ne var?...

Söyleyeyim; Sahip olma hırsı ve/veya ifşa olma korkusu.

Hayatımızdaki istek ve hedeflerimize şahsi gayret ve niteliklerimizle ulaşamayacağımıza kendimizi inandırdığımız için feda ederiz samimiyetimizi. Arzuların insanlık onuruna galip geldiği bir halin neticesidir. Et yemek için körpecik bir kuzuyu kesmekten bir farkı yoktur. Günü kurtarmak için yarını feda etmektir bu. Kısır bir döngüdür aslında. Her birimizi bir diğerimizin önüne maske ile çıkarır ve kendi hayatlarımızın ortasında bize ait olmayan bir oyunu sergiletir.

“Ne acıdır,sana yabancı birinin hayatını yaşatmak kendi cesedinin içinde…”

Doyumsuz bir nefsi tatmin için hayata hırsla sarılıp her şeyi kendi için isteme bencilliğini canavarlaştırmak ne büyük bir gaflet. Mezarlıklar bunun örnekleriyle doludur. En fakiri ile bir zamanların en zenginini aynı toprağın örttüğünü görürsün.

Heyhat!..Bu bile ibret olmaz bir çoklarına. İşte bu haldir toplumun bağrında yaralar açan,ayrıştıran,bizi yaradılış fıtratımıza ve birbirimize düşman eden.

Bu yüzden toplumsal yaralarımızın iltihabını kurutmak için evvela aramızdaki samimiyeti yeniden tesis etmemiz gerekmektedir. Aynı amaç için samimiyetle çalışan toplumların bireylerine ait yaşam standartlarının,  bireysel menfaatlerin ön planda olduğu toplumlardaki bireylerin yaşam standartlarının çok üstünde olduğu günümüzün de gerçeğidir.

İnsanlar arasında samimiyetin tesisinin ilk adımı, ders alınmış hataların affedilmesiyle başlar. Karşımızdakini anlama isteği ve çabası ile olgunlaşır ve onun hassasiyetlerini gözeterek karşı davranışta bulunma fiiliyatının neticesinde tesis edilmiş olur. Bu bir etkidir ve toplumda herkes bu düşünce ile hareket ettiği sürece kimse samimiyetsizlik girdabında boğulmak zorunda kalmayacaktır.

Sizleri imanımı tasdik edecek bir sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. İçinizden gelirse sizde bana mukabele edin. Hangi dinden, hangi mezhepten, hangi milliyetten, hangi cinsten, hangi görüşten olursanız olun önemli değil benim için.

Yeter ki mukabeleniz aramızda bir SAMİMİYETE vesile olsun.…

Yorumlar (4)
Suzan Çal 4 yıl önce
Tüm samimiyetimle son cümlenize
Amin diyorum.
Taner Alparslan 4 yıl önce
Teşekkür ediyorum.
K. K 4 yıl önce
Bilmukabele tam beklediğiniz yerden
K. K 4 yıl önce
Bilmukabele tam beklediğiniz yerden
12
az bulutlu