Prof. Dr. ABDULLAH ÜNALAN yazdı BÖYLE KANUNLARIN…

BÖYLE KANUNLARIN…
Türkiye yanıyor. Bir tarafı söndürülmeden başka yerde yangın başlıyor. Aynı anda seksen yerde seksen yangının çıkmasını doğal veya tesadüfe bağlamak samimiyetsizliktir ve kabul etmek mümkün değildir. Örgüt veya değil, kesinlikle bilinçli olarak bu yangınlar çıkarılıyor ve bütün bir ülkenin nefes boruları kesiliyor. 
1. Bir ağaç deyip geçmeyelim. Her ağaç, yeşil bitki veya yaprak bütün canlılar için birer oksijen fabrikasıdır. Oksijeni üretmeye kalkışsak Türkiye’nin bütçesi yetmez. Allah, birer oksijen fabrikası olarak da yarattığı ağaç ve bitkileri karşılıksız hizmetimize sunmuştur.
2. Yakılan her ağaç bir canlıyı öldürerek cinayet işlemektir. Milyonlarca ağacı yakmak, milyonlarca cinayet işlemekle eşdeğerdir. Bir ağacın yetişme yaşı ortalama otuz yıldır. Otuz yılda yetişen bir oksijen fabrikasını birkaç dakikada köle çevirmek vicdansızlık ve zalim bir zihniyettir?
3. Allah kâinatı bir dengeyle yaratmıştır. Yangınlarla dünyanın ekolojik dengesi bozuluyor. Unutmayalım bu yangınlar Türkiye’nin ekolojik dengesini de bozacaktır.
4. Her yangında milyarlarca hayvan da yakılmaktadır. Allah, domuz dahil faydasız hiçbir şeyi yaratmamıştır. Her böcek insanlığa hizmet eden birer üretim makinesi ve sağlık görevlisidir. Bu canlıların yakılması bütün canlıları olumsuz etkilemektedir.
5. Yakılan milyonlarca ağacın ekonomiye verdiği zararın hesabı yapılamadığı gibi değerlendirilseydi ekonomiye katkısı da hesaplanamaz. Savaşlar bu yangınlar kadar ülkelere zarar veremez.
6. Yakılanların yerine dikilecek fidan ve insan enerjisinin yol açacağı masraflar da hesaplanmalıdır. Yerlerine fidanlar dikilse de bu seviyeye gelebilmesi için otuz yıl beklemek ve otuz yıl boyunca binlerce insanın emeği ve enerjisi gerekir. 
7. Haksız yere bir insanı öldürene müebbed hapis verilirken, bazen onlarca insanın da ölümüne sebeb olan bu yangınları çıkaran canilere on yıl hapis cezası istenmektedir ki iki-üç yıl sonra serbest bırakılmaktadırlar. Fazladan halkın canına, vatanına, toprağına kasteden bu caniler yine vatandaşın parasıyla beslenmektedirler.
Seksen suçtan sonra ‘yakalanan’ hırsız, seksen birinci suçu işlemek için devlet kontrolüyle üç ay sonra salıverilmektedir. Hırsız, devlet gözetiminde, soyduğu mekâna gidip unuttuğu telefonunu utanmadan isteyebilmektedir.
Sarhoş kafayla masum insanları öldüren trafik canavarları mahkemenin bir kapısından girip öbür kapıdan çıkabilmektedirler.
Benim ülkemi ateşe verenleri bu ülkede istemiyorum! Yaktıkları ateşe atılıp yakılmalarını istiyorum.
Onları koruyan böyle kanunların…ve bu kanunları hala koruyanların…