banner4
18.07.2023, 11:34

MOĞOLİSTAN’DA YAŞAYAN DUHA (YA DA DUKHA) TÜRKLERİ

MOĞOLİSTAN’DA YAŞAYAN DUHA (YA DA DUKHA) TÜRKLERİ

Moğolistan’ın en kuzeyinde Güney Sibirya'da ıssızlığın ortasında bir avuç Türk yaşamaktadır. 

Türkiye'nin iki katı büyüklüğünde bir coğrafyaya sahip Moğolistan'da Duha Türklerinin sayıları 1000-1200 civarındadır. Dünyada nüfusun en seyrek olduğu yerlerden birinde geyik sürüleriyle izole bir hayat sürdürmektedirler.

Duha’lar (Dukha’lar) günümüzde Moğolistan'ın en küçük etnik grubu olarak kuzeydeki tayga bölgesinde yaşıyorlar. Dağlarda göçebe olarak yaşayanların sayısı bugün için yaklaşık 500 kişi. En yakındaki köyde yaşayan Dukhaları da dahil edince Moğolistan'daki toplam nüfusları yaklaşık 1000-1200 kişi kadar olduğu sanılmaktadır.

Duha Türkleri için geyik, hayat demek. Ren geyiği sürüleri besleyen Duha Türkleri, bu hayvanlar sayesinde hayatta kaldıklarını düşünüyor. Geyiklerin eti, sütü, postu, yünü, boynuzu, kısacası her zerresi Duhaların hem temel gıda ve hem de geçim kaynağı. Bundan elde ettikleri hayatlarını idame etmek için kullanıyorlar.

Ren geyikleri Duhalar için aynı zamanda taşımacılıkta da kullanılan binek hayvanı. Yük taşımada kullandıkları geyikleri at gibi sürüyorlar ama bu sadece çok soğuk kış mevsiminde mümkün, çünkü geyiklerin havalar ısındıkça dayanıklılığı azalıyor. Duhalar da bu nedenle geyik sürülerini baharla birlikte daha yüksek yerlere götürüyor. Sıcak havalarda binek hayvanı olarak da geyik yerine at kullanıyorlar.

Dünyanın en ücra bölgelerinden birinde yaşayan Duha Türklerine zorlu bir yolculuktan sonra ulaşılıyor. Kışın hava sıcaklığının eksi 50 dereceye kadar düştüğü topraklarda bir avuç kalan Duha Türklerine ulaşmak için karla kaplı ormanlardan, çorak steplerden ve buz tutmuş göllerden geçmek gerekiyor.

Duhalar, Moğolistan’ın en soğuk ve en dağlık bölgesi olan kuzeyde, Rusya sınırına yakın "tayga" adı verilen ormanlık alanda yaşıyor. "Zorlu yaşam şartları ve yolculukların" kendileri için olağan yaşam şartı olduğu Duhalar, Moğolistan'da Kazak, Tuva ve Hoton boylarıyla birlikte Türk dilini ve kültürünü devam ettiren boylardan birisi.

Ren geyiği sürüleri besledikleri için Moğolların "Tsaatan" yani geyik çobanı dediği Türk kolu Duhaların sayısının Moğolistan'da sadece 1000-1500 kadar kaldığı tahmin ediliyor. Duhaları görebilmek için Türkiye'ye 8 bin kilometre uzaktaki taygaya ulaşmak, bunun için de Asya’nın büyük göllerinden Hövsgöl’ün kuzeyindeki Tsaganur ilçesinin kuzeyine gitmek gerekiyor.

Güney Sibirya sınırlarına yapılacak zorlu yolculuk için önce başkent Ulanbator’dan 35 bin nüfuslu Mörön’e uçakla, oradan kara yoluyla Tsaganur’e doğru yola çıkılıyor. Mörön’den çıkınca yolun sadece ilk 1 saatlik kısmı asfalt. Yol boyunca at, koyun, keçi, yak sürülerine rastlanıyor. Asfalt yol bittikten sonra mevsim kışsa heyecanlı ve kimileri için korkutucu, güneyinden kuzeyine 160 kilometre uzunluğundaki Hövsgöl kısmı başlıyor

Duha Türklerinin konuştuğu Türkçe ise Türkiye'de veya Orta Asya coğrafyasında konuşulan Türkçe ile benzerlikler gösteriyor. Duhalar Türkiye'den giden biri ile anlaşmakta zorluk çekse bile birçok ortak kelime sayesinde bir iletişim yolu bulunabilir.

Ortak kelimelere örnek olarak ise "baş, el, kol, but, göz, kulak" gibi uzuvların isimleri, sayıların neredeyse tamamı, gece ve gündüz gibi doğa olayları, "biz, bizder (bizler), men, sen, o" gibi zamirler ile "var, yok, et, süt" gibi daha birçok sözcük sayılabilir.

Son yıllarda artan turizm de Duha Türklerinin dış kültürlerin etkilerine daha açık gelmesine yol açıyor. Moğolistan'daki el değmemiş doğayı görmek için dünyanın dört bir yanından gelen turistler, Duha Türkleri hakkındaki yayınlar sayesinde bu bölgeye de gelmeye başlamış.

Duhaların çocukları da yakındaki ilçede bulunan yatılı ilkokul ve ortaokulda eğitim alıyor. Lise için ise daha büyük şehirlere gitmek zorundalar ancak derslerin Moğolca olması kendi dillerini öğrenememelerine ya da unutmalarına neden oluyor. Hem dış kültürlere açık olmaları hem de çocukların okumak için taygalardan ayrılmaları, Duha kültürünün ve geleneksel yaşam tarzlarının özellikle genç nesillerde değişmesi veya yok olmaya başlamasını beraberinde getiriyor. Duha toplumundaki yaşlılar Moğolcanın yanında kendi dillerini konuşabilirken gençlerin bir kısmı Duha dilini bilmiyor.

Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünden Doç. Dr. Bülent Gül ile Ankara Üniversitesinden Ankhbayar Danuu'nun 2012'de yayınladıkları araştırmaya göre, Moğolistan'da kadim Türk kültürünü devam ettiren Duhaların kökeniyle ilgili Çin kaynaklarında geçen "tu-po", yani "dubo" adına dikkat çekildiği, dolayısıyla da Tuva Türkleriyle ilişkilendirildikleri görülüyor. 

Bazı Türk araştırmacılar da Dede Korkut Hikayelerinde geçen "Duha Koca Oğlu Deli Dumrul" adındaki Duha adı ile bu kadim kavim arasında bir ilişki olabileceğini belirtiyor.

1921'den önce Duhalar, Moğolistan İmparatorluğu hakimiyetinde Tanno Uryanhai hududu içinde dağlarda yaşayan "Soyonlar" olarak resmi kayıtlarda geçiyordu. Tanno Uryanhai hududu, 1917 yılında kurulan Sovyet Cumhuriyeti dış politikası sonucu 1921'de Moğolistan İmparatorluğu’ndan koptu. Aynı yıl Tuva Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etmesiyle Sovyetler Birliği ve Moğolistan Halk Cumhuriyeti arasındaki sınır çizgisi, bir tartışma konusu oldu ve 1952 senesine kadar devam etti. Sınır çizgisi hakkında taraflar anlaşmaya varınca sınır bölgesinde yaşayan 53 ailenin vatandaşlık sorunu gündeme geldi. 1955'te bu 53 aileden oluşan Duhalar, kendi iradeleri ile Moğolistan vatandaşlığına geçtiler.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu