Kısır döngü!
“15 Temmuz alçak darbe” kalkışmasından hemen sonra, MHP’nin desteğiyle birlikte oluşturulan “Cumhur İttifakını” kayıtsız şartsız destekleyenlere göre, 18 yıldır iktidar olanlara karşı eleştiri getirenler; “değersiz, sıradan, duruma göre vatan haini, fetöcü, tarih şuurundan yoksun, milleti ve değerlerini düşünmeyen, dış güçlerin oyuncağı…” olan insanlardır!
Ülkemizin meselelerine aklı başında objektif bakabilenlerimizin de görebildiği gibi yıllardır bizde bu güzel ülkede;
Eğitime dair kaygılarımızı,
Dilimize ait kaygılarımızı,
Kültürümüze ait kaygılarımızı,
Milli birlik ve beraberliğimize ait kaygılarımızı,
Ekonomik kaygılarımızı,
Hukuk sistemimize ait kaygılarımızı,
Siyaset yapma üslubumuza ait kaygılarımızı yazdık durduk!
Bu haklı tespit ve eleştirilerden sonra bir kesim maalesef bizi anlamak yerine, “aşağılamayı” ve “her türlü hakareti” reva gördü ve göremeye de devam ediyor!
“Kasanın anahtarını” teslim ettiğimiz insanlar memleketi yıllardır iyi idare edemiyorlar!
Buna rağmen her defasında başarısızlıklarının ve beceriksizliklerinin izahını etmeye kalkınca “dış güçler” komplosuna sarılarak saçma sapan bir sürü gerekçe sunuyorlar ve maalesef bizim insanımızda bunu her defasında bir güzel yiyor!
Ülkenin yıllardır etinden tırnağından artırarak meydana getirdiği neyi var neyi yoksa satan; tarımını, hayvancılığını bitirme noktasına getiren, insan kaynaklarını “falancı, filancı” diye yaftalayarak “liyakatten” uzak kadroları hem siyaset hem de bürokraside istihdam eden bir ülkenin bugün ki gibi “ekonomik çıkmaza” düşmesi elbette kaçınılmaz olacaktı!
Yatırım ve üretimden çok tüketim ekonomisi üzerine kurgulanan bir ekonomik hayatın ülkemizi getirdiği noktanın bu olmasına aklı başında olan hiçbir kimsenin şaşmaması da lazımdır. Hemen hemen her ay ekonomik paket açıklayan bu ülkenin ekonomisinden sorumlu yetkilileri; yatırıma ve istihdama yönelik hiçbir aklı başında proje ortaya koymazken; vatandaşı hemen hemen her konuda bankaların kucağına iterek ekonomiyi canlandırdıklarını düşünmektedirler!
Bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyorum!
Ülkemiz bugün bu sıkıntılarla boğuşuyorsa bunun sorumlularını uzaklarda sakın aramasın hiç kimse!
Dış komplolar, onların uzantıları olan yerli işbirlikçiler hikâyesini ben yıllardır duyarım ve acı acı da gülerim!
Kendi bireysel meselelerimizde aslan kesilen bizler, ülkemizin meseleleri söz konusu olunca topu taca atmakta oldukça mahir davranırız!
Bu o kadar açık seçik bir gerçektir ki; ister siyasi olaylar, isterse başka her hangi bir mesele olsun sorumluluklarımızdan kurtulmanın tek yolunun “komplo teorileriyle” izahı mümkün olabilmektedir bu ülkeyi yönetenler için!
Bazen aklım almıyor gerçekten!
Biz mecbur muyuz “oy verdiğimiz partinin üyesi bile olsa ” siyasetçilerin her yanlışını savunmaya. İktidar olmanın getirdiği sorumluluğun farkında olmayan siyasetçiye gösterdiğimiz hoşgörünün binde birini bile etrafımızdaki dostlarımıza göstermekten uzak sıradan bir ruh hali içindeyiz maalesef.
Ülkenin siyasi ve ekonomik sisteminin kendilerine sunduğu zenginlikleri kaybetmeme refleksiyle hareket eden ve bunu iktidar yoluyla güven altına almaya çalışanlara gösterdiğiniz toleransın binde birini “dünden bugüne doğruları anlatmaya çalışan çevrenizde ki insanlara” gösterebilseydiniz bugün daha farklı bir Türkiye’de nefes alıp veriyor olacaktık!
Üzülerek ifade etmeliyim ki; büyük bir kesimimiz “maddi ve manevi çıkarları” için bütün bir hayatının anlamını oluşturması gereken asıl değerlere sırt çevirerek hayat sürüyor!
Etrafında olup bitenlerden ders çıkaracak, teşhis ve tedavi yollarını arayacak olanlarımızın sayısı hiçbir dönem bu kadar düşük seviyede olmamıştı!
İktidar olanlar her başarısızlıktan sonra “komplo teorilerine” sarılıyor, iktidarlarına gönül verenleri buna inandırıyor ve bu “kısır döngünün” içinde ülkemizin güzelim yılları heba olup gidiyor!
Türk Milletinin her bir ferdi bu saatten sonra şunu bilmeli ve inanmalıdır ki;
Bugün yaşadığımız olayların tek sorumlusu; “bu ülkenin siyasetine yön veren ve baş tacı ettiği, eleştirmek şöyle dursun eleştirenleri eleştirdiğiniz siyasi iktidardır! “
Bu durumu analiz yapıp kendinizi ikna etmeye başardığınız an “kuru kalabalığın” dışına çıkmaya ve gerçeği görmeye başlamışsınız demektir!
Bu sorgulama aynı zamanda siyasi iktidarın da yanlışlarının farkına varmasının önünü açacaktır.
Yok, biz halimizden memnunuz size ne oluyor diyorsanız bu da sizin seçiminiz tabii ki!
Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…
