İSLAMAFOBİ’DEN- DÜNYANIN HER YERİNDE AÇIKTAN OKUNAN EZANLARA

Çok değil daha 1-2 ay öncesine kadar, neredeyse Avrupa’nın tamamında ve hatta Müslüman ülkeler dışında kalan tüm dünyada islama karşı bilinçli ve sinsi bir düşmanlık yürütülüyordu.

Hatta islama karşı yürütülen bu düşmanlığı daha da arttırmak ve ilerletip perçinlemek için türlü türlü yollara, hilelere, tuzaklara başvuruluyordu.

Mesela deaş’ın kurulması ve eylemleri de bunlara bir örnekti. Güya sünni Müslümanları ve hatta hilafeti temsilen kurulan deaş, islamın “i”siyle bağdaşmayan icraatlarla gündeme oturtuldu. 

Sünni Müslüman olmayan herkesi vahşice katletmeler, özellikle yezidi kadınları köle veya cariye diyerek esir alıp satmalar, başındaki CIA-MOSSAD uşağı bağdadi lakaplı caniyi Halife ilân etmeler; bu cinayet örgütünün eylemlerini kameraya çekerek, “gördünüzmü işte islam bu” diyerek, gerçek islamı bilmeyen masum ama cahil insanları islama düşman etmeler; deaş cinayet örgütüne dünyanın her tarafından militan devşirmeler vs vs. İnsanlara, insanlığa sığmayan vahşet derecesini bile aşan bir sürü zulümler yapıldı ve daha da kötüsü tüm bunları islam adına yaptılar şerefsizler.

Oysa gerçek islam, huzur ve barış dini idi ve Bakara Suresi 256. Ayetinde ifade edildiği üzere “dinde zorlama yoktu..”.

Sadece deaş mı? Hayır. El-kaide, boko haram, taliban vs vs. de insanlara telafisi imkansız vahşi zulümler yaptılar.

Bunlar öyle çok uzun yıllar önceleri falan değil, daha dün denecek kadar yakın tarihlerde olan sinsi ve bir o kadar da planlı-bilinçli yapılandırılmalardı. 

Yani her biri islam dinine karşı kurulan güya müslüman görünümlü sinsi tuzaklardı. Bu tuzaklar, ne yazık ki bir dönem işe de yaradı: İslam düşmanlığı ve korkusu artmaya başlamıştı bir dönem.

Oysa ki Allah c.c. Kuran-ı Kerim’de Âli İmran Suresi 54. Ayette “Onlar tuzak kurdular; Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” buyurmuştu.

Çünkü “..kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saff Suresi: 61/8). 

Ve “Allah sözünden dönmez” (İbrahim Suresi: 47; Hac Suresi: 47; Rûm Süresi: 6; Âli İmran Suresi: 9; ..).

Evet, sonra birden bir virüs ortaya çıktı ya da çıkarıldı. Gözle görülmeyen ama tüm dünyayı esir alan bir virüs.

Şûra Suresi 30. Ayet: “size isabet eden sıkıntı ve musibetler kendi elinizle yaptığınız işler yüzündendir. Üstelik (Cenab’ı Allah hatalarınızın) bir çoğunu affetmektedir.”

Âli İmran Suresi 182. Ve Enfal Suresi 51. Ayet: “..Allah kesinlikle kullara zulmedici değildir.”

Kontrol sağlanamayınca, en gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, hemen islama müracaat ettiler.

“... onlar tuzak kurarken, Allah da onların tuzaklarını bozuyordu. Allah tuzakların en hayırlısını kurar.” (Enfâl Suresi Ayet: 30).

Birden yok temizlik, yok Hz Muhammed’in sözleri, yok İbn-i Arabinin veba salgını sırasında önerdiği tavsiyeleri gibi tüm İslami kurallar ve uygulamalar, başta ABD ve Avrupa Ülkeleri olmak üzere tüm dünyada TV’lerde-bilboardlarda ve sosyal medyada gösterilmeye, konuşulmaya başlandı. 

Bununla da yetinilmedi, bu dünün islamafobicileri hızını alamadılar, açıktan ezan okunmasına müsaade ve hatta tavsiye etmeye başladılar.

ABD’de ve Avrupa’da açıktan ezan okunmasının yanısıra, kilise içlerinde de ezanlar okundu.

Bazı ülkelerde, o ülkelerin halkları müslümanlarla birlikte ve Onların hareketlerini taklid etmek suretiyle namaz kılmaya başladılar.

Hoparlörlerden dualar edilmeye başlandı.

Yani ölüm korkusu ve çaresizlik, çareyi islam dininde arattırmaya başlamıştı.

Tüm bu yaşananları, çok değil, mesela 2-3 ay önce, bunlar olacak diye birisi söyleseydi, hiç kimse ciddiye bile almaz, güler geçerdi herhalde.

Ee hani islam dini insancıl değildi, cinayetler vardı; hani islam çağdışıydı; hani bütün kötülüklerin olumsuzlukların sebebi islamdı; hani islam gelişmeye engeldi, ne oldu? Ne oldu sizin islamafobi yaklaşımlarınız, davranışlarınız? Birden tısss..

Ne oldu sizin nükleer füzelerinize? Sizin milyar dolarlarınız, uzay hakimiyetiniz ne oldu? Ne oldu sizin lüks ve şatafatlı hayatlarınıza?

İslam ülkeleri geçinen başta Suudi Arabistan yöneticileri, Mısır, BAE yöneticileri olmak üzere, peki sizlerin kulluk/kölelik yaptığınız, yüz milyarlarlarca dolar haraç verdiğiniz bu ülkeler yani bâtıl batılılar şu anda kendileri can derdindeler; peki sizin köleliğinize ne oldu? Ne işe yaradı?

Sizin burnunuzun dibindeki Yemen’de sizin de dahlinizle, binlerce onbinlerce masum insanlar, çocuklar ya bombalarla ya da açlıktan sayenizde ölürlerken sizin hem dindaşınız hem de soydaşınız olan bu insanların perişanlığı size ve sizin efendileriniz olan batılılara ne fayda sağlayabildi? 

Afrika’daki sizinle aynı dinin mensubu ve de soydaşlarınız olan insanlar açlıktan ve yoksulluktan kıvranırken, sizlerin ABD uşaklığına razı bir şekilde olmak üzere lüks yaşantılarınıza ne oldu? ABD’ye köleliğe biat etmiş bir şekilde gayet lüks ve şatafatlı bir yaşantınız vardı, bir virüsle sonlandı şimdilik.

Peki ya İran? Sırf mezhepçilik ayrımcılığı ile Ortadoğu’da ve Afrika’da fitne ve zulüm yayan sinsi ve iki yüzlü iran, sen ne kazanç sağlayabildin? Senin sözüm ona dini liderin Hamaney (sızan bilgilere göre) bugünlerde Rusya’da korona virüs tedavisi görüyor ve belki de ölüp gidecek, haberin var mı? Hem korona virüs tedavisi görüyor ve hem de bu tedaviyi gizlice Rusya’da görüyor. İlginç değilmi? İbretlik.

İşte küçücük bir virüs hepinizi ölüm korkusuyla içeri tıktı. Yetmedi, çareyi islamda aramaya mecbur bıraktı. 

Oysa Cenab’ı Allah Kur’an-ı Kerim’de “siz hiç akletmezmisiniz/düşünmezmisiniz/ aklınızı kullanmazmısınız” buyuruyordu. (Bakara Suresi: 44, 76, 171, 242; Âli İmran Suresi: 65, 118; En’am Suresi: 126, 151; Enfal Suresi: 22; Nahl Suresi: 67; Mü’minûn Suresi: 80); ...”).

Diğer taraftan, islam dinine inanmayanlar açısından bakıldığında, bu yaşananlar, yaklaşık 15 asır önce Hz. Muhammed’e vahyolunan Kuran’ı Kerim’in hak olduğuna, Hz. Muhammed’in söylediklerinin doğru olduğuna yani islam dininin hak din olduğuna birer açık delil değilmidir? 

Bu durumda islama inanmayan sözüm ona medeni Batılılar ile, kendisi islama inanmış görünüp de inanmayanlara uşaklık/ kölelik eden sözüm ona islam ülkelerinin zalim kralları/ prensleri/ şeyhleri/ yöneticileri ve bir de kendi içimizdeki islam düşmanları şimdi sizlere soruyorum: 

Peki sizler Hâlâ akletmeyecekmisiniz/ aklınızı kullanmayacakmısınız? 

Tüm bu olup bitenleri bir akıl süzgecinden geçirip ibret almayacakmısınız? 

Kendiniz bilirsiniz!.

Selam, sevgi ve saygıyla!..