banner4
17.02.2020, 11:54

İSA’NIN FISILTISI OLARAK…

Sait Faik'in hikayesi takıldı bir zamandır peşime. Benimle gelir, benimle gider. Ben neredeysem o da orada. Kâh dilimde, kâh kulağımda. Kimi zaman her ikisinde. Hatta bütün bir benliğimde...

Bu, Dülger Balığının Ölümü'dür. İşte bir bölümü:


"Vücudu kirlice, esmer renkte demiş miydim?

Rum balıkçıların hrisopsaros -Hristos balığı- dedikleri bu balık, vaktiyle korkunç bir deniz canavarı imiş. İsa doğmadan evvel, Akdeniz'de dehşet salmış. Bir Finikeli denize düşmeye görsün! Devirdiği Kartacalı çektirmesinin, Beni İsrail balıkçı kayığının sayısı sayılamamış. Keser, biçer; doğrar, mahmuzlar; takar, yırtar; kopararır atar; çeker, parçalarmış. Akdeniz'in en gözü pek; insandan, hayvandan, fırtınadan, yıldırımdan, belâdan, işkenceden yılmaz korsanı, dülger balığının adından bembeyaz kesilirmiş.

İsa, günlerden bir gün, deniz kenarında gezinirken sandallarını büyük bir korkuyla bırakıp kaçan balıkçılar görmüş. "Ne oluyorsunuz?" diye sorunca balıkçılara; "Aman" demişler balıkçılar, "El-aman! El-aman bu canavardan! Sandalımızı kırdı, arkadaşlarımızı parçaladı. Hepsinden kötüsü, balık tutamaz olduk, açlıktan kırılırız."

İsa, yalınayak, başı kabak, dülger balıklarının yüzlercesinin kaynaştığı denize doğru yürümüş. En kocamanını, uzun parmaklı elleriyle tutup sudan çıkarmış. İki elinin başparmağı arasında sımsıkı tutmuş, eğilmiş, kulağına bir şeyler söylemiş...O gün bu gündür dülger balığı, denizlerin görünüşü pek dehşetli, fakat huyu pek uysal, pek zavallı bir yaratığıdır. Birçok yerlerinde çiviye, kesere, eğriye, kerpetene, destereye, eğeye benzer çıkıntıları, kemikle kılçık arası dikenleri vardır. Dülger balığı adı ona bunlardan ötürü takılmış olmalı."


Bu hikayeyi, bu hikayenin özellikle bu bölümünü, bu bölümde de Hazreti İsa'dan yapılan kıssa anlatımını kalbî titreşimler eşliğinde bütün bünyemde hissediyorum. Adeta hikayeyle, hikayenin bu bölümüyle, dahası İsa'nın fısıltısıyla özdeşleşiyorum.


Durun, şöyle diyeyim; o fısıltının kendisi olmak istiyorum, hayır oluyorum.


Bugünlerde İsa'nın dudağındaki fısıltı kesilen bana sorsanız, hangi yanıtı veririm?


"Ey fısıltı, Dürger Balığı munisleşti, söyle, onunki gibi hangi kulağa girmek, kimi diriltmek istersin?"


Şunu derim size: "Getirin size el-aman çektireni. Getirin evinizi barkınızı dağıtanı. Yuvanızı yıkanı, ocağınızı dağıtanı. Öfkeliyi getirin, kin ve nefret kusanı. Aşınıza gözyaşı katanı... İşinize kaş çatanı..."

Böyle.


Ankara, 15 Şubat 2020

Yorumlar (0)
12
az bulutlu