banner4
08.02.2020, 11:39

İLETİŞİM ÜZERİNE

Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu...” Mevlana

İnsanlar, düşüncelerini ve duygularını iletişim yoluyla aktarırlar. İletişimde çoğu zaman bakış açımız ve algılarımız bize yön verir. Bakış açılarımız ise olay ve insan karşısında, sahip olduğumuz dünya görüşü, hayat tecrübesi, kültür, algılama ve yargılama biçimleridir.

Diğer taraftan bencilliğimiz;  her eylemde, kendi menfaatimizi düşünme isteğimizdir. Benmerkezci tavrımız da, dünyayı “kendimize” göre algılama ve yorumlama çabamızdır.

İletişimde “benmerkezci olmak”, dünyayı ve çevreyi “sadece kendi bakış açımızdan görmek” demektir. Karşımızdakilerin/ ötekilerin bir olaya hangi konumdan bakabileceğini ve farklı algılama sebeplerini bilmemektir. Tıpkı çatışmayı doğuran unsur olarak, karşıdakinin de bizi yeterince anlayamaması gibi…

İnsanlar ancak eğitilirlerse, ‘benmerkezci düşünme biçimlerinin’ farkına varabilirler: Bunun için de iletişimin gerçekleşmesinde empati, temel bir ölçü olmaktadır. Olayı anlamak, üzerinde düşünmek, etkin bir dinleyici olmakla mümkündür. Başkalarında farklı değer yargıları ve inançları olduğunu bilmek ve bunu kabul etmek önemlidir.

Hiçbirimizin kendimizden farklı düşünen, inanan ve farklı kültüre sahip olan insanları küçümsemeye hakkı yoktur. Bu farklılıklar, bir ayrışma sebebi değil, bilakis insan olmaktan kaynaklanan “kültürel zenginlik” olarak görülmelidir.Bu noktadaki iletişimde“saygısızlık”, doğru iletişim kurmanın önündeki engellerden birisidir. Kaliteli, yapıcı ilişkiler kurabilmek ve zenginleşebilmek, her bireyin birbirinin farklılığını kabul etmesine, hatta teşvik etmesine bağlıdır.

İletişimde olması istenen beceri “yetişkin benliğine” sahip olabilmektir:

 Olgunlaşmış/ yetişkin benliğe sahip birisi, davranışlarında akılcı ve mantıklıdır. Olay ve olgulara duygu ötesi gerçekçi değerlendirmeler katar. Ani duygu çıkışları yerine, her sorunu mantıkla tartarak, düşünceleri ince eleyip, sık dokur. Başkasının hatırı için günübirlik kararlar vermediği gibi doğrusu neyse onu yapmaya özen gösterir. Çünkü “yetişkin/olgunlaşmış benlik”, gerçeği bulmak için“sorular soran” bir kişiliktir. Bencil davranış sergilemeyen, başkalarıyla birlikte “işbirliği” içinde sorunları çözmeye ya da durumu anlamaya çalışan yetkin cümleler kurar: “Sorun nedir? Öyle mi? Neden birlikte düşünmüyoruz? Bu sorunu birlikte düşünüp, problemi aşabiliriz.” şeklinde yaklaşım sunar.

İstenmeyen tutum ise “saldırgan davranış biçimi” dir: Saldırgan kişi, diğer kişileri aşağılar, saygı göstermez, başkalarının duygu ve düşünceleri ile ilgilenmez. Yüksek sesle konuşarak, başkalarının düşüncesini bastırma, kendisini de hep üstün görme eğilimindedir.

Bir de “çekingen davranış biçimi” vardır ki bu da iletişimde olumlu değildir: Duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan, kendi içinde suçluluk ve öfke duygusu yaşayan, karşısındaki kişi için “Ben önemli değilim, sadece Sen önemlisin” mesajı veren, başkalarının kendisi hakkında karar vermesini normalleştiren kişi, pasif tip kişilikte olup, topluma da katkı sunamaz.

Öyleyse iletişimde “güvenli ve olgun davranış biçimine” sahip olmak en önemlisidir: Güvenli kişi, bireylerarası iletişimlerinde kendisinin ve başkalarının haklarına saygılı olur. Saygıya giden yolu, empati yeteneğiyle, başkalarının bakış açılarına sahip olarak, onları anlayarak kazanır.

Empati, “bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak, onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır.” Genelde sempati ile karıştırılır: Sempati de karşı kişinin duygularıyla bütünleşme olduğu halde, empati de “anlamak” esastır. Empati kuran kişi, taraf tutmaz. Öteki ile birlikte akıl yürütmeyi, düşünmeyi ve yeni fikirler üretmeyi amaçlar. Sempati gösteren kişi ise, sevdiği kişinin tarafını ısrarla tutmaya devam eder ve bu nedenle doğru değerlendirme yapmakta yetersizdir.

Mevlana “Birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu, kar taneleri ne güzel anlatıyor” sözüyle, hayatımızda doğru iletişim kurmayı, benmerkezci olmaktan uzaklaşmayı, başkalarına saygı duyarak, empati yeteneğimizi geliştirmeyi, güvenli ilişkiler kurmayı bize öğütlemektedir.

O halde, ihtiyaç duyduğumuz doğru iletişimi kazandığımız zaman, kavgasız, huzurlu ve güvenli bir toplumu oluşturacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın…

Yorumlar (0)
12
az bulutlu