banner4
08.02.2020, 21:08

YANLIŞIM VARSA AFFOLA

Bir öğle vakti. 

Elimde bir kağıt.

Kalemle bir sağa bir sola  çiziyorum.

Aklımda ise, düşündüğüm bir konunun yazısını satırlara dökerken farklı farklı düşüncelerdeki insanlarımızın da anlayabilmesi umudunu yaşıyorum. 

İzlinizle konuya ilk adımımı atıyım. 

Konu... 

Ülkem ülkemiz. 

Ülkemi seven sıradan bir vatandaşım. 

Kendimce farkım ise... 

Ülkemde yaşanılanları gözlemlemek ve anlamaya çalışmak. 

Evett...zaman zaman ise çoğunlukla herkes gibi anlayamadığım durumlar yaşıyorum. 

Burada amacım siyasete dayalı  bir yazı yazmak değil. 

Amacım ülkemdeki kopuk zincir halkalarını biraraya getirebilmek ve görebilmek. 

Ülke siyasetine baktığımızda, uzun yıllardan bu yana ülke yönetiminde bulunan Ak Parti ve Cumhurbaşkanımızı görürüz. 

Burada yazarken savunma yapan biri olarak değil... 

İktidarda kalınılan bu kadar zamana objektif bakan biri olmak istiyorum. 

Tayyip Erdoğan... 

Neden bunca zaman ayakta kalmayı başaran ve halkça güven teşkil eden bir adam? 

Tabanda öyle bir kitle var ki! 

Sokakta, pazarda, markette insanların kendi aralarındaki konuşmalara   bunca geçen sene  dikkat eden biriyim. 

Tayyip Erdoğan seviliyor. 

Bunca zamana baktığımızda Ak Parti ve Tayyip Erdoğan'ın izlediği politikada elbette yanlışları oldu. Bu yanlışlarının yanında özellikle taban halkı için çabalarıda oldu.

Bu konu oldukça kapsamlı. 

Evet her konu gibi. 

Çünkü her konu birbirinden diğer konuya bağlanan zincir halkasıdır. 

Bu durumdan söyle bahsediyim. 

Türkiye Ak Parti ile yeni bir çehreye kavuştu. 

Bu durum aslında Tayyip Erdoğan 'ın Belediyecilikten gelmesinin avantajıydı.

İstanbul' da yaşayan biri olarak halk bu değişimin farkında oldu. Düzen ve planlı çalışma açısından tek örnekti. 

Kimi insanımız ülkemizde düşünceler açısından geriye gidiş var desede halkın çoğunluğu bu sözleri önemsemedi. 

Belkide gerçek sebep halkımızın çoğunluğunun toplum içindeki yaşantımızda hayata radikal düşüncelerle bakmıyor olmasındandı.

Tayyip Erdoğan devri tabana verilen en önemli zamandı.

Halkın sosyal hayatta yapıcaklarına, taban bu durumları yapamıyorken  katkı sağladı. Ve başardı. 

Bireyler ve çocuklar için açılan sosyal ve sporsal etkinlikler halkın yüzünü güldürdü. 

İsmek kursları ile bu görüşüm daha percinlendi. 

Bu merkezlere katılan insanlar görünüşleri, bölgesel farklılıkları ile değil... 

Aksine birbirlerine farklılıklarıyla bir şeyler katarak birlikte sosyalleşmenin bizlere neler sağladığını öğretti. 

Birlikte varolup millet olduğumuzu. 

Ama gerçek sorun... 

İnsanoğlunda radikal düşüncelerini değiştiremeyen insanlarda oldu. 

Evet aşırı düz bakan insanlar. 

Bu durum bizleri öyle bir zamana getirdi ki! 

Toplum içinde yaşayan insanlar sürekli ayrışma durumundaymış gibi aksettirilmeye başlandı. 

Bu duruma bazı düşünceleri radikal insanlar sebebiyet verip toplumu kışkırtma durumuna girince sanki toplum ilişkileri sürekli böyleymiş gibi algı oluşturuldu. 

Ve işin kötüsü bu algılar her geçen gün farklı durumlarda önümüze çıkıyor. 

Açık-kapalı

Kürt-Türk

Alevi-Sünni

Sağ-Sol

İnsanımızın toplum içinde sürekli böyle sorunları olmuş olsa... 

Bizler manevi açıdan ve ülke açısından kendimce yok olurduk. 

Sürekli sokaklara yansıyan bir kaos ortamı oluşurdu.

Söylediğim gibi bu konular oldukça kapsamlı. 

Biraz Sosyal Medyadan bahsetmek istiyorum. 

Sosyal medyada aktif olan biriyim. 

Şuan yazarken inanıyorum  beni okuyanlarda düşüncelerime katılacak. 

Sosyal Medya hükümet ve muhalefet açısından toplumun şaşkınlıkla izler olduğu bir atışma yeri haline geldi. 

Televizyon programları insanların tartışmalarından dinlenilemiyor. 

Sosyal Medyada hükümeti savunan kişiler ülkemizin zincir halkalarını düşünmek yerine atarlanma polemiği yaşıyor. 

Muhalefeti okuduğumuzda da aynı sorun. 

Devlet ülkenin gücüdür. 

Sürekli Sosyal Medyada bir atışma polemiği.

Görülen ise açıkları sürekli dile getirmek.

Bu durum toplum içinde bir güvensizlik oluşturur. 

Bir süre sonra halk... 

Bunlar napıyor diye bakar. 

Çünkü sen ülkeyi temsil edensin. 

Halk bu ülkenin zincir halkalarına bakar ve neler yapılması gerektiğini sorgular. 

Sağlık, Eğitim, Gıda, Adaletin işleyisi evet deprem vb. 

En önemlisi ülkenin ayakta kalabilmesi için neler yapabileceğimiz. 

Benim güvendiğim hükümetimi savunan insanlar Muhalefette bulunan insanlara çeşitli isimler takarak Sosyal Medyada konuşuyorsa...

Ülkemin gerçek problemlerini düşünebilme durumuna geçememiştir. 

Her şeyden önce toplum ülkeyi yönetenlerde ülkeyi temsil edenlerde üsluba dikkat eder. 

Ülkemizde büyük bir durum yaşandı. 

Fetö durumu. Ve  bu yaşanılan durumdan sonra halk içinde adalet açısından güvensizlik oluştu. 

Ülkemizde Fetö durumu yaşanırken15 Temmuz darbe girişiminden önce insanlarımızın çoğu manevi yönden kullanıldıklarının farkında dahi değildi. 

Sosyal Medyaya baktığımızda hükümeti savunan bazı insanlarımız sanki bu durumları yaşayan insanlar bizler değilmişcesine konuşuyorlar. 

Toplumun neler düşündüğünü akılların karışık olduğunu düşünmeden dümdüz cevaplar veriyorlar. 

Halk Hdp önünde bekleyen anneleri düşündüğü kadar yaşanılan Fetö durumundan acaba içeride bulunan insanlardan, manevi açıdan suçsuz kalan insanlar olabilir mi? 

Yada suçlu suçsuz tamamen elendi mi? 

Ama Sosyal Medyada öyle bir kaos oluşturuluyor ki! 

Elbet bu durumlar da yola giricek. 

Toplumumuzun huzuru için girmek zorunda demek yerine... 

Anlaşılamayan bir şekilde düşüncelerini düşünmeden aktarıyorlar. 

Neden? 

Sebebi nedir? 

Ben sorduğumda hiç cevap alamadım. 

Elazığ'da içimizi acıtan bir deprem yaşandı. 

Herkes elbirliği ile hem maddi hem manevi devlet ve halk olarak Elazığ ile birlikteydi. 

Bu durumu dahi kötüye kullanan yorumlar duyduk.

Evet şuursuzca yazılan yazılar. 

Üzüldük. 

Sosyal Medya haberleri acı gündemimizin yanında  Ekrem İmamoğlu'nun tatili oldu. 

Bir gün iki gün konusulur. 

Evet herkes konuştu. 

Ama gerçek olansa Sosyal Medyada hükümetimizi savunan kişilerin günlerce bu durumu konuşması kendimce yanlıştı. 

İnsanlar yanlış olanı ayırt edebilecek durumda. 

Evet herkesin gözü görüyor. 

Peki Sosyal Medya ve televizyonlar esas meselemiz nedir? 

Deprem ve deprem ülkesi olmamız. 

Hükümetimizin bu hususta acil olarak ülke genelinde neler yapabilecekleri. 

Hızlı bir şekilde organize olunması. 

Bizlerin bu durumları konuşması  normal olan değil mi? 

Devam ediyim mi? 

Bence şimdilik bu kadar da kalıyım. 

Ne diyim? 

                          Yanlışım varsa affola.

Yorumlar (45)
Memun Sekin 4 yıl önce
Yorum yapmıyorum ve elinize kaleminize sağlık diyorum.
Porğalı 4 yıl önce
Tarih boyunca karşıt görüşlerin savaşı süregelmiştir lakin günümüz teknolojisi bunu her kesime ulaştırdığı için bütün bu konuların sulandırılması çekilmez bir hal alması kaçınılmaz eve tüm bu konular hatta daha fazlası var dediğiniz gibi eleştirel bir bakış açısıyla saygı çerçevesinde yapılsa daha güzel ama maalesef!
Biz topluma düşen haklıya haklısın haksıza da haksızsın diyebilme düşer fakat zor gibi!!!
Kaleminize yüreğinize sağlık en acısı bunları herkesin bilmesi ama hepimiz işimize geldiği gibi davranmaya devam etmemiz...
Esin Çatalkaya 4 yıl önce
Düşünceleriniz çok doğru Suzan hanım kesinlikle yanlış değil.Olayları tek taraflı değil ,haklı olanı savunarak ,haksız olanı eleştirerek tarafsız ve doğru bir şekilde ele almışsınız. Ülkemizdeki sorunlara çözüm üretmek istemeniz ve her görüşe olumlu yaklaşımınız için sizi tebrik ediyorum.Sevgiyle kalın...
Sueda özsoy 4 yıl önce
Emeğine yüreğine sağlık ,sabırsızlıkla diğer makalelerini bekliyorum canım
K ismailoğlu 4 yıl önce
Okudum beyendim. Bizim duşunduklerimizi. Yazdınız zamanla daha güzel yazılar yapacağınıza inanıyorum
Mehmet ŞAHİN 4 yıl önce
Güzel bir makale. Sade, samimi ve net. Düşüncelerinize, gözlemlerinize, tespitlerinize katılıyorum. Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık..
AK SAÇLI 4 yıl önce
Kaleminize ve yüreğinize Sağlık devamını bekliyoruz..
Sabriye Kaptanoğlu 4 yıl önce
Çok doğru canım. Kırmadan, incitmeden. Yazmışsın seni tebrik ederim.
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
12
az bulutlu