banner4
24.11.2019, 10:03

ESARET

Evet ağır bir konu ama yüce türk milletinin bilmesi gereken ve özellikle Onları korumakla mükellef GÜVENLİK GÜÇLERİNİN bilmesi gereken ağır bir konudur. TCK da ve sivil mevzuatta esaretle iliği herhangi bir ciddi açıklama ve müeyyide yoktur. Bu askeri ceza kanunu ve özelliklede iç hizmet kanunu ile onun yönetmeliğinde mevcuttur.Düşmana esir düşmek en ağır suçtur. Belli bazı opsiyonları vardır.Düşman ise sadece sınır dışı düşman değil ülkemizdeki vatan hainlerinidekapsamaktadır. Nitekim yasal dayanağını koydum. Vatana ihanet suçu ise faklıdır ona daha sonra değineceğim. Buradaki eşkıya pkk-fetö vs.dir. Neticede son dönemde ciddi esirler verdik hem asker hem sivil pozisyonunda. Bunlara  teferruatıyla ayrıca konu  konugireceğim. Şimdi mevzuata bakalım;

Askeri caza kanunu eşkıya tanımı,
Madde 10 - Silahlı eşkiya düşman sayılır

İç hizmet yönetmelik igilii maddeler

Madde 112 - Milletin ve yurdun mukaddes haklarını korumak için icabında düşmanları ile muharebe edecek olan Silâhlı Kuvvetler içinde ve düşman karşısında her askerin vazifesi, düşmanı yenmek için bütün maddi ve manevi kuvvetlerini kullanmak ve hiç bir fedakârlıktan çekinmemektir.

Madde 113 - Muvaffakiyet ancak âmirlere ve âmirlerin verdikleri emirlere tamamen uymakla ve herkesin el birliği ile yılmıyarak çalışması ve savaşması ile elde edilir.

Madde 115 - Her hangi fevkalâde bir hal sebebi ile intizamı bozulan bir kıt'aya toplanmak için verilecek ilk emir veya işaret üzerine çabuk toplanarak tekrar düşmana karşı koyacak ve saldıracak derecede disiplin ruhu aşılanmalıdır. İyi eğitim görmüş cesur ve namuslu askerin değeri bu gibi tehlikeli zamanlarda belli olur.

Madde 120 - Düşman eline esir düşmek çok acı ve büyük bir felâkettir. Yurt uğrunda ölmek ise büyük bir şereftir. Bundan dolayı esir olmamağa son dereceye kadar çabalamalıdır. Bir asker, ancak yaralanıp da tamamen dermandan kesilerek veya bütün kuvvetini sarfettiği ve vazifesini tamamen yaptığı halde kurtulmak çaresini bulamıyarak esir olursa mazur sayılır.

Son kuvvetini ve kurşununu sarfetmeden evvel ve hele korkaklık yüzünden esir olan asker cumhuriyete ve yurda hıyanet etmiş sayılarak ağır surette cezalandırılır. Esaretten dönüşte her asker esir düşmekte kendisinin bir kusuru olmadığını ispata mecburdur.

Madde 121 - Savaşta esir düşen asker silâhlı kuvvetlere girerken içtiği and'ı asla hatırından çıkarmamalı ve kendi silâhlı kuvvetlerine ve yurduna zarar getirecek hiç bir haberi düşmana vermemelidir. Esir kendi memleketinin menfaati uğuruna icabında yalan söyliyebilir.

Esir olan her askerin kendi silâhlı kuvvetlerine ve yurduna yardım etmiyeceğine ve memleketine bırakıldığı halde düşmana karşı hareket etmiyeceğine dair söz vermesi yasaktır.

Madde 122 - Esaret halinde askerler rütbe ve mevki itibariyle daha büyük olan esir düşmüş âmir ve üstlerine eskisi gibi itaat etmeye ve saygı göstermeye, arkadaşları ile güzel geçinerek askerî terbiyeye aykırı hallerden sakınmağa ve hususiyle millî ve askerî onuru muhafazaya mecburdurlar.

Her esir yurda dönüşte esaret zamanındaki hususi ve umumi hayatına dair hesap vermeğe mecbur olduğunu düşünerek hükümetin, milletin, yurdun onur ve menfaatlerini haiz olduğu rütbesinin haysiyetini her şeyden yüksek tutmağa her vakitten ziyade mecburdur.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu