EĞİTİMDE DİNAMİK DİL: KODLAMA

Bilişim dilinde kodlama, insan-bilgisayar etkileşimini sağlamak ve belirli bir görevi bilgisayarlar aracılığıyla gerçekleştirmek için çeşitli komutlarla yapılan uygulama ve geliştirme sürecidir.

Kodlamanın eğitim süreci 1960’larda Logo programlama dili ile başlamıştır. 2000’li yıllarda ise görsel programlama dillerinin gündeme gelmesiyle ileri bir atılıma geçilmiştir.

Günümüzde ise sadece bilişim sektöründe değil, hayatın pek çok alanında temel bir dil olarak hâkim bir konuma gelmiştir.

Kodlama, bir 21. Yüzyıl becerisi olarak, çocuklarımızın gelecek tasarımında kullanabilecekleri en önemli dil.

Kodlama eğitimine neden önem verdiğimizi şu gerekçelerle daha ayrıntılı açıklayabiliriz:

1. Çocuklarımız artık bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi teknolojik cihazlarla donatılmış ortamlara doğuyorlar. Her üç çocuktan birisi konuşmayı öğrenmeden önce bu cihazlarla tanışıyor. Bu tanışıklığı nitelikli hale getirmek zorundayız.

2. Günümüzün dijital dünyasında kodlama, matematik ve okuma yazma ile birlikte temel bir ihtiyaçtır.

3. Dijital çağın gözde meslekleri arasında mobil yazılımcılık, sosyal medya uzmanlığı, etik hacker’lık, iş zekası uzmanlığı, veri madenciliği gibi alanlar vardır. Başta bunlar olmak üzere, sanatta, beşeri ve sosyal bilimlerde, hangi mesleği seçersek seçelim, artık teknolojiye hâkim olmak birincil şarttır.

4. Çocuklar hayatta pek çok kez karşılarına çıkacak olan sıralama, ölçüt, döngü, koşul gibi kodlama kavramlarıyla ne kadar erken karşılaşırlarsa o kadar iyidir.

5. Çocukların kodlamayı öğrenmeleri, kullandıkları teknolojik cihazları faydalı araçlara dönüştürüyor.

6. Kodlama eğitimi çocukların hayalini kurdukları oyun ve uygulamaların yazılımlarını geliştirmelerine fırsat sağlıyor. Demek ki kodlama dilini öğrenenlerin teknolojik üretimleri daha kolay gerçekleştirmeleri söz konusu. Onların nitelikli proje yapma ihtimalleri daha yüksektir.

7. Kodlama özgüven ve motivasyon sağlar.  Bu özgüven ve motivasyonla birlikte diğer alanlarda da başarı getirir. Kodlama eğitimi matematik, okuma yazma ve fen gibi farklı alanlardaki öğrenme becerilerini destekler.

8. Kodlamanın temeli algoritmadır. Algoritma, bir problem yahut sorunun çözümü için ihtiyaç duyulan işlemlerin mantıksal olarak sıralı bir şekilde ifade edilmesidir. Algoritmik zihniyete sahip olmak, pek çok sorunun üstesinden gelmekle eşdeğerdedir.

Böylesi yararlılıkları karşısında, Milli Eğitim Bakanlığı konuya duyarsız kalamazdı. Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersinin 2012 yılında öğretim programlarına alınması ve 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda seçmeli ders olarak okutulmaya başlanması bu anlamda bir ilk adım sayılabilir.

Gerçi bu müfredatın doğrudan doğruya kodlama veya bilgisayar yazılımı geliştirmeye yönelik olmadığını, daha çok bilişim okuryazarlığına, bilişim teknolojisi yardımıyla iletişim kurmaya, bilgi paylaşımı yapabilmeye, araştırma yapma, bilgi yapılandırma, işbirlikçi çalışma ve problem çözme gibi yeterliklere dönük olduğunu söylemeli, doğrudan kodlamaya özel bir öğretim programının henüz oluşturulmadığını belirtmeliyiz.

Bu konuda dünyadaki gelişmelerle kıyasladığımızda, MEB’in pek de geride kalmadığını görürüz. Şöyle ki, programlama ve kodlama süreçleri bakımından İngiltere, Belçika, İspanya, Portekiz, Fransa, Polonya, İrlanda, Avusturalya, Bulgaristan gibi ülkelerle aynı kategorilerde olduğumuzu söyleyebiliriz.

Son yıllarda bu süreçlerin yükselen bir grafik çizdiğini gözlemliyoruz. 

MEB tarafından farklı il ve ilçelerde kurulan kodlama atölyeleri, öğretmen ve öğrencilerin kodlama bilgi ve becerilerinin artırılması için düzenlenen kamplar, algoritmik düşünce eğitimleri, çevirimiçiuygulama ve programlar, bilişimsel üretimi artırıcı dinamik etkinlikler…

Sorgulayan,  araştıran,  üreten vehayal edip yeni buluşlar yapabilen bir neslin inşası için…