banner4
06.12.2019, 00:42

Barış benim adım

"Seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın" der bir Kızılderili atasözü. Yani bu dünyadaki sorumluluğumuz ölerek de bitmez. Bizim yaşadığımızın farkında olan insanlar için yaptıklarımızla iyi ve kötü yaşamaya ve hatırlanmaya devam ederiz.

Hepimiz önce yaşadığımız zamanın insanlarıyız. Bütün kimliklerimizden önce kısa hayatımızı belirleyen şey bu dünyadaki serüvenimiz gectiği zamanların ruhudur. Ama herhalde benim için bu biraz daha öyle.

İmparatorlukların çöküp, ulus devletlerin yükseldiği bir çağda Türkiye'de yaşayan bir Kürt olarak doğmayı ben seçmedim. Ama bütün hayatımı, bu seçmediğim kimliğim ve onun sonucu benim başlatmadığım sorunlar belirledi.

İlk gençlik yıllarımdam bügüne kadar belki dünyadaki milyarlarca insan için hiç bir sey ifade etmeyen bir meselenin etrafında hayatım dönüp durdu. Dayak yedim, vuruldum, hapse atıldım, en yakınlarımı kaybettim, çözmek icin uğraştım, arabuluculuk yaptım, konuştum, yazdım .

Pek cok insana bu tek düze bir hayat gibi gelebilir. Ama bir sürü hatalar yapmış olmakla birlikte, hayatımı verdiğim bu meselede tek derdim, bir kişinin daha ölmemesidir. Hep bunun icin uğraştım. Galiba bununla gurur duymaya hakkım var. O yüzden bir kişinin daha ölmemesi için uğraşırken bana takılan Balıkçı adıyla anılmaktan gayet memnunum.Herhalde deniz görmemiş memleketlerden gelmiş, hayatında bir kaç sefer dışında hiç balık yememiş bir insanın Balıkçı olması garip görünse de barış ile anılması hoş bir süpriz oldu benim için.

Kürtçe konuştum

Türkçe ağladım

Kürtçe düşünüp,  Türkçe yazdım

Kürtçe hayal kurdum, Türkçe yaşadım

Yaşamımı dayakla ögrendiğim Türkce üzerinden sürdürdüm.

"Niye iyi Türkçe konuşuyorsun" diye aşağılandım ve "Niye iyi Kürtçe konuşamıyorsun" diye dışlandım.

Kürtçe ile aşk yaşadım ama Türkçeye olan sevdam hiç bitmedi.

Aslına bakarsanız beni ne Kürtçe ne de Türkçe anlamak istediler.

Ama yılmadım

Yanlız değilim biliyorum.

Milyonlarız .

Belki bugün sesimizi duyurmakta başarısızız. Ama " bu iki dilin ırmaklarından su içmiş" sesiz milyonlar hayatı,barışı savunmaktan hiç vazgeçmeyeceklerdir.

Beni tanıyan son kişi hep bunun için uğraştığımı bilirse bana yeter..

O gün birileri bir tane balıkçı amca vardı o da cok istedi bunu derse ruhum huzur bulacaktır.

Yorumlar (4)
Memun Sekin 4 yıl önce
Kendini çok güzel tarif etmişsin üstadım.
Tebrikler...
Mehmet Şahin 4 yıl önce
Muhteşem, samimi, şapka çıkarılacak bir yazı; eli öpülecek bir yaklaşım ve tevazu. Tebrik ederim.
şeyhmus arslan 4 yıl önce
evet bu ülkenin barışı için hep hayal kuruyorum ne güzel olur değilmi ama bırakmazlar barışa karşı o kadar çok engel varki mesela iktidara kim gelirse gelsin bir süre sonra sisteme mahkum oluyor vebu sistemde iktidarını sürdürmek için bir düşmana ihtiyacı vardır ve ülkemizin yumuşak karnı tabikide kürtler,ve sistem bütün gücünü kürtlere düşmanlık yaparak bir güç elde ediyor ve bunuda iyi pazarlıyor alicisida çok ve bunun birde rant yani varki sistemi yönetenler o rantı bırakmamak için her türlü yola baş vurmaktan çekinmiyor insanlar olmuş kürtler ölmüş türkler ölmüş umurlarında bile değil eğer kürt ölürse zaten sorun yoktur kürt ise ölümü hak etmistir,sisteme göre ve eget türk ölmüşse zaten arayıpta bulamadıkları şehit cenazesi var ve en acısı nedir biliyormusunuz ölü veyahut cenaze özerinden sistem kendine rant üretiyor yani ölüyü cenazeyi bile pazarlayabiliyor,sistem bu bukadar gözü kara sistem bize barışı yaptırımı sizce,
Adem BİR 4 yıl önce
Abi biz Kürt’üz Türk kardeşlerimize neler çektiğimizi tane tane anlatmalıyız kitap fuarında Kürtçe kitapları bir okuyamadığım için kendimden Kürtlüğümden utandım
12
az bulutlu