banner4
22.04.2020, 10:39

SÖZLEŞME, OLAY, MÜEYİDE  VE TAZMİNAT

Sevgili vasat.com okuyucuları;Malum konu belli Taçlı vırus covid-19. Ben işin farklı bir teknik boyutuna değineceğim. Devletlerin Ulusal-uiuslararasısorumluluklaır ve hukuki  pozisyonları. Her konuda olduğu gibi tarihin en acı sonuçları yaşanmış Sağlık konusundada Birleşmiş milletler organizasyonu Dünya Sağlık Örgütünü kurmuş ve 193 ülke bu örgütün kural ve amaçlarını belirleyen sözleşmeye uyma sözü vererek DSÖ’nün sağlık tüzüğüne imza atmıştır. Ana amaç insanlık sürecinde yaşanmış çiçek, veba, kolera, sarıhumma, İspanyolgribi, Asya gribi vs. salgın sağlık sorunlarının daha başlamadan durdurulması. Belki ülkekerin kağıt üzerinde sınırı var ama coğrafyada sınır yoktur. Denizde, derede, dağda, karada, havada sınır yoktur. Tellerle ve cam fanusla kapatılamaz. Dolayısıyla bir devlette yaşanan ciddi sağlık sorunları sınır tanımadan tüm milletleri yok eder. Bunun gereği olarakta her devlet sadece kendi milletine karşı değil tüm insanlığa karşı yükümlüdür. Çin başlangıç ve yayılma sürecinde COVİD-19 savaşında Bence (ABD-AVRUPA) ile aynı sorumluluğu taşımaktadır. Tekrar ediyorum bence bu sıradan basit bir yarasa-yılan olayı değildir. Şimdi olaya dair iki önemli sözleşmeyi kısaca değerlendirelim:

1.Dünya sağlık örgütü sağlık tüzüğü

2.Haksız Bir Fiilden Ötürü Devletin Sorumluluğu (HFDS).sözleşmesi

Bir Taraf Devlette, halihazırda yok edilmiş ya da eradike edilmiş veya önceden bildirilmemiş bir hastalığın/ etkenin neden olduğu olay sözleşme ihlalidir. Elbette hastalığa sebeb olan gelişmelere etkisiz kalmak, gelişmelerden başta çevre ülkeleri ve dünyayı başta DSÖ olarak bilgilendirip gerekli tedbirlerin alınmasını engellemek, yayılmayı engelleyecek tedbirler konusunda başka sorunların büyümesinin önlenmesi amacıyla kasten veya tedbirsizce ihmal vs. Gelinen durum ortada.

SONUÇ :

Gerek DSÖ sağlık tüzüğünde, gereksede HDFS sözleşmesinde tüm ülkelerin uyması gereken kurallar ve sorumluluklar çok net belirtilmesine rağmen, bütün ülkelerinde bunları kabul etmesine rağmen, Ana sıkıntı yazılı sözleşmeye aktarılmamıştır. Yani hangi kurala uymamanın hangi müeyyidesinin olacağı. Gerek BM gereksede onların baştacı GÜVENLİK KONSEYİ 5 üyenin yapacağı bir şey yok. Yani gerek tazminat gereksede başka türlü bir müeyyidenin uygulanacağı konusunda yeni bir hukuki çalışma olmazsa zor. Bu kadar mağduriyetin mutlaka hesabı ve vebali olmalı.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu