"siyasetin matematiği" "Tarihe NOT "
ON yıllardır Orta Doğu da cirit atan emperyal güçlerin taşeronları kötülüğün piyonları olmuştur.
Akıl ve kalbi hakikatten ayıran ve devre dışı bırakan her varlığın; din ve ideolojinin nasıl bir insafsızlığa yol açtığını acı haliyle Gazze de gördük.
Kendini tekrar eden rezil ve konforlu bir ezber olarak; Amerikancı politikaların metazori hüküm süren dayatmaları Dünya ve TÜRKİYE siyasetini nasıl esir aldığına acı acı şahit olduk/oluyoruz..!
Kitleleri uyuşturan, din, futbol, menfaat ideoloji adına ne derseniz deyin.
Yine yüklü bir cehalet etkisini kötülük ile sundu ve gösterdi.
Bir fırtına kopar, ortalık toz ve duman.
Acı ve çığlık iç içedir
O anda başınızı göğe kaldırırsınız
Sonsuz boyutlu kainatın sahibine
Kalbiniz size ALLAH-ı hatırlatır...
Aziz İSLAM hem İNSAN/a ve hem de hak eden toplumlara izzet ve şeref sunmuştur her zaman; şu an yer yüzünde bu izzet ve şerefi temsil eden şanlı Gazze ve halkı can çekişmektedir.
Nihayetinde İslam hem insanı ve hem de toplumları öz varlıkları ile korur; bu hakikate tarih de şahittir.
Bazen öldürücü soru şudur;
Ölmek mi? Kalmak mı?
İnsan üstesinden gelemediği zamanlarda acizliğini daha sarsıcı bir şekil de idrak ediyor
Gazze'de ki katliamın karşısında çaresizliğimizin rengi KAP karanlık..!
Bu sarsıcı dehşet yangının karşısında/içinde KÜL olmak da, KUL olmak da VAR.!
Tarih bilmeyenler için tekerrür eder; kendini çaresiz ve beyhude bir şekil de tekerrür eden tarihe NOT düşmek nafile biliyorum :(
Hakikat ve haklı isyan hayat metaforu ve iksiridir, son nefesimize kadar haykırışımızdır
Hakikat yaşama bilincimiz ve sevincimizdir
Son ana kadar iyilik yapma matematiğidir
Bizim için bu zamanın fidanı ve ağacı hakikat bilincidir...
Bütün hülyalarını politik heyecanlar ve hezeyanlar üzerine kuranlara; buna kendi nefsim de dahil olmak üzere diyecek bir şey bulamıyorum..!
Allah hepimizi; terbiye, tezkiye ve ıslah eylesin
Salim bir akıl, payansız bir feraset, kavrayacak bir hakikat nasip etsin.
Tevbe, bilme ve öğrenme şuuru daim olsun
Şark kurnazlığı ruhunu yitirmiş geniş bir coğrafya; Şarkın taşrası ise sığ, günübirlik ve küçük/kısır hesapların çölündeki YİTİK..!
TAŞRANIN GÜNCESİ;
Birileri bir yalan söyler (özellikle siyaset canbazları ve muhterisleri), sonra başta o yalan söyleyen olmak üzere çoğunluk o yalana inanmaya başlar.
O yalan artık toplumsal bir inanca/inanmaya ve yakıştırmaya evrilir
O yalan üzerine herkes yeni yeni planlar yapar
Aklın tanımından yoksun ve cehalet ilmi ile beslenen şarkın kurnaz zekası çok ilginç bir şekil de dedikodu ile beslenir DURUR..!
Partizan olmak ve bir tarikata mürit olmak aynı şeydir ve beyhudedir..!
Birinde iradeni şeyhine veriyorsun ki- zaten onun için sana mürid deniliyor- diğerinde ise iradeni partine veriyorsun..!
Hiç bir şeyden sorumlu değilsin; kendinden bile, çünkü artık kendinde bile değilsin...
Artık koşulsuz itaat eden bir itaatkarsın; beyhude HEYHAT..!
Anlaşılmak değil; doğru anlaşılmaktır mesele..
Hakikat ve doğrular tarihe terazi ve terbiyedir her zaman
İtimat İman ve güvenmek büyük güçtür
Söz söze, ses sese kefildir vesselam...
Tarihe NOTA; Hakikatten asla taviz vermeyen hem deli ve hem de akıl sahipleriyiz biz..!
