banner4
12.02.2020, 09:58

KARINCANIN NASİHATİ ÜZERİNE

Sistem ve yönetici ilişkisi üzerine bir yargı vardır.

Sistem kötü olsa yönetici iyi olduğunda adalet sağlanabilir.

Sistem ne kadar iyi olursa olsun yönetici kötü olursa işler tersine gidebilir.

İdeal olan ise hem sistemin/düzenin hem de yöneticinin iyi olmasını sağlamak gerek.

Aksi her durumda işlerin bir gün tıkanmayacağını söyleyemeyiz.

İnsanlık tarihini, devletlerin tarihini bu değerlendirme üzerinden bir düşünmek gerek.

Hadi düşünelim. Çok yakın sonuçlar çıkacağına inanıyorum.

İyi, kudretli ve adaletli insanların yönetici olduklarında kötü işleyen düzeni ya yıktıkları ya da iyileştirerek adaleti sağladıklarını görürüz.

Güçlü devletler adil yöneticiler isterler. Böyle olanı en güzelidir.

Lakin güçlü devletlerin bir çoğu gücünü başka devletlere ve başka milletlere yapmış olduğu zulümden sömürüden elde ederler. Son iki asırdır olup biten hikaye bundan ibarettir.

Başta ABD olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya yeryüzünün altını üstünü sömürgeleştirmiş ve öylece büyümüşlerdir.

Diğer yandan Rusya Çin vb. ülkeler kendi halklarına baskı ve zulüm uygulamıştır.

Orta halli devletler var diktatörlükle yönetilen öyle söylenilen de var öyle olanda var.

Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti bu izahatın neresindeyiz?

Örneklik alacağımız ders çıkaracağız bir şey var mıdır?

Şimdilik  bu konuyu burda düşünmeye devam etmek için bırakalım  ve başka şeylerden bas açalım.

Çok ilgisiz bir şeyle devam edelim ilginizi çeker umarım.

İnsan ile Tanrı arasına ne giriyorsa bir başka deyişle insanı Tanrıdan uzaklaştıran her şey puttur.

Bu bir devlet, yönetici, başka bir insan, insanın bizzat  kendisi, tarih, madde hatta peygamber bile olabilir.

İşte en temel ilke, “insanlığın hayrına” söyleyebileceğimiz en doğru şey bu olsa gerek.

Bir Saddam vardı bir de ona benzer Kaddafi bu insanlara ne oldu?

Ne olduya geçmeden önce bu adamlar ve ülkeleri yukarıda bahsettiğimiz gibi başka milletleri sömürgeleştirmemiş yöneticilerdi.

Saddamın heykeline ilk balyozu vuran Iraklının beyanlarını dinlemenizi öneririm.

Kaddafi bir trajik akibetle öldürüldü.Bilir misiniz yeryüzünde her şeyi devlet tarafından karşılanan bir halk Libya halkıydı. ABD de 35 milyon aç sefil yaşıyor Libyada bin tane bulamazdın.

Kaddafi Libyasındaki standartları gözden geçirmenizi öneririm.

ABD sistem ve devlet olarak insanlığı sömürür. Her sömüren puttur ve zalimdir. 

Zamanın ruhu şudur. Sistem putları şahıs putlarını devirir yok eder yaşatmaz.

Saddam nefsine tapınan Allah ile kendi arasına kendi zalimliğini perde yapmıştı.

Irak şimdi Saddamın olduğu zamandan daha kötü ve emin bir belde değil artık.

Libyadaki duruma bir bakın ayrılık iç savaş açlık sefalet Kaddafiyi mumla arıyorlar.

Neden? Çünkü büyük ve daha acımasız put/emperyalizm/şeytan küçüğünü daha masumunu yok eder. Masum kelimesini bilinçli kullandım çok net şunu söyleyebilelim diye.

Tanrı zalimliğin/şirk hiç bir türlüsünü kabul etmez. Bu insanlığın felaha ermesidir de ondan.

Gerçeği hakikatı unutmak felakettir. Hiç bir güç bu talihsiz unutmanın kefaretini önleyemez ve dahi ödeyemez.

Cumhuriyetimiz yüz yaşına doğru gidiyor. Cumhuriyetimizden daha yaşlı belki yüz insanımız kaldı.

Ama öyle ama böyle kör topal bu günlere geldik. Elbet yanlışlıklar oldu elbet bir çok kaos yaşadık ve adaletsizlikler oldu.

Şahıs olarak kimseden beklemeden ifade etmek isterim. Sistem devlet öncekilerde dahil olmak  siyasi irade karşısında incindiğim adaletsizlik gördüğüm haksız bir durumla karşı karşıya kalırım endişesinde olduğum zamanlar oldu bir çok insanımız da olmuştur.

Ama bütün bunları böyle bir güzel vatan ve günün sonunda hatırı hep yüksek olan milletim için vuslatın cilveleri olarak içselleştirdim. Sizde öyle yapınız. Öyle yaptık diye devletimizin adil ve güçlü milletimizinde mutlu olmasının önündeki sorunları göz ardı etmeyeceğiz elbette.

Ücretten asgari kelimesini çıkarmak cihattır bileceğiz. Tilkilikler karşısında bir arslan heybeti, sırtlanlıklar karşısında bir kaplan dehşetini göstereceğiz. İhanetin suratına tokatı gafletin karanlığına ferasetin bayrağını asacağız.

Devlet ele geçirilmesi gereken bir yer olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun yolu hukuk devletinin işletilmesidir.

Din kimsenin tekelinde değildir. Bundan hayat sürenler ve menfaat devşirenlere izin verilmemelidir. Din Allahın olana kadar devletin mücadelesi şarttır.

Millet özgür ve barış içinde bir yaşama kavuşturulmalıdır. Bu milletin bir ferdi olmanın en yüksek onur olduğunun idraki ile gerçekleşir. Kendini milletten üstün ve layüsel kimse göremez.

Milletin irfanında mündemiç ruhtan uzaklaşanlar sanmasınlar ki kendileri bulunmaz insanlardır.

Allah dilerse ki dileyeceği kesindir, omuzları çökmüş adamların bakımsız çocuklarını adaleti tecelliye memur kılar.

İyi yönetiniz, muhalefetinizi hayırla yapın, adil karar verin, bütçeyi yetimleri düşünerek harcayın, fitneden ve ayak kaydırmaktan uzak kalın, yaptığınız yanlışları telafi edin, saygısızlık ve boş sözden uzak durun yoksa üzüntünün ve kaygının mekanı cehennem sizi bekliyor veya hepimizi.

Tutarlılık insan için bir nimettir. Öyle kalalım inşallah.

Yorumlar (8)
AKAY ALPAY 4 yıl önce
TESPİT
ANALİZ
VE CESUR BİR İRADENİN KALEMİNDEN YANSIYAN
Tuna Aşkın 4 yıl önce
Teşekkür ederiz halis duygularınız için...
Hüseyin Manav 4 yıl önce
Yüreğine sağlık Başkanım
Kemal gelebek 4 yıl önce
Güzel yazın için ne denir ki kalemin kuvvetli olsun
Kemal gelebek 4 yıl önce
Güzel yazın için ne denir ki kalemin kuvvetli olsun
Uğur kurtulan 4 yıl önce
Eyvallaah
İsmet Nart 4 yıl önce
Elinize sağlık başkanım
Ali Çakmak 4 yıl önce
Sayın üstadı; kaleminize, yüreğinize sağlık. Günümüz sistem yönetici durumu bacak bu kadar güzel izah edilebilirdi.
12
az bulutlu