banner4
02.07.2021, 09:41

HUKUK ÜZERİNE KONUŞMALAR (1)

Hukuk, hak kavramından türeyen bir sözcük olarak, toplum üyelerinin nasıl davranması gerektiğini belirleyen, suç davranışlarından bireyleri uzak tutarak, toplumsal bütünleşmeyi sağlayan bir kavram ve toplumsal kurumdur.

Günümüzdeki “hukukun egemenliği” kavramına gelmeden önce, hukukun izlediği serüvene bir göz atmak gerekir:

İlkel toplumlardaki hukuk, ilahi bir görünümlüdür. Dini karizması olan kişilerin ‘Tanrı’nın emri’ diyerek topluma sundukları hukuk emri olarak kabul edilmiştir. Toplum üzerinde güçlü etkiye sahip karizmatik dini liderler, kral gibi yönetici temsilciler, hukuku kendi keyfine göre oluşturarak topluma bunu ya inançla ya da zorla kabul ettirdiler. “Devlet ve kanun benim. Ben Tanrı’nın yeryüzündeki adalet dağıtıcısıyım” şeklinde sunulan bu tür hukuk, yer yer yozlaştı ve keyfi düzenlemelere dönüştü. Zamanla Kral’ın ‘buyrukları’ ve ruhani olan kişilerin ‘Tanrı sözü’ olarak aktardıkları şeylerin, kendi menfaatleri olduğu ve bunları ‘din ve hukuk’ kisvesi arkasına sakladıkları fark edilince, toplum tepki göstermeye başladı. Bunun üzerine dini ve siyasi otoriteler, danışmanlar edinerek, bu tür keyfi yönetme anlayışlarını meşrulaştırmaya çalıştılar. Daha sonra uzman kişileri bu işlerle görevlendirildiler ve son aşamada ise hukuku, belirli bir sistematiğe koyarak yargı mensupları ile topluma sunmaya başladılar. Ancak hükmetme ve yönetme yetkileri önemli bir güç olduğundandır ki siyasi ve dini liderler çoğu zaman hakimleri bağımsız bırakmadılar. Bunun nedenleri, hukukun çok önemli toplumsal işlevleriydi.

Hukukun toplumsal fonksiyonlarını, Funk (1972) şöyle sıralamıştır:

1) Hukukun meşrulaştırma ve yasallaştırma işlevi: Hukuk, devlet yönetimini yasal bir zemine oturtur. Siyasal organlara meşruiyet sağlar ve onları yetkili kılar. Mahkemelerin de hukuk yoluyla kural ve ilke koyma imkanı vardır.

2) Hukuk iktidarı paylaşır: Hukuk, hükümet gücünü ve siyasal iktidarı paylaşır. Meşrulaştırma işlevi, iktidarın hükmetmek gücünü hangi devlet birimlerince kullanacağını açıklar. Hukuk, bir yandan yetkiler verirken, diğerler taraftan bazı kişi ve organları yetki konusunda sınırlar. Hukuk, temel haklar ve özgürlükler konusunda tüm yetkileri yönetenlere vermeyerek, bireyin devlet karşısında güçsüz kalmasını önlemeye çalışır.

3) Hukuk toplumsal hayatı düzenler: Hukukun toplumsal düzeni sağlama işlevi, gönüllü itaat ve hukuka bağlılık ölçüsünde inşa edilir. Hukuk, bireylerin hak ve özgürlüklerini düzenler. Meşru olmayan davranışları ise zorlayıcı yaptırımlarla önler.

4) Hukuk toplumsal kontrolü sağlar: Toplumsal barış ve düzeni sürdürebilmek için, zorlama ve güç kullanma yetkisi ile insan ilişkilerini ve etkileşimleri belirli bir düzen içinde tutar. Bu işleviyle hukuk, çatışmayı önlemeye ve toplumsal barışı sağlamaya çalışır. Ceza kanunları önemli bir kontrol mekanizmasıdır.

5) Hukuk uyuşmazlıkları çözer ve adalet dağıtır: Hukuk, herkese hakkı olanı vererek dağıtıcı adalet sunar. Gaye, toplumsal barışı ve düzeni sürdürmek ve bozulan dengeleri onararak eski haline getirmektir. Mahkemeler bu işlevi yürütürler.

6) Hukuk toplumu veya bireyleri değiştirir: Hukuk, bilinçli insan gücüyle değişime de hizmet eder. Demokratik bir sistemde toplumun çoğunluğu, hukuku başka toplumsal grupları değiştirmek üzere ya da bizzat kendisini değiştirmek üzere kullanabilir.

Bütün bunlar birbirleriyle bağlantılı işlevlerdir. Şimdi de bir kaç önemli düşünürün toplumsal kurum olarak hukuka bakış açılarını açıklayalım:

K. Marx’a (1818-1883) göre devlet, sınıf egemenliğini (burjuvaziyi) kurarak, hukuk gücüyle işçi ve diğer ezilen sınıfları yönetmektedir. Yani bir toplumsal sınıfın diğer sınıf üzerindeki baskısını hukuk düzeni sağlar. Hukuk, en temel alt yapı olan ekonomiye ve üretim ilişkilerine göre evrilir ve yönetilir. Devletin meşrulaştırılmış cebir kullanımını ise Althusser açıklar.(1918-1990) Devletin ideolojik aygıtları ( Aile, okul, din, hukuk, siyaset, kültür) üzerinden toplumda düzenin sürekliliği sağlanır ve devletin baskı araçları ile (Hükumet, idare, ordu, kolluk, mahkeme, hapishane) düzen karşıtlarına zor kullanılır.

E. Durkheim (1858-1917) ise hukuku, toplumsal bütünleşmenin ve kolektif düşünmenin aracı olarak görür ve toplumsal dayanışma için gereklidir. Durkheim’a göre toplumsal dayanışma iki türlüdür: Yüz yüze ilişkinin yoğun olduğu, herkesin birbirine benzediği, işbölümü ve uzmanlaşmanın sınırlı olduğu ve farklılaşmanın az olduğu dayanışmacı toplumlar “mekanik” niteliklidir. Bu toplumlarda bireyler aynı değerlere sahip olduğundan, duyguları da benzerdir. Bireysel eylemler yoktur, kolektif kimlik vardır ve bireysel eylem ve onur, toplum içerisinde kaybolur gider. Kolektif (ortak) bilinç, her şeye egemen olur. Uyum ve sosyalleşme, aile, okul, din, kültür gibi temel kurumlar üzerinden sağlanır. “Organik” dayanışma da ise işbölümü ve farklılaşma vardır. Uzmanlaşma ve rasyonelite artmıştır.

Sanayi sonrası modern toplumlar, mekanik dayanışmalı toplumdan organik dayanışmalı toplumlara dönüşmüştür. Bu paralelde hukuk ve adalet anlayışları da değişmiştir. Değişemeyen toplumlar ise mekanik dayanışma içinde kalmıştır. Mekanik toplumlarda birey, ortak ve genel olarak kabul edilmiş katı ahlaki değerlere karşı bir suç işlediğinde, kollektif davranış ve yoğun duygusal tepki ile suçlu aşırı derecede hatta şiddetle cezalandırılır. Organik dayanışmacı toplumlarda ise işlenen suç, kolektif bilince karşı işlenmiş olarak değerlendirilmez ve suçlu mağdur bireylere karşı suçu işlemiş kabul edilir. Bu nedenle zarar veren suçlu birey, işlediği suçun zararını karşılamakla, mağdurla uzlaşmaya çalışır. Organik dayanışmalı toplumlarda uygulanan hukuk, artık mekanik toplumlar gibi sert nitelikte değil, onarıcı veya iade edici niteliktedir. Organik dayanışmacı toplumlarda, neden sonuç ilişkisi gözetilerek, telafi edici bir tazminat hukuku uygulanarak, yargı sistemi tarafından hakkaniyete uygun bir ceza belirlenir. Suçun cezası ‘toplumun tepkisi, siyasal organların gücü veya basının dördüncü kuvvet etkisine’ göre belirlenmez, ancak hukuk mekanizması aracılığıyla ve hukuk sistemi içinde adil yargılama ilkelerine uygun ceza verilir.

(Devam edecek)

Yorumlar (0)
12
az bulutlu