www.vasat.com
2020-03-11 09:35:44

ANLAMLI ANLAMSIZLIK

Suzan ÇAL

11 Mart 2020, 09:35

Gökyüzünde bulutların atıştığı bir günde...

Defterim, elimde çevirdiğim kalemle tarçınlı sütümü yudumlarken içimde anlamlı anlamsızlık.

Bu ruh hali insanoğlunda bir an gelir ve gider.

Düşünüyorum, her an anlamsız hissedilen halde olsak...

Ruhumuza yansıyan sancıyla kendimizi yaşar bulurduk.

Bu yüzden, Yaradan insana aşamayacağı sıkıntı vermez diye düşünenlerdenim.

Bu ise içime huzur veriyor. 

Dünden bu yana Hüseyin Kaya Hocamın paylaştığı bir söz içimde dönüp duruyor. 

"Erkeğin şerefi, kadını yaratılışına uygun sevmeyi bilmesidir." 

Benimse sizlere,kadın erkek farketmeden soracağım bir soru... 

Nedir kadın? 

Nedir erkek? 

Ya da yaradılışa uygun sevmek. 

Kendimce kadını cevapladığımda kadın olmak parçalara bölünüp bölündüğünüz parçaları bir arada tutabilme gücüdür. 

Tükenme hakkınızın olmaması gibi. 

Belkide bu parçalar, yaradılışımızın anaçlık duygusuyla Yaradanca bize verilmesidir. 

Her birimizde bir söz.. 

Zaman değişti. 

Değişimle kadın da değişti. 

Peki kadını değiştiren nedir? Annelerimizin geçmişine baktığımızda biz kadınları şu andan farklı kılan nedir? 

Kendimce sadece kadın olarak düşünmüyorum.

Eşlerin ruhlarının sevgi ve anlaşılmaya aç olmasıdır. 

Kulağımda yankılanan sözler. 

Peki Suzan Hanım, bizim annelerimiz sevgiye aç değil miydi? 

Neden sabırlı annelerdi?

Gerçekse zamanın değişimi deniliyor. 

Evet şu anda ise sevgi ve anlaşılma eksildikçe ortaya çıkan tablo... 

Saygı unsurunu ve hissetmeyi yok etmiştir. 

Şu an kadının ekonomik gücünün olması bu duruma getirdi densede... 

"Tabii aykırı durumlar hariç" 

Kadını bu duruma getiren birlikte hallolunacak sorumlulukların görevi haline gelmesidir. 

Eşlerce paylaşılamayan sorumluluklar, sorunun en büyüğünü başlatır. 

Erkeğin en büyük kaçış noktası işidir. 

İşin getirdiği sıkıntılar, ekonomik sebepler, insanlarla uğraşma psikolojisi. 

Evet, daha sayabilirim. 

Ve evin yolunu alan çoğu erkek... 

Hayatın işten ibaret olduğunu düşünür. 

Türkiye genelinde kadın her koşulda aileyi ayakta tutma çabasındadır.

Genelleme üzerine konuşursam tek beklentisi sevgi ve hoşgörüyü hissetmektir. 

Sevgiyi hissetmek nedir deseler

basitçe bir açıklama yaparım. 

Her koşulda hafif bir tebessümle anlamaya çalışmak.

Ve tersliğe yol açan alışkanlıklarda çaba harcamak. 

Beylerden şöyle bir ses duyuyorum. 

Sadece sorun bizde mi? 

Diye yükselen sesler. 

Elbette hayır. 

Farklı üslupta olan kadınlarımızı da tanıyorum. 

Eşi geldiğinde kapıda karşılamayan.

Televizyonun karşısında dizisine devam eden. 

Eşi iş yolculuğundayken rahatça aramadan uyuyabilen. 

Konuştuğumda ise, aman Suzan o benim kıymetimi bilsin diyen. 

Bu kadınlarımızın beklentileri bitmiş, her şeyi öylesine bırakmış kadınlarımız. 

Sadece bir imza ile yürüyen evlilikler. 

Ve eşlerinin onları bırakmayacağından

emin olanlar. 

Çocuklarını bu yönden silah gücü olarak kullananlar. 

Yaşantımızda gördüğümüz aykırı ama mutsuz kadınlar. 

Daha doğrusu... 

Hem evliliklerinin bitmesinden korkup cesur görünmeye çalışanlar. 

Evet beyler içinde aynı durum geçerli. 

Ben ise genel olarak bahsediyorum. 

Sevgi ve karşılıklı anlaşmanın hissedildiği bir ortamda kadın ya da erkeğin tükeneceğini sanmıyorum. 

Sevgi Yaradanın insana verdiği en güzel lütuf. 

Gerçek olansa tek başına sevgi ve çaba çocuklarınız da olsa eziyetli bir durum. 

Bu konuyu başka bir yönden değerlendirirsem; son senelerin en büyük sorunu erkek ya da kadının başka kişilere yönelişleri oldukça yüksek. 

Özellikle sosyal medya ile bu artışlar oldukça fazlalaştı. 

Hayatın gidişatına ters ve aykırı bir durum olsa da gerçek bu. 

Sebepse net. 

İnsan ruh taşır. Yaradılışının içinde olan yanlışlara sapabilir. 

Ama işin gerçeği sevgiyi hissetmeyen, karşısındakinin tahammülsüz asabiyetlerine katlanan, 

birkaç kelamı dahi esirgeyen...

Yaşam hevessizliğini aile içindekilere de yansıtan... 

Bu yansımayı sürekli hisseden. 

Kadın ya da erkek olsun nefsi ile karşılaşabilir. 

Tabii bu durumu sapkınlık uğruna yapanları hiç saymıyorum.

Sosyal medya bu yönden, insan ruhlarını mahfetti. 

Mahfetme yolunda ilerliyor. 

Konu yazdıkça yazılmaya devam ediyor.

Kalem satırlarda kayıyor. 

Bir kadın olarak yazının başındaki söze dönersem. 

Evet, Hüseyin Hocam sözünde haklı. 

Bense bu konuyu tek erkeğe yükleyemiyorum.

Kadın ve erkek keşfi

derinliklerinde saklı bulunan duygular için beraber çaba harcalarsa güzellikler neden olmasın. 

Yeterki içlerindeki sevgi bitmesin. 

Zaten sevgi biterse her şey bitmiştir. 

Ne sözün ne kelamın anlamı kalır. 

Ne diyim? 

Bu yüzden ne tüketelim ne tükenelim. 

Kimsenin hayatının vebaline girmeyelim. 

Yaradanın karşısına kul hakkı ile gitmeyelim. 

Sevgiyle kalın

Yorumlar (34)

Betül 4 Yıl Önce

Ellerinize , yüreğinize sağlık Suzan Hanım , çok anlamlı ve gerçekten doğru bir tespit olmuş. Yaratılanı sevelim yaradandan ötürü ..

Memun Sekin 4 Yıl Önce

Elinize sağlık Suzan hanım,o kadar detaylı anlatmışsınız ki yorum yapmaya zorlanıyor insan.Sevgi Saygı Anlamak ve anlaşılmak aileyi ayakta tutan temel direkler... Tebrik ediyorum.

Porğalı 4 Yıl Önce

Ellerinize yüreğinize sağlık karşılıklı sevgi, saygı, högörü dediğiniz gibi tek çıkar yolumuz eyvaAllah suzan hanım

Emin Özer 4 Yıl Önce

Suzan hanım, öncelikle kişi kendisi barışık olmalı, başkaları için yaşamamalı... Görüyorum ki, sizin böyle bir sorununuz yok. Tarafsız ve incitmeden yazmanız, bunun delili...

Özlem 4 Yıl Önce

Eline diline sağlık, Suzancığım, çok güzel tespitler. Hayatın içinden, akıp giden anları harika anlatmışsın.

Gizem Şiringül 4 Yıl Önce

Kadın olmak parçalara bölünüp bölündüğünüz parçaları bir arada tutabilme gücüdür. Daha iyi anlatılamazdık, anlaşılamazdık

Süeyda özsoy 4 Yıl Önce

Yüreğinize ,emeğinize sağlık ,ikili beşeri ilişkilerde karşılıklı saygı ,sevgi çerçevesinde yaşanırsa ölümsüzleştirilir .çok güzel ifade etmişsiniz ,tesekkürler

Bekir Torlak 4 Yıl Önce

Suzan hanım öncelikle kaleminize yüreğinize sağlık gerçekten güzel bir yazı olmuş. Kadın erkek ilişkisi konusunda yaratılıştan başlayarak konunun teolojik ve sosyolojik boyutuda dahil değerli tespitleriniz olmuş katılmamak mümkün mü. Ancak; yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde sizden geleceğin dünyasına bir bakışta bulunmanızı isteyeceğim. Yapay zeka ve makinaların hakim olacağı bir gelecekte kadın erkek ilişkisi ve cinsiyet gibi konularda düşüncelerinizi paylaşan bir yazı lütfen.. Sağlıcakla kalın..

Bekir Torlak 4 Yıl Önce

Suzan hanım öncelikle kaleminize yüreğinize sağlık gerçekten güzel bir yazı olmuş. Kadın erkek ilişkisi konusunda yaratılıştan başlayarak teolojik ve sosyolojik boyutuda dahil değerli tespitleriniz olmuş katılmamak mümkün mü. Ancak; yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde sizden geleceğin dünyasına bir bakışta bulunmanızı isteyeceğim. Yapay zeka ve makinaların hakim olacağı bir gelecekte kadın erkek ilişkisi ve cinsiyet gibi konularda düşüncelerinizi paylaşırsanız memnun oluruz. Sağlıcakla kalın..

Bekir TORLAK 4 Yıl Önce

Suzan hanım öncelikle kaleminize yüreğinize sağlık gerçekten güzel bir yazı olmuş. Kadın erkek ilişkisi konusunda yaratılıştan başlayarak teolojik ve sosyolojik boyutuda dahil değerli tespitleriniz olmuş katılmamak mümkün mü. Ancak; yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde sizden geleceğin dünyasına bir bakışta bulunmanızı isteyeceğim. Yapay zeka ve makinaların hakim olacağı bir gelecekte kadın erkek ilişkisi ve cinsiyet gibi konularda düşüncelerinizi paylaştığınız bir yazı lütfen. Sağlıcakla kalın..

Bekir TORLAK 4 Yıl Önce

Suzan hanım öncelikle kaleminize yüreğinize sağlık gerçekten güzel bir yazı olmuş. Kadın erkek ilişkisi konusunda yaratılıştan başlayarak teolojik ve sosyolojik boyutuda dahil değerli tespitleriniz olmuş katılmamak mümkün mü. Ancak; yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası haline geldiği günümüzde sizden geleceğin dünyasına bir bakışta bulunmanızı isteyeceğim. Yapay zeka ve makinaların hakim olacağı bir gelecekte kadın erkek ilişkisi ve cinsiyet gibi konularda düşüncelerinizi paylaştığınız bir yazı lütfen. Sağlıcakla kalın..

Funda 4 Yıl Önce

Kaleminize sağlık.Sevgiye,anlayışa ihtiyacı olan salt kadın değil aslında insan . Sosyal hayata ve is hayatına aktif katılan kadınlarımız da var.Onlarin yükleri çok daha ağır.Ekonomik açıdan hayatı paylaşırken ,duygusal açıdan boşluklar yaşayan kadınlarımız var.Gene de tarçınlı sütü tebessümle yudumlayabiliyorsak ne mutlu bize.Demek ki umudumuz tam,güvenimiz yerinde.Kaleminize,yüreğinize sağlık

Funda 4 Yıl Önce

Kaleminize sağlık.Sevgiye,anlayışa ihtiyacı olan salt kadın değil aslında insan . Sosyal hayata ve is hayatına aktif katılan kadınlarımız da var.Onlarin yükleri çok daha ağır.Ekonomik açıdan hayatı paylaşırken ,duygusal açıdan boşluklar yaşayan kadınlarımız var.Gene de tarçınlı sütü tebessümle yudumlayabiliyorsak ne mutlu bize.Demek ki umudumuz tam,güvenimiz yerinde.Kaleminize,yüreğinize sağlık

Özden Kurtuluş 4 Yıl Önce

Tek kelimeyle mükemmel bir tespit yüreğine sağlık Suzan ablacim

Özden Kurtuluş 4 Yıl Önce

Tek kelimeyle mükemmel bir tespit yüreğine sağlık Suzan ablacim

Özden Kurtuluş 4 Yıl Önce

Tek kelimeyle mükemmel bir tespit yüreğine sağlık Suzan ablacim

Hatice 4 Yıl Önce

Kalemine sağlık canı başarılar

Sabriye Kaptanoğlu 4 Yıl Önce

Çok güzel Suzan cım. Evet haklısın sevgi her şeye katlanmak demek... Allah hiçbirimizi sevgisiz bırakmasın. Sana ve güzel kızlarına sevgiler canım...

Sevil 4 Yıl Önce

Kadınlar iki sebepten dolayı değişirler suzan abla 1.çok şey öğrenmişlerdir 2.çok fazla incinmişlerdir.

Bahar 4 Yıl Önce

Sema 4 Yıl Önce

Yüreyine kalemine sağlık güzel bir yazı olmuş

Gözde 4 Yıl Önce

Ellerine sağlık hala gerçekten çok doğru ve anlamlı bir yazı olmuş

Seher 4 Yıl Önce

Peki bizim annelerimiz sevgiye muhtaç değillermiydi? Klasik olacak fakat zaman değişti. Misal!; hazreti Musa Aleyhisselam zamanında insanlar sihirbazlıkla uğraşırdı, Hazreti İsa Alayhisselam zamanında ise tıp gelişmekte idi. Hazreti peygamber efendimizin zamanı ise şiir ve edebiyat zamanı. Annelerimiz geçim sıkıntısı ile yavrularına bir yuva derdindeydi bizim zamanımızda sevgisizlikten gelen sorunlar var ve 90 ların çocuklarına bakarsak intihar vakaları çok ve geleceğin ne getireceği ise belirsiz. Bence güzel bir konuya değinmişsiniz. Sevgi ve karşılıklı anlayış ne yazık ki yerine oturmuş değil. Hiç yokmuydu? Varmış, ama nerede kaybettik belli deği. Kaleminize sağlık.

Kadriye 4 Yıl Önce

Yüreğine kalemine sağlık saygıyla sevgiyi çok çabuk tükettik geçiş bu olsa gerek yüreğimize dokundu yazın karşılıksız sevmeyi öğrenirsek kadında erkekte mutlu olur ama kadın olmak çok özel sevgilerimle

Melek 4 Yıl Önce

“Genelleme üzerine konuşursam tek beklentisi sevgi ve hoşgörüyü hissetmektir.”

Melek 4 Yıl Önce

“Genelleme üzerine konuşursam tek beklentisi sevgi ve hoşgörüyü hissetmektir.”

İsmet AKDOĞAN 4 Yıl Önce

Selamlar saygılar Suzan hocam. işlediğiniz konu çok güzel önemli ve çok değerli . çünkü hepimizin hayatını aile yaşantısını eşler arasındaki ilişkiyi ilgilendiriyor. Aile hayatı eşlerin bir birine olan sevgi ve saygı esasına dayalıdır eğer bunlar varsa anlayış hoşgörü zaten olacaktır. Sevgi samimi içten ve anlayış içinde olmalı. Eğer eşler arasında güvensizlik farklı yönlere çekme başka yollarda sevgi arama arzu ve duygusu varsa o ilişki bitmiştir. Çünkü sevginin ana kaynağı dürüstlük ve sadakattır. Sizinde belirttiğiniz gibi bunu en çok etkileyen sosyal medyadır. Dürüst görünüp eşler arasına giren yalancı sahtekarlardır. Eğer eşini sevip değer veriyorsan başka pencereden dışarıya bakmaman lazım. Kendimden örnek vereyim ben 40 yıllık evliyim eşimi her daha çok sevip sayıyorum. Çünkü benim için hayatın olmazsa olmazıdır. Saygı ve sevgi karşılıklıdır ve bu sadakata dayalıdır. İkimizde bu var ve bu olunca sevgi ve snlayış var sadakat var, bağlılık var. Biz mutlu olunca çocuklarımızda mutludur. Sonuç olarak yazdıklarınızın hepsine katılıyorum. İnsanlar görüntüde değil gerçek yüzleri ve kalpleri ile sevecek. Eşler üstünlük taslamadan hayatı ortak yaşayacak. Sadakat mutlaka olacak bunlar varsa başka kapıda sevgi aramaya gerek yok. Selamlar saygılar.

Zeynep.. 4 Yıl Önce

Gerçekten çok mükemmel anlatmışsınız, zaten mutlu olmak için sevgi, saygı önemli olan unsurlardandır, saygı bittiğinde karşımızdaki insanı bazen farkında olmadan bazen bile bile yaralarız, darbe üstüne darbe indiririz kalbine ve işte ondan sonra yavaş yavaş kalbindeki sevgi azalır sonuç ise sevgiyi başka yerlerde aramaya kadar götürür insanı, bu yüzden Rabbim başta herkesin yuvasına Hz. Ali ve Hz. Fatıma nın muhabbetini versin, sonra toplum olarak kalbimizde birbirimize karşı sevgi ve saygı tohumlarını yeşertsin, yazılarınızın devamını bekleriz der ve sözümü bitiririm.. ☺️

Özlem 4 Yıl Önce

Suzancım ellerine yüreğine sağlık güzel bir konu ve çok güzel detaylı anlatılan duygular içeriyo

Özlem 4 Yıl Önce

Suzancım ellerine yüreğine sağlık çok güzel bir konu ve çok güzel anlatmışsın

Sabriye Kaptanoğlu 4 Yıl Önce

Seni tebrik ederim Suzan cım. Çok güzel anlatmışsın duygularını. Sana katılıyorum her zaman... Allah güzel yüzünü hep güldürsün...

Mehmet Ali 4 Yıl Önce

Ne kadar haklısınız Suzan Hanım kardeşim, günümüzde sevginin yerini korku ve çıkar almış maalesef, cinsiyetçilik de tuzu biberi olmuş. Mina’ya gittiğimde Benim İsmail’im kim diye sormuştum kendime. Belki eşim, işim, yeteneğim, gücüm, cinsiyetim, statüm vs. Hz. İbrahim’in Hz. İsmail’i sevdiği kadar sevdiğim bir şey olmalıydı. Özgürlüğümden çalan, görevlerimi yerine getirmemi engelleyen, hakikati duymaktan ve bilmekten alıkoyan her ne ise kurban etmeliydim ki; gerçek sevgi tüm benliğimi sarıp sarmalasın, yüreğime çisil çisil yağsındı. Hep bunun gayretindeyim, çok şükür başardım da ve başarmaya devam ediyorum. Bu güzel yazınızla bu anımı hatırlamama vesile olup yeniden düşünmeme sebep olduğunuz için teşekkür ederim. Yüreğinizden sevgi, hanenizden huzur ve bereket eksik olmasın inşAllah. Rabbime emanetsiniz.

Esin Çatalkaya 4 Yıl Önce

Son günlerde yaşadığım derin bir acı ve paramparça olmuş ruhumun içindeki tüm hislerimi sanki dile getirmişsiniz. Kul hakkı ve bir insanın hayatını yarı yolda örselenmiş bırakmak en büyük günahtır.Rabbim bu mübarek gecede inşAllah mazlumların duasını kabul eder.Kimsenin başkasının acısıyla başka bir insanı gülüp mutlu etmesine izin vermez, yaptığını yanına bırakmaz.Kaleminize yüreğinize sağlık, güzel yürekli Suzan hanım sevgiler saygılar..

Yasemin 4 Yıl Önce

İnsanları ben olarak kodladıkları için biz diye birşey kalmadı evlilik fedakarlık ister karşılıklı feda karlık olmalı bizleri bencil olarak kodlamaya devam ediyorlar bu senin hayatın sen daha iyisine layıksın şunu unutuyorlar tek başına ben hiç bir işeyaramaz onun için birliktelikler bu kadar kolay harçanıyor hayatın her alanında bizlere ihtiyacımız var unutmayalım

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.