banner4
02.09.2021, 22:25

YÜREĞİMDEKİ YANGINLAR…

Sadi Şirazi’nin "Doğru bildiğini söylemeye devam et. Çünkü sen, rüşvet kabul edecek kadar alçak, dalkavukluk yapacak kadar onursuz biri değilsin," sözünden aldığım cesaretle, kelimeleri sıralamaya devam ediyorum:

İçimde isyanlarım, sönmeyen adalet sevdam... Ezik kalmış duygularım, insan onurunu korumaktır davam...

***

Ben “bilinmeyi” istemedim ama kader yaşadıklarımla beni “bildirmeyi" seçti...

***

Niyâzî Misrî gibi derim: Derde çare, dertle birlikte. Derdin içindeki dermânı bulmak gerek...

***

Samimi davranış gösterişe ihtiyaç duymaz. O'nun bilmesi ve razı olması her şeydir. O'nun razı olmadığı ise hiçbir şey…

***

Hakikat toprak olmak ve O'nun izniyle yeniden var olmak...

***

Dünyada en büyük şeref ve unvan, insan olmak ya da insan kalabilmektir.

***

Nice 'yükseldim' diyenleri, alçalmış gördüm...

***

Hayat yolunda, kendin olma bilinci, kendi varoluşunu anladığında başlar. Başkalarının kaderine kendini bağlayan insan, özgür olamaz.

***

Yaşadığım değer çatışmasının bir nedeni de buydu: Güce, unvana ve menfaate boyun eğenlere karşı onura, asalete ve adalete olan inançla bir başkaldırma.

***

Maddi varlığımız olmasın, şöhretimiz olmasın, makamımız olmasın. Ama ne olur, değerli bir miras bırakalım tüm çağları aydınlatacak, iyiliklerle ve güzelliklerle anılacak: Dürüstlüğümüzü, asaletimizi, adaletimizi ve samimiyetimizi...

***

Yokluklarını bilmediğimiz duyguların yoksunuyuz. Ta ki yokluklarını duyumsayınca, duygu dolu oluyoruz.

***

'Erkekler ağlamaz' diye bizi kandırmışlar. Acıma ve merhamet duygusunun bize kazandıracaklarından yoksun bırakmışlar.

***

Sessiz olmanın karşılığı 'yandaşlık' değildir. İnsanlar büyük acılar karşısında sessizleşirler. 'Ucuz kahramanlığın' bir çözüm olmadığını, akıllı olanlar bilirler. Zira onlara bu sırrı, yaşam öğretmiştir.

***

Bencil ve çıkarcı insanın ölçüsü: 'Benden misin, değil misin?' ayrımından ibaret. Oysa fazilet dairesi çok geniş. Bir kişinin, bir grubun, bir toplumun değer yargısına sığmayacak kadar evrensel.

***

Toplumda “neyin iyi, neyin doğru” olduğu konusunda fikir birliği yok. Her zaman güç sahiplerinin topluma sunduğu 'değer yargıları' var. "Değer bilgimiz" olmazsa 'değer yargıları' bizi yanıltır.

***

Doğru değer bilgileri üzerinden biçimlendirilen değer yargısı, kolay kolay yanıltıcı değildir. Ama kişisel değer yargıları üzerinden biçimlendirilen değer bilgisi, kolaylıkla yanıltıcıdır.

***

Değer yargılarımızın ortak olması gerekmiyor, değer yargılarına saygımızın ortak olması gerekiyor.

***

Dünyada bir çatışma da beyin yapıcılar ile beyin yıkıcılar arasında. Kavganın tarihine bakıldığında yazık ki 'beyin yıkıcılar' çoğu zaman galip olmuşlar.

***

Eylemler değil de kimlikler üzerinden konuştuğumuz sürece, gerçeklikleri hiçbir zaman bulamayacağız.

***

Aynı algılama ve davranış niteliklerine sahip olduğumuzda, verilen kavganın ne olduğunu bir türlü çözemedim. Çoğu zaman ‘köşe kapmaca’ oyunu oynadığımız hissine kapıldım.

***

Bir noktada hepimiz bozuk düzenin birer kurbanıyız: Kimimiz düzene uyarak, kimimiz de uymayarak... Bozuk düzene uyan ahretini, uymayan dünyasını karartıyor…

***

Teşekkür ederim sana. Beni, bana bildiriyorsun. Kusurlarımı gösterip, beni tamamlıyorsun. ‘Öteki’ denilen sen, benim aynam oluyorsun.

***

Belki de yüreğimdeki yangınları anlatacak katıksız ve özgür cümleler kurmam gerekiyordu ama çıkan yangını söndürecek serin duygularım ve duru sözlerim yoktu...

Yorumlar (0)
12
az bulutlu