banner4
07.02.2020, 10:37

YEŞİM RENGİ BAKIŞLAR…

Kopmuş,  kan geçmez damarlarında.
Soytarı gecelerin iniltisi, gayrimeşru düşüncelere hamile.
Karanlık afrodizyaklar kullanmakta.
Serseri heceler dilinde, acımasız bir kış çaldı kapıyı, nafile.
Açmaz kilidi, direnir, zevksiz, korkularda.
Soğuk, kış, avuntu, umudu gelmeyecek baharlarda.
Sonsuzluk arzuları içinde, kıvranmakta. 
Orta mekânına, yağmacılar, otağlar kurmakta.
Merkür, Venüs dolaşıyor,  don durmaz uyluklarında.
Pazartesi uğultuları, gök gürültüsü,  kulaklarında.
Gecenin dürüstü, yalanlar şelale, dudaklarında.
Yükü çok ağır, taşıyamaz omuzlarında.
Yürüyemez, güç yetmez, iade aldığı mavi boncuklara.
Anlamıyor değil, çokça anladığı için kaçtı, çıkmaz sokaklara.
Gündüzün sanığı, affı çağırdı, uykunun masumluklarına.
Bir dozluk insan olma meraklısı, gözü yukarılarda.
Kıvranıyor, kibir bürümüş gözünü, şehvetinin sancılarında.
Sabahın görmeyeni, körlüğü şımarmakta.
Çalıştırıyor dönmeyen bir çark ruhunu, besleniyor karanlıklarda. 
Tüketti bütün kelimeleri, gereksiz konuşmakta.
Hırsları hâkim, yalanlar kâtibi, aşkı idamlık.
Düşler kurduğu dağ evi de yıkıldı şimdi, sevdaları kundaklamakta.
Verem oldu vicdanı, köhne istasyonlarda konaklamakta.
Gönül ormanını kuruttu, nefretiyle sulamakta.
İsmi yazılıydı en yüce ağaca.
Ağaç bıktı, iyilikler katilinin ismini haykırmakta. 
Boşluk olan sevdaları, yanlış çözülmüş bir bulmaca.
Bütün cevapları yanlış, dostluk anahtarını kaydırmakta.
Ağız kıvrımlarındaki dere yatakları bir testere olmuş.
Verimsiz dudakları suluyor, bıkmadı kurumakta.
İlkel sayılacak kadar eskimiş parmakları.
Zehirli bedenlere dokunmakta.
Nefesi bir metan gazı gibi, yakmakta.
Bataklık insanlarının terlerini solumakta. 
Taklit ediyor kuzuları,  başı toprakta.
Bir çıngıraklı yılan gibi kav çıkarmakta.
Zehri içine akıyor, masum takılmakta.
Kalp arenasında vahşi bir korku, turlamakta.
Aralandı katmanlar, lavlar oluşmakta. 
Beklentileri asırlık, yolculuk yapmakta.
Bölündü yersiz hayatı, tutmadı iblisi plan, hazırlıksız yakalanmakta.
Sokak ortasında yeşim rengi bakışlarla parçalandı bedeni.
Ezbere bilemeyeceği bir haldeydi, trajik oyununun son perdesi.
Korktu bir daha karşılaşmakta, ruhu tir tir titredi.
Cesaretsiz figüran, oyuncu, bir fasıla istedi.
Sorgusuz infazlar başladı, aralarda.
Araladı hayatı, arsız, aralıklarda.
Ağaçlar, eğiliyor, gülümsüyor, O, kupkuru bir dal.
Bulutlar, yağmur oluyor, sevinç gözyaşları, O, su almış bir sal.
Salınır boynunun kıvrımlarında korku terleri.
Yakalandı, pazarlıksız, cellat düşünceleri. 
Hasta, beyaz ruhların eli kanlı katili.
Mütecaviz oldu, güzel koruyucu zarlara.
Beklentileri hep kuytuluklarda, para.
Azılı bir militan, kan emici yarasa.
Masumiyet savunması, duygusal romatizma.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu