YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR/KURUYORLAR
Yeni, yepyeni bir dünya kuruluyor/ kuruyorlar. Ve bu dünyayı kuranların insana ve onun sahip olduğu hakka, hukuka dinsel ve totem tüm değerlerine zerre kadar saygı ve merhametin dahi olmadığı bir dünya kuruyorlar.
Yavaş yavaş ve hal üslubunca bizi, beynimizi, doğal ile anormal algılarımızı tersyüz ediyorlar. Şimdiden bütün doğru ve yanlışlarımızı, yapay ve doğallarımızı, mümkün ya da imkânsız bildiklerimizi birbir ameliyat ediyorlar.
Bir virüsün bütün dünyayı ve üstelik bilimin, tıp ve teknolojinin bu denli akıl almaz hızına ve aldığı yola rağmen herşey rutin ve her şey doğalmış gibi bir güdüleme altına alınmış durumdayız. Ve bu güdüleme öylesi tekrar eden ve öylesi baskın bir tezahür içerisinde ki, bunca anormal gelişmeleri mümkün dairesi içerisinde ele almış ve kabul etmiş bir durumdayız.
Yani hesap yapanların ekmeğine yağ süren bir tavır bir kabul ve bir mümkün anlayışı içerisine bürünerek onları dahi şaşırtmış durumdayız. Kör istedi bir göz Allah verdi iki göz kabilinden adamlara olmadık kıyağı yapanlar, üzerinde ameliyat yapılacak olanlardır.
Mevcut olay üzerinde ve dünyanın geldiği noktaya dair araştıranlarımız, soruşturanlarımız, aklı, bilgiyi ve bilimi kullananlarımız haylice kıt bir düzey de seyrediyorken, halkımızın da adeta ipnoz edilmiş bir hale dönüşmüş olması, yapılan hesabın çok daha önceden ve çok daha vahşice devreye sokulacağına kaynaklık edecektir.
Oysa okuyanımızdan en cahil olanımıza kadar alabildiğince septik ve alabildiğince uyanık olması gereken bir haleti ruhiye içerisine bürünmemiz gerekmektedir. Söylenen her ifadeye ve her öneriye yüzlerce acaba, yüzlerce neden ve yüzlerce niçin sorularını ardı ardına sıralamamız gereken bir zamanın arifesindeyiz.
Olayın Allah, din, İman, izan, şefkat, merhamet, his, duygu, hak ve hukuk gibi hiçbir değer ile teğet ilişkisi dahi kurmadığı böylesi vahamet arz eden bir başka süreç, dünyanın tanık olduğu bir zulüm değildir.
Dikkat !
Orta yaş ve üzeri olan herkesin çok daha dikkatli olması gereken ve ailesi ile tebaasına azami sahip çıkması gereken bu süreç, normal olmayan her ortam, oluşum, kişi ve toplumdan aynı oranda uzak durulması ve tutulması gereken bir süreçtir.
Bu denli uyanık olunması ve az evvel de söylediğim gibi her kişi, teori ve öneriye ciddi kuşkularla yaklaşılması gereken bir vahametin orta yerindeyiz.
Aman ha aman!
Çocuklarımıza, ailemiz ve yakınlarımıza alabildiğince doğal olanların alınması, tüketilmesi, saklanılması ve büyütülmesi noktasında şiddetli ve tekrar eden uyarıları yapmamız gereken bu süreç, ıska geçenlerin önemli pişmanlıklar yaşayacakları bir süreç olacaktır.
Tamamen doğal beslenmeliyiz. Tamamen bildiğimiz ve doğal olduğuna inandığımız ve doğal ürünler sattıklarına güvendiğimiz ürünleri ve satıcıları tercih etmemiz gereken bir süreç…
Bağışıklık sistemimizi, direnç ve tahammül gücümüzü artıracak ve koruyacak doğal ürünler sayesinde sağlığımıza her zamankinden çok daha ehemmiyet gösterecek ve ilaçlar ile aramıza ciddi mesafe koyacağız.
Hatta öyle ki!
Son kerteye gelmeyinceye kadar bırakın Antibiyotik kullanmayı ağrı kesicilerle bile aramıza önemli mesafeleri koyacağımız bir sürecin ortasındayız. Yeni çıkan ilaçlardan çok daha uzak ve mümkün olduğunca kendi öz gücümüzün, direnç ve bağışıklık sistemimizin bizi kurtaracak ve ayakta tutacak yegâne çıkış noktamız olduğunu asla unutmamamız gereken bir süreç, bir lahza gevşeklik ve lakayt tavır takınılacak bir süreç değildir.
Malımız, mülkümüz ve yarınlarımız bir kenara aklımız ve dolayısıyla onurumuzu elimizden almaya çalışan bu aşağılık ötesi zümre ve projenin devre dışı bırakılması, hepimizin her zamankinden çok daha dikkatli, kuşkulu, endişeli ama bilinç içerisinde olmamız gerekmektedir.
Kuşku, ihtiyat ve alabildiğince uyanık olanların hem kendisi ve hem de bir çok şeyin kurtuluşuna vesile olacağı unutulmamalı ve böylesi aşağılık oyunu böylesi bir bilincin kurtaracağı da akıldan uzak tutulmamalıdır.
