banner4
10.06.2021, 21:07

UNUTULMUŞ KAHRAMAN BİR TÜRK KADINI: MERYEM ATMACA

Bugün birçoğumuzun bilmediği ve hatta ismini ilk kez duyduğu, tarihimizdeki isimleri bilinmeyen, unutulmuş kahramanlarından birisini yazacağım: Meryem Atmaca isimli büyüğümüzü.

Meryem Atmaca, tıpkı Nene Hatun gibi, Şerife Bacı gibi, Kara Fatma gibi Kahraman Türk Kadınlarımızdandır. Meryem Atmaca, tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitsede, adını tarihe altın harflerle yazdıran fedakar bir büyüğümüzdür.

1. Dünya Savaşı yıllarında, Rusların eline esir düşmüş 1800 Türk Askeri vardır. Bu esaretin Sarıkamış muharebeleri sırasında olduğunu söyleyenler de çoktur. Neticede, Ruslar 1800 subay ve er askerimizi esir almışlar ve zaten berbat şartlardaki askerlerimiz, tamamen mağdur duruma düşmüşlerdir.

Türk askerleri tıka basa yük trenlerine doldurularak Sibirya’nın içlerine sürgün edilmişlerdir. Bu olağanüstü berbat ve rezil yolculukta, askerlerimizin önemli bir bölümü yolda hayatlarını kaybetmişler, hayatını kaybetmeden Sibirya’ya kadar dayanabilenler ise, kelimenin tam anlamıyla soğuktan ve açlıktan harap ve bitap duruma düşmüşlerdir.

Sibirya’daki esir kampları da, ahırdan bozma derme çatma yerlerdir. Askerlerimizin ne üzerlerinde doğru dürüst kıyafetleri vardır, ne de karınlarını doyuracak kadar yiyecek içecek verilmektedir. Sibirya’nın soğuğu ve salgın hastalıklar da cabasıdır.

O zamanki durumları, dönemin İsveç Kızılhaç Delegesi Graf Londrof şöyle izah ediyor: “Aşırı kalabalık ve berbat kokudan yanlarına varılmayan, kapıları kilitli, içerisi tıka basa Osmanlı askerleriyle dolu büyük bir tren katarı 1915’in Ocak ayı sonunda Şirvan istasyonuna geldi. İçindeki esirler insan kılığından çıkmış, açlıktan renkleri sararmış, yanakları çökmüş, elmacık kemikleri dışarı fırlamış, kımıldayamayacak şekilde yorgun ve bitap düşmüş, elbisesiz, ayakları çıplak ve bulaşıcı hastalıklara müptela haldelerdi. Bu feci manzara insanların yüzlerini kızartacak ve kalplerini sızlatacak derecedeydi”. Tren her bir durağa/istasyona vardığında, vagonların kapağı açılıyor ve her bir vagondan 2 durak arasında vefat etmiş 15-20 Türk askeri vagondan rastgele dışarı atılıyor ve boş arazi üzerinde öylece bırakılarak tren tekrar hareket ediyor.

İşte böyle bir ortamda, Ubeydullah Efendinin kızı ve Urumiye Başkonsolos Vekili Yüzbaşı Ali Rıza’nın eşi olan ve tam bir vatanperver Türk Kadını Meryem Hanım, durumdan haberdar olunca, hemen harekete geçer ve ailesinden miras olarak sahibi olduğu 10.000 altını gözden çıkararak Çarlık Rusyası ve hemen peşinden daha yenice iktidara gelen Bolşevik Rus yetkililerle sıkı bir pazarlık başlatır.

Sonradan Atmaca soyadını alacak olan Meryem Hanım, neticede sahip olduğu 10.000 altını Ruslara vererek 1800 Türk askerinin serbest bırakılmasını ve vatanlarına dönmesini sağlar.

Eğer Meryem annemizin bu girişimleri, yol ve yöntemini belirleyerek usulünce yaptığı/yaptırdığı pazarlıklar ve fedakarlığı olmasaydı, bu askerlerimiz muhtemelen Sibirya’da kaderlerine terk edilmiş bir şekilde ölümü bekleyeceklerdi. Çünkü, aynı yıllarda bir de Rusya’da bolşevik ihtilali olduğunu dikkate aldığımızda, o karışıklıkta bu askerlerimiz tamamen gözden çıkarılacak ve Sibirya gibi bir yerde, aç susuz, giysisiz ve hastalıklarla mücadeleyi uzun süre devam ettiremeyeceklerdi.

Tüm bu yaşananlardan Atatürk haberdar olunca, kendisinin (Atatürk’ün) talimatıyla, bu vatanperver ve fedakar Türk Kadını Meryem Hanımın ve eşi Ali Rıza Beyin, Atatürk’ün de Reis-i Cumhur olarak imzaladığı 11938 sayılı 11.11.1931 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla naklen Ankara Kalaba’da iskan edilmeleri sağlanmıştır.

Ankara’ya yerleştirildikten sonra da gerek Meryem Atmaca ve gerekse eşi Ali Rıza Bey bu konularda hiçbir şekilde işin reklamına kaçmaz. Kendisine gelen söyleşi vb teklifleri geri çevirir. Öyleki bugün bile hakkında çok az bilgi bulunmaktadır.

Bu asil ve fedakar Türk kadını, ömrünün son yıllarında, fakir ve yalnız bir kadın olarak yaşamış ve bu şekilde bu fani dünyadan göçüp gitmiştir.

Allah kendisinden ve yetiştirenlerden razı olsun; Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

Bu millet ve bu vatan, dünya malına tamah etmeyen ve önce benim insanım-vatanım-bayrağım-milletim diyen Meryem annemiz gibi isimsiz kahramanlar ve fedakar vatanperverler sayesinde kurulmuş, ayakta kalmış ve kıyamete kadar da dimdik ayakta kalmaya devam edecektir.

Yorumlar (2)
Mustafa Çelik 3 yıl önce
Elinize kaleminize sağlık Sn. Müsteşarım. Allah razı olsun Meryem hanımefendi den. Mekanı cennet olsun.
RECEP KOÇER. 3 yıl önce
Rabbim; Cennetinde sonsuza kadar misafir etsin. Allah hepsinden razı olsun. Milletimize o günleri bir daha yaşatmasın. Birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi ebediyete kadar var etsin. Biz kullarınıda böyle samimi, dürüst, vatanperver kullarının arasına dahil etsin. Selamlar. Sağlıcakla kalın.
12
az bulutlu