TROL NE DEMEK VE TROL KİMDİR

Aslın da trol, hem kavram ve hem de pratik tezahür olarak incelendiği zaman trol ile soytarı, trol ile palyaço arasın da önemli bir benzerlik olduğu görülecektir. Piyasaya girdikleri ilk süreçte çeşitli konuları mizahi şekilde ele almaya ve kendince bir tarz ve eda ile piyasa süren kişilere trol denmekteydi.

İnternet kullanımı, amaç ve hedefleri akıl almaz bir şekilde devinim geçirince, trol kavramı ve tezahürü de aynı hızla mevcut değişimden payını aldı. Tam tersi bir şekilde ve üstelik tamamen kuralsız ve hayâsız bir yerde konumlanan trollük, somut bir kimliğe tekabül etmemesi dolayısıyla alabildiğince pervasız olmanın ve hatta aşağılık olmanın da sınırlarını hatırı sayılır oranda genişletiyordu.

Bu anlam da trol’ü yeniden, güncel ve gerçekçi tanımlayacak olursak eğer trol; doğru yanlış, iyi kötü, hak batıl gibi bir değer skalası olmayan, aklı fikri eline tutuşturulacak banknotlar da olan ve o banknotlara bakarken gözleri büyüdükçe büyüyen ve baktıkça hayvani planlar yaparken göz bebeklerinin kendi etrafında attığı turun km/s hızını tespit işinin kalkülatöre havale edildiği kişidir.

Böylesi bir tanımlama ve saptama yaparsak eğer mübalağa etmemiş oluruz diye düşünüyorum. Kendisini harekete geçiren ve ya harekete geçmekten alıkoyan tek kıstasın para ve miktarı olan bir kişi ve kuruma dair yapılacak başka bir tanımın, bahse konu kişi ve kuruma iltifat olacağı hissiyatını taşıyorum.

Karayı ak ve ak’ı kara, eğriyi düz ve düzü eğri gösteren ve bütün bunları yaparken hak, hukuk, adalet, ilke, kişisel hukuk, mahremiyet, edep, ahlak gibi herhangi bir kuralı olmayan ve olmadığı gibi hiçbir kurala da zerre kadar ehemmiyet göstermeyen bu kişi ve kurum, güç ve imkânı elinde bulunduranların tepe tepe kullandığı zümredir.

Karayı ak ve ak’ı kara, doğruyu yanlış ve yanlışı doğru göstererek insan ve toplumun algıları ile oynama ameliyesine trollemek denilmektedir. Oysa bu tanımlama da daha bir sadeleştirmeye, daha yalın ve gerçekçi bir tanımlamaya gereksinim duymaktadır.

Trol ve trollemek kavram ve eyleminin bu denli aşağılık bir tanımlamaya tekabül ettiğinin hakkı ile bilinmiyor olması, bir çok kişinin de bilmeden bu işin bir tarafından tutmasına, şu ya da bu kadar şu ve ya bu şekilde içerisine girmesine sebebiyet vermiştir.

İslam ve insanlıktan azıcık nasip almış kişinin böylesi bir fiil içerisine girmesi bir kenara çanak tutması dahi olacak iş kabilinden değildir. Kiralık ve üstelik ahlaksız kalemşörler olan troller, imkânlarınız olduğu sürece size hizmet etmekten ve hemen bir gün sonrası artırılmış banknotlar sebebiyle bir gün sonra size küfretmekten imtina etmeyecek yaratık bir güruhtur.

Her zaman için güçlüden yana olmaları dolayısıyla yaptırıma ve hukuki bir müeyyideye tabi tutulmaları da mümkün olmayan bu güruh, Hukukun ve ahlakın egemen olmadığı bir toplumda kazanmaya ve kazanırken de bütün ahlaksızlığını dibine kadar kullanmaya da devam edecektir.

Her şeyde olduğu gibi sizin mahalle ve bizim mahalle, sizin trol ve ya bizim trol denmez, ahlaki ve hukuki zeminde toplumsal bir mutabakat sağlanmaz ise kural, sınır, tabu ve tarafı olmayan bu ahlaksızlar, bir gün, sessiz ve tepkisiz kalanların hepsini hedeflerine koyacağı gerçekliği unutulmamalıdır.

Günün koşulları gereği sizin işinize yarıyor olması ve kullanmaktan bir takım hak ve imkanlar sağlıyor olmanız, keser ve sap metaforunun sizin için de muktedir olduğu gerçekliğine gölge düşürmemektedir.

Konu, kişi ve alan ne olursa olsun hak, hukuk, adalet, ahlak ve ilkenin hâkim olmadığı bir toplum, bugün için trol yarın için bir başka ahlaksız topluluk ve sektör eliyle linçe tabi tutulacak ve bütün kazanımlar silbastan gerisin geriye dönmeye mahkum kalacaklardır.

Bir tutam ahlak ve hukuk bilinci lüks müdür Allah aşkına…!?