banner4
25.05.2021, 19:40

SÖZKONUSU VATANSA, GERİSİ TEFERRUATTIR

Prensip olarak, bugüne kadarki yazılarımda siyasi konularda yazı yazmamaya özen gösterdim. Ancak son haftalarda, ülkemizde zorlamayla oluşturulan suni gündeme kayıtsız kalamayıp, sade ve samimi bir vatandaş olarak düşüncelerimi sansürsüz paylaşmak için bugün bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.

Son birkaç haftadır, ülkemizde benim kanaatlerime göre bilerek istenilerek oluşturulan suni bir gündemle meşgulüz, daha doğrusu bir kısmımız meşgul. Bu durumu hayretle ve ibretle karşılıyorum.

Neden?

Bir tarafta, bir şahıs, sanki kendisi sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi, sanki geçmişinde bilinen bilinmeyen çok sayıda mahkeme kararıyla işlenmiş suçlarla dolu değilmiş gibi, ve üstelik de ülkemize açık düşmanlık yapan bir ülkede konumlanmış ve Devletimizin İçişleri Bakanına haddini çoktan aşarak alaycı ifadelerle saldırıp duruyor.

Ve anlaşılan o ki, yüz buldukça saldırılarının ve iftiralarının yelpazesini de genişletecek.

Hiç kimse de demiyorki, yaa arkadaş önce sen hesap sormadan önce, hesap sormayı hakedecek şekilde kendi hesabını bir ver.

Mesela, senin düzenli işin nedir ki etrafında yüzlerce adama bakıp besleyebiliyorsun? Sen bir holding patronu gibi yüksek gelirlerin mi varki bu kadar şaşaalı bir hayat yaşayabiliyorsun?

Yine, sen nasıl bir milliyetçisinki, son yıllarda Türkiye’mize karşı açık düşmanlık yapan, bu amaçla tüm Türkiye düşmanlarını finanse eden, bu da yetmezmiş gibi terör örgütlerine açık destek veren BAE gibi bir ülkeye gidip, konumlanıp oradan bunları yapıyorsun. Nerede kaldı senin milliyetçiliğin? diye sormuyor.

Bu örnekleri ve soruları daha da çoğaltabiliriz elbette.

Sonra dönüyoruz iç kamuoyumuza. İnsan daha da şaşırıyor:

Yok bilmem kaç milyon kere izlenmiş de, yok iddialar ağırmış da falan filan. Sanki bilmem kaç milyon kere izlenmesi, haklılık doğuruyormuş gibi. Bilinçli olarak bunları diyenleri anlarım da, safça diyenleri yani bu rüzgara cahilce kapılanları anlayamıyorum. Yazık, çok yazık.

Tam burada şu söz aklıma geldi: “Önce bir lafa bakarım laf mı diye, sonra da söyleyene bakarım adam mı diye”.

Aslında buna en net ve çarpıcı mesajı, dün akşam (24.05.2021’de HaberTürk TV’de) karşıt görüşlü gazetecilerin karşısına yiğitçe canlı yayında çıkarak soruları cevaplayan İçişleri Bakanımız verdi ve dediki: “çocuk pornoları da milyonlarca izleniyor”. Ama buna cevap olarak çıt yok.

Şimdi konuları, dar kabuğumuzdan sıyrılıp  biraz daha geniş pencerelerden bakarak değerlendirelim ve soralım:

1. Yıllardır bu memleketin enerjisini sömüren ve takriben 600-700 milyar dolarını heba ettiren, CIA’dan Mossad’a, KGB’den MI6’ya, İranından BAE’sine, Almanından Fransızına kadar dış güçlerin maşalığı yapmakta olan, pkk terör örgütünün içeride ve dışarıda bitmek üzere olduğu bir aşamada bunun yapılması veya yaptırılması tesadüfmü?

2. Aynı şekilde, islamı ve Türkçeyi yaymaya çalıştığını iddia eden, ancak bu iddia ettiği vizyonuna rağmen bunun tam tersini (yani kendi dilini ve kültürünü hatta dinini) yıllardır tüm dünyada baskılayagelen ABD gibi emperyalist bir ülkenin göbeğinde yaşayan ve her ne hikmetse bırakın öldürülmeyi el üstünde tutulan ve korunan ele başlarına, kimisi bilerek kimisi ise aptalca biat eden sinsi bir yapı olan fetö terör örgütünün, bu şahsa desteği nedir, hangi düzeydedir ve neden bu tip insanlar da “oh iyi oluyor” anlayışıyla sinsice destek vermektedir? Hani vatan sevgisi imandan geliyordu, ne oldu sizin iddia ettiğiniz imanınıza?

Çok ilginç değil mi? 

3. Konuşan yani videolar çekip YouTube’da yayınlayan yada yayınlatan kişi, geçmişi kirli ama güya milliyetçi ve güya Turan’ı kurma iddiası taşıyan birisi, 

Ona alkış tutan ve destekleyenler ise bir tarafta Marksist Leninist bir örgüt yani pkk, 

diğer taraftan, yine iddialara alkış tutan başka bir grup da, güya islamcı yani müslüman, Allah korkusu taşıdığını ve kul hakkına inandığını, vatan namustur inancını taşıdığını iddia eden bir grup; yani fetöcüler.

Peki tüm bu durumlar karşısında, görünüşte birbirlerinden her konuda tamamen farklı olan bu kişi ve grupların adeta güç birliği yapmaları akılla mantıkla bağdaşıyor mu? Değilse, izahı nedir?

Vatanı bölmek isteyenlerle, vatan sevgisi imandan gelir anlayışında/inancında olduklarını iddia edenlerin birlikte saf tutmalarını nasıl izah edebiliriz?

4. Vatan Millet Sakarya diyenlere de sormak lazım: Hani söz konusu vatansa gerisi teferruat idi, ne oldu?

5. Ülkemizin daha bir çok sorunları olduğu doğru. Ancak başta savunma sanayii olmak üzere, 10’larca ana dalda son yıllarda geldiğimiz nokta gurur verici, öyle değil mi? Peki tüm bu olanlar, bunlardan yani memleketimizdeki gelişmelerden rahatsız olanlar tarafından organize ediliyor olabilirmi?

Herbirimiz bu ülkenin vatandaşları olarak, Ülkemiz için canla başla çalışanlara destek olmak gerekmez mi? Hâlâ daha devletin Bakanına değil de, müfterilere inanmak akılsızlık yada ön yargı yada kindarlık yada düşmanla aynı safta olmak yada en azından haksızlık değilse nedir?

Hani biz hep birlikte büyük Türkiye idik? Hani bazılarımız çok müslümandı? Hani yiğidin hakkını yiğide vermesini bilirdik? Hani “Önce Vatan” idi; Ne oldu?

Bazı insanların devletine ve devletin bakanının açıklamalarına itibar etmesi gerekirken, geçmişi şaibeli birisinin açıklamalarına ve hem de söyledikleri 1’e 1 doğruymuş gibi, düşünüp taşınmadan, araştırmadan, aklını kullanmadan, geçmiş yıllarda yaşanan tecrübelerden dersler çıkarmadan itibar etmesi ve buna inanmak istemesi hangi akılla, mantıkla izah edilebilir?

Diyelimki, tamam şahıs kendisi de kirli birisi ama iddiaları doğru; peki bunun hesap sorulma yeri ve zamanı neresidir? Mahkemeler ve/veya Seçimler değilmi?

Herhalukarda bu yapılanlar yanlış ve ülkemize zarar veriyor, öyle değilmi? Gerçekçi olun.

Hâlâ daha anlamadıysak, şimdi de yakın tarihimizden, yaşanmış somut olaylara ve örneklere bir bakalım:

-Uçaklar dolusu altını yurt dışına kaçırdılar, yüzlerce genci öldürüp kıyma makinesinden geçirdiler asfalta gömdüler vs vs diyerek algılar yaratıp ihtilal yaparak ısmarlama mahkemeler kurup yargılatanlar ve hatta mahkeme başkanının bile savunmaya cevap veremeyince “sizi buraya tıkan güç böyle istiyor” diyerek hukuk tarihine yüz karası olarak geçen ısmarlama yargılamalarla Sn Menderes ve Bakan arkadaşları asıldı bu memlekette; peki sonra ne oldu? Memleket birden şaha mı kalktı? Yoksa daha da fazlaca ABD’nin kucağına mı oturduk?

-Memleket elden gidiyordu, gözümü kırpmadan idamları onayladım diyerek birçok masum vatan evladını idam ettiren Kenan Evren gerçekten vatanı mı kurtardı yoksa ABD’yi mi kurtardı? Cenazesine kaç kişi katıldı?

-Yüzlerce iftiralar atarak kötüledikleri Sn Özal öldükten sonra, memleket mi kurtuldu?

-Memlekete şeriatı getirecek diye korkarak iktidardan uzaklaştırdıkları rahmetli Erbakan’ın vefatından sonra, o yaşarken düşmanlık yapanlar şimdilerde sahte gözyaşı dökmüyorlar mı?

Hâlâ uyanmayacakmıyız?

Bu kadar tecrübeden sonra, şimdi de Ak Parti iktidarı gitsin de isterse memleket batarsa batsın demek nasıl bir akıl tutulmasıdır? Bunun yöntemi ülkeyi batırmakmıdır yoksa zamanı gelince seçimlerde milletin vereceği oylarla oluşacak yönetime razı olmak ve varsa Suçlu olanları da mahkemeye sevk etmekmidir?

Şimdi sorsak herkes demokrasi ve herkes hukuk der. Peki bu ne lahana turşusu bu ne perhiz?

Benim ülkem daha hangi tecrübeleri yaşarsa akıllanacak merak ediyorum.

Şimdi bu yazımı okuyanların bir kısmı beni Ak Parti destekçisi, bir kısmı MHP’li, bir kısmı da körü körüne devletçi diyecektir. Ancak, unutmayın ki partiler değil vatandır önemli olan.

Benim de elbette bir siyasi görüşüm ve birçok konuda fikirlerim var. Ancak benim bu yaşıma kadar ne şu veya bu siyasi partiden ve ne de şu veya bu gruptan bu yaşıma kadar en küçük bir çıkarım, bağlantım vs olmadığı gibi, bildiğim doğrulardan da bugüne kadar şaşmadım Allah’a şükür. Hiçbir siyasi, dini ve köken ön yargım da olmadı. Ancak, benim fikrimden olsun ya da olmasın devlet memuruyken de, emeklilikten sonraki özel sektörde de duruşumu da bozmadan, memleket menfaatlerini ön planda tutarak her zaman haklının yanında oldum, bilen bilir. 

Ve daha da önemlisi, ben hiçbir dönem aklımı kiraya vermediğim gibi, önce ülkem, önce vatanım dedim. Maruz kaldığım bazı haksızlık ve hukuksuzluklara rağmen devletime-milletime zarar verecek hiçbir eylem ya da söylem içinde olmadım, olmam.

Siyasi konulara legal zeminde olmak kaydıyla hep saygılı oldum; dini konulara Allah’la kul arasındadır, karışmak haddime düşmez dedim; etnik köken konusunda, hepimizi Allah yarattı, hiç kimse doğarken şu veya bu etnik kökenini tercih edemeyeceğine göre biz saygı duyarız, hepimiz insanız ve Allah’ın kuluyuz dedim.

Şimdi aklı başında, vatanını gerçekten seven, bir çok eksiklik, aksaklık ve haksızlıklara rağmen, demokrasilerde herşeyin bir zamanı ve zemini vardır diyerek vakur, sabırlı ve onurlu duran, demokrasiye ve hukuka inanan insanlarımıza; Ve “Bu vatan benim vatanım, ben vatanımı satmam başkasına da şikayet etmem” diyerek cezaevlerinde işkenceler altındayken bile onurlu duran rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gibi anlayışa sahip herkese seslenerek diyorum ki: İç ve dış sinsi provokasyonlara gelmeyin, düşmanımın düşmanı dostumdur diyerek memlekete zarar vermeyin. Şarlatanlara değil, devletinize güvenin.

Siyasiler de ve siyasi partiler de gelip geçicidir, ancak Devletimiz kıyamete kadar bakidir. Ve bu devlet ve bu millet için kim bir çivi çakmışsa Allah razı olsun demeyi de başaralım artık.

Unutmayın: Başka Türkiye Yok!..

Yorumlar (6)
Yaşar Çiftçi Kimya Yüksek Mühendisi 3 yıl önce
Kaleminize sağlık Saygıdeğer Müsteşarım Allah ülkemize devletimize güç kuvvet versin çok zor bircdönemden geçiyoruz maalesef, Allah o ayyıldızlı bayrağımızı ilelebet göklerde dalgalandırdın İnşaAllah
Hüseyin Doğan 3 yıl önce
Budur işte, konunun özü budur. Bu kadar basit işte. yeterki bakabilelim görebilelim.çok güzel bir yazı gerçekten.İcimizden geçenlere tercüman olmuşsunuz. Teşekkürler....
AYPAŞ SAAT ALİ YÖRÜR 3 yıl önce
YİNE HERZAMANKİ GİBİ DÖKDÜRMÜŞSÜN HOCAM TEBRİKLER DERİM EMEGİNE
Nurettin Cengiz 3 yıl önce
Son derece önemli tesbitler.Elinize yüreğinize sağlık Sayın Müsteşarım.Selam ve saygılarımla...
Cemil 3 yıl önce
Sayın hemşehrim, kıymetli kardeşim, değerli dostum. Kalemine ve yüreğine sağlık. Rabbim ömrüne bereket versin.
Çağman. 3 yıl önce
Her satırına katılıyorum. Maket uçakları ve teknolojisini pkk.ya veren batılı ülkeleri ve bunlarla ülkemize saldıran pkk.ya tek laf edemeyenleri anlayamıyorum.
12
az bulutlu