banner4
29.12.2020, 11:33

SELAMUN ALEYKÜM DEVLET

Esenlik barış zindelik senin üzerine olsun.

Aklın bilimin vicdanın yolundan şaşırmayasın.

Tarihin tecrübesi yoldaşın olsun.

“Selamun Aleyküm Devlet” derken bunları demiş oluyorum.

Dün gecede seni düşündüm. Uykum kaçtı.

Dertlerini düşündüm; bazen ne yaptığını bilemez durumda olduğunu gözlemledim.

Kendi içinde ihtilafa düştüğün konular olduğunu belirledim.

Vatandaşlarının bir kısmının bir kısmıyla aynı şeyleri düşünmediğinin zorluklarını yaşamaya devam ettiğini gördüm.

Kurumların arasında eşgüdümde zorluklar yaşandığını sende biliyorsun.

Seni sahiplenmek isteyenlerin her kafadan bir sesle aklını karıştırdığı konusunda hem fikir olduk.

Bir yaptığınla diğer yaptığın arasındaki fark nedeniyle mahcubiyetini hissettim.

Samimiyet gayret ve bilim konusunda ne kadar ihtiyaç içinde olduğunu haykırdın sanki.

Tamam biraz olsun seni anladıysam iznin olursa en azından gündemde olan problemleri dile getireyim. Birbirini duymayanların duymak istemeyenlerin hatta kafasını kuma gömmüşlerin dikkatlerini çekelim.

Aramızdaki ihtilafları nereye götürmek ve bizi aydınlığa çıkaracak olan şeyin ne olduğu konusu gizli mutabakatımız olsun. Nasip olursa bir gün istenmeyen akibetin önlenmesi konusunda bir uzlaşmaya varırız sözü ile müsadenizle.

Unutmadan tüm devlet ajanları/görevlilerine sesleniyorum.

Devletin sesiz çığlığıdır bu.

Beni oluşturan, beni ayakta tutan mana, Orhun abidelerinde yazar.

Benim tahtıma milletin de gönlüne talip olan; gece uyumaz gündüz oturmaz olmalıdır.

Orhun kitabelerinde bu benim aşkımdan kazınmıştır.

Ben adaletle yazılım olan, damarımdaki kan sayılan hukukla ayakta kalırım.

Millete yaranmak isteyenleri eğriyi doğruya karıştıranları gördüm mü benim dizlerimin bağı çözülür.

Ben hamasetle verem, sefahatle kanser olurum.

Gerçeği saklayan taliplilerimden huzursuzluk duyarım.

Boş lakırdının uzağındayım.

Ehliyetsizlerin elinden çektiğimi kimselere anlatamam.

İşte bütün bu hasbihâlden sonra gündemde olan  konulara dönelim.

AİHM KARARI HUKUK GÖRÜNÜMLÜ FESAT

Siyaset birbirini sıkıştırıyor ya. Soruyorlar birbirlerine.

Sen PKK ya karşı mısın? terör örgütü olduğunu kabul ediyor musun.

Bütün partiler HDP’ye soruyor. Bugüne değin HDP’den ses yok.

Ben söyleyeyim. HDP asla bunu söylemez. HDP PKK’nın siyasi şubesidir.

PKK bu topraklarda terden fazla fitne, fesat ve kargaşanın merkezidir.

Kürt düşmanıdır. Kürtlerin öldürmesine ve öldürülmesine yarayan bir azgın şeytan örgütüdür.

HDP bu şeytani merkezin sahte yüzüdür.

Hani neden fesat oluşturuyorsunuz diye sorarsınız ya.

Onlar aksine biz islah edicileriz derler. HDP münafık bir teşkilattır.

HDP’nin kapatılması hukuken şarttır. Bir an bile gecikilmemelidir.

Şimdi ben soruyorum devlete iktidara muhalefete.

Neden barışa benzemeyen, samimiyetten uzak bir tasarrufta bulundunuz. Bu birlikten ziyade kargaşayı arttırdı.

Barış sürecinde düşünce üreten aktör olanları, iktidar partisi neden isabetsizlikleri yüzünden kendinden uzak tutmaz.

Genel Başkanı terörist olduğu bir çok vekil ve belediye başkanının bu nedenle tutuklu olduğu ve yargılandığı bir odağın kapatılmasını uygun görmezsiniz. Bu tatarsızlık değil midir? Numan Kurtulmuş’un açıklaması ile Sayın Cumhurbaşkanının söylemleri nasıl bağdaştırılıcak.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu kadar olup bitenlere rağmen herhangi bir soruşturma içinde midir?

Milli Güvenlik Kurulu yerel seçimden önce HDP’nin Belediye seçimlerini kazandığı bölgelerle ilgili bir değerlendirme yapıp hükümete öneride bulundu mu?

YSK yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP'lilere neden izin verdi. Veya herhangi bir şekilde bu konu devlet içinde değerlendirilmedi mi?

Sayın Bahçeli terör başının idamı konusunda neden gerekli insiyatifi kullanmadınız. Ayrılıkçı terör konusundaki tutarlılığınıza bu tutumunuz uydu mu?

Bütün bu devlet insiyatiflerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Doğru.

Peki devletin yıllardır uğraştığı bu sorun için sorunun çözümü için elimizde neler var. Kazanımlarımız, tecrübemiz, bilgimiz, müktesebatımız nelerdir.

Türk, Kürt, Çerkez, Laz çeşitli süslerimizdir. Asıl olan hepimizin insan olmasıdır.

Onun için “insan olmamız dışındaki her şey bir iddiadan ibarettir.” dedik.

Devletin işi, insanı vatandaşlık kavramı ile buluşturma becerisini göstermesidir.

Evrensel yazılım kadim fıtrat neredeyse bu toprakların tapulu malı iken, bu kaosu çözememek bize çok açılar yaşattı yaşatacak.

Şimdi devletimiz imza atmış söz vermiş. AİHM genelde hayrımıza karar vermez bunu biliyoruz.

E o zaman ya bunu tanımayalım vazgeçelim, ya da arada kalmayalım.

Bir Diyarbakır burma kadayıfının tadında çözülebilecek sorunu neden çözemiyoruz?

Gerçeği hakikat ile buluşturacak inançtan uzağız da ondan.

Devletin payidar olması ile insanın ahirete imanı arasında ne fark var.

Selahattin Demirtaş’a önerim. PKK ‘yı fitne ve fesat yuvası ilan et.

Devlete önerim, Demirtaş bunu ifade ederse kendi vatandaşımızı AİHM’in insiyatifine bırakma. Yasa çıkar ve affet.

Gerçek barış zordur ve fedakarlık ister. Tarihimiz bunu gösteriyor

Siz bekleyin bizde bekliyor olacağız.

Yorumlar (2)
Serdar yük 3 yıl önce
Sevgili bilgili ileri görüşlü mütavazi abim seni anlamak için senin gibi düşünmek gerek. Düşünemeyenler ise gittiğin yoldan gitmesi gerek selam ve dua ile abicim
Serdar yük 3 yıl önce
Sevgili bilgili ileri görüşlü mütavazi abim seni anlamak için senin gibi düşünmek gerek. Düşünemeyenler ise gittiğin yoldan gitmesi gerek selam ve dua ile abicim
12
az bulutlu