banner4
18.02.2022, 08:45

SAFSATALAR


Bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarımlara “safsata ya da hatalı akıl yürütme” denmektedir. Safsatalarda doğru biçimde akıl yürütme yöntemi yoktur. Safsataların bunca çeşidini görünce “hayatta ne çok hatalı akıl yürütmeler yapıyormuşuz” demek zorunda kaldım. Sokrates “En büyük düşmanımız: Cehalet!” derken doğru akıl yürütme yapıyor olmalı: 
“Adam Karalama”, bir kişinin kişiliğine saldırmak suretiyle fikrinin yanlışlığını ispatlamaya çalışmaktır. Kötülemeye dayalı bir akıl yürütme biçimidir. O kişinin geçmişine, siyasi tutumuna, dini görüşüne vb. saldırarak, iddiasının yanlışlığını ispatlamaya çalışmak nitelikli adam karalamadır. Örnek: ‘Onun önerisini kabul edemeyiz, çünkü o karşı partiden. Dolayısıyla söyledikleri ciddiye alınamaz.’ 
“Otoriteye Başvurma”, bir iddianın doğruluğunu güç sahibi otoriter bir kişinin açıklamasına bağlayarak doğru kabul etmedir. Örnek: ‘Liderimiz onların kötü kişiler olduğunu söyledi, ben de onların bu yüzden kötü olduklarını düşünüyorum.’
“Ortak Tutuma Başvurma”, bir iddianın haklılığını, büyük çoğunluğun ortak düşüncesine dayandırmasıdır. Örnek: ‘Herkes ne haksızlıklar yapıyor, ben de yapmışım çok mu!’
“İnanca Başvurma”, bir iddianın doğru olduğunu ispat için insanların çoğunun o fikre inanmasını göstermektir. Örnek: ‘Allah var olmalı, çünkü insanların büyük bir kısmı onun varlığına inanıyor.’
“Geleneğe Başvurma”, eskiden var olan devam eden düşünce ve davranışların, geleneksel olması nedeniyle doğru olduğunun kabul edilmesidir. Örnek: ’Yüzyıllardır ataerkil anlayışla yönetiliyoruz. Demek ki ataerkillik iyi bir şey!’ 
“Grup Baskısı”, yani mahalle baskısı yaparak, bir grubun veya içinde bulunduğu çevrenin baskısını ya da beğenisini yaptığı davranışa gerekçe göstermesidir. Örnek: ’İtaatkarım çünkü bu insanlar kuzu gibi itaatkar olanları seviyorlar.’ 
“Duygulara Başvurma”, insanların duygularını kullanarak ve onların duygularıyla oynayarak bir durumu ispat etmeye çalışmak veya insanları korkutarak ya da karşısındakinde acıma duygusu oluşturarak düşünceleri yönlendirmedir. Örnek: ‘İşinde yükselmek istiyorsan, mevcut düzenin çok iyi olduğunu kabul etmelisin. Yoksa işinden bile olabilirsin, artık sen bilirsin!’ 
“Yağcılığa Başvurma”, güçlü kişiye yağcılık yaparak, iddiasının doğru olduğunu kabul ettirmeye çalışmasıdır. Örnek: ‘Başkanım sizi en çok takdir eden benim. Beni yüksek bir makama atarsanız, size her zaman minnettar kalırım ve size hep hizmet ederim.’
“Yeniye Başvurmak”, bir şeyin yeni olmasının, o şeyin daha iyi ve doğru olduğunun sanılmasıdır. Örnek: ‘Bu şey yeni, öyleyse iyi ve doğrudur.’ 
“Acele Genelleme”, bazı örneklerden yola çıkarak tümevarımla genelleme yapılmasıdır. Örnek: ‘Bak şu kişi hain. Öyleyse bunların hepsi hain!’
“Bölme Safsatası“, bir bütünün sahip olduğu özellikleri esas alarak, o bütünü oluşturan parçaların da aynı özelliklere sahip olduğunu düşünmektir. Sosyal psikolojide yer alan “dış grubun homojenlik yanılgısı” böyledir. Ötekileştirilen grup üyeleri aynı olmadığı halde, hepsi aynı kefeye konulur. Örnek: ‘Bunların hepsi aynı kafa, ben hiç yanılmam, bu kişi de aynıdır!’
“Bütünleme”, bütünün onu oluşturan parçalarla aynı özelliğe sahip olduğunun düşünülmesidir. Örnek: ‘İnsanlar çiğ süt emmiştir, nankördür; bütün insanlar nankördür.’
“Görecelilik Safsatası”, bir iddianın başkaları için doğru olabileceğini ama kendisi için doğru olmadığını söyleyip o düşünceyi reddetmektir. Örnek: ‘Tüm bilim adamları aşının faydalı olduğunu söylese bile ben böyle olduğunu düşünmüyorum.’ 
“Sen de Safsatası”, ileri sürülen iddialara karşılık, o kişinin iddia ettiği fikirleriyle hareketlerinin uyumsuz olduğunu söyleyerek, sunulan beyanın yanlış olduğunun söylenmesidir. Örnek: ‘Haksızlık yapmamak gerektiğini söylüyorsun ama seni de haksızlık yaparken gördüm. Öyleyse düşünceni kabul etmiyorum!’ 
“İspatlama Mecburiyeti Safsatası”, bir şeyin doğru olduğu ispatlanamamışsa yanlış, yanlış olduğu ispatlanamamışsa doğru olduğunu düşünmektir. Örnek:’Ruhun var olduğu ispatlanamıyorsa, o zaman ruh yoktur.’
“Yanlış ikilem“, başka seçenekler bulunduğu halde, karşısındaki kişiyi, iki seçenekten birini seçmeye zorlamaktır. Örnek: ‘Bizi sevmiyorsan, bizden nefret ediyorsun demektir. O zaman ya bizi sev ya da terk et!’
“Kumarbaz Safsatası”, bir olayın geçmişte birkaç kez gerçekleşmiş olmasını referans yaparak, gelecekte de yine aynı olacağını düşünmedir. Örnek: ‘Bunlar önceden böyle davrandılar, yine öyle davranacaklar!’ 
“Önyargı Oluşturma“, insanlar hakkında önceden olumsuz bilgiler vererek, onların düşüncelerini gözden düşürme ve belirli gruplara karşı kalıp yargı oluşturma biçimidir. Örnek: ‘Onların hepsi sahtekar! O insanın başarısına bakma sen, o da sahtekardır.’ 
Sonuç olarak bütün bunlar yanlış akıl yürütme biçimleri yani safsatalar ise “doğru akıl yürütme biçimleri” hangileri?.. 
İnsan mantık bilmeye başlayınca, eğitimle öğretilmiş hatalı akıl yürütmeler karşısında, aklı bütün bütün karışıyor...

Yorumlar (0)
12
az bulutlu