banner4
21.10.2019, 15:15

PORTRE: GÉNÉRAL HUKUK BEY

Frenkçe’den mülhem bir sıfatı taşıyan Muhakkak Bey, yaşadığı döneme mührünü vurmuş istisnai bir kimlik ve kişiliktir. Halk arasında ve umumî ortamlarda kendisine kısaca Hukuk Bey denilir. Muhakkak ile Hukuk arasındaki kökteşlikten ötürü, kimsenin bu kısaltmaya bir itirazı olmamıştır. Olduğundaysa, bu tür kestirme ifadeleri seven Muhakkak Bey, muhakkak Hukuk’tan yana gözükmekte, dolayısıyla kendisiyle umum halk arasında herhangi hukukî bir problem çıkmamaktadır.

İşbu portreyi hazırlarken elimize geçen ve ziyadesiyle istifade ettiğimiz bazı kayıtlarda Hukuk Bey’in sadece sıfatı (General) kullanılmaktadır. Fakat bu kullanım sırasında karşımıza iki ayrı telaffuz unsuru çıkmaktadır. Sözgelimi “Rütbeler ve Madalyonun Öbür Yüzü” (İltimas Yay., Ank., 1997) adlı esrarengiz portreler kitabında sıfatın orijinali (Général) tercih edilirken, “Kalkan ve Süngüye Can Verenler” adlı biyografik derlemede (Haz. Kılıç Vıncıoğlu, Yargı Yay., İst., 2001)  “Genel” kelimesi kullanılmıştır. Şu halde Genel Hukuk Bey, Genel Muhakkak Bey, General Hukuk Bey, Général Muhakkak Bey gibi mevcut veya muhtemel veyahut muhayyel adlandırmalar onun uhdesine tahakkuk etmiş olmalıdır. Allah muhafaza, bunlar başka bir şahsa nam ü nişane olarak izafe edilmemelidir…

Hatta, şunu da düşünmek lazımdır: Bahsini açtığımız sıfatın Frenkçe ikinci anlamı “büyük, yüksek dereceli” olduğundan, Muhakkak Bey’in başına bu kelimeleri getirmemiz de hoşça görülmeli, dahası alkışla karşılanmalıdır. Demek istediğim, Hukuk Bey’in adlandırılışı bahsinde pek çok çıkar yol bulunmaktadır ki, onunla iyi temasta olanlar bu sayede rahat ve huzuru kolaylıkla kendi hanelerine kaydedebilmektedirler.

Hikâye:

General Hukuk Bey, bir gün kendisini ziyarete gelen mazlum görünüşlü bir zalime, de bakalım paşam, senin halin bellidir ama, bir de senden dinleyelim, halin nicedir diye sorgu sual eylemiş. El pençe iki büklüm numaracı zalim, bellidir devletlim bellidir, lakin halim iki dillidir deyip de sözünü, yüksek huzurunuzdan kolaylık ihsan ederim şekline büründürünce, General Hukuk Bey, hakikaten sen karanlık işlerde nice taş diktin, senden neyim eksik, haksızlıkta menzil bozulsa ne olur demiş… Böylece hem kendisinden muinlik dileyen, hem de General Hukuk Bey,  rekorlarına rekor eklemenin keyfini sürmüşler…

Arapça “h-k-k” (Hakk) kelimesinden türemiş olan “Hukuk” yahut “Muhakkak” kelimeleriyle ilgili olarak zat-ı şahanelerinin tek tasarrufu, yukarıda da söylediğimiz gibi, kısa olanı tercih ile sınırlıdır. Bu konuda unuttuğumuz bir başka ayrıntı daha var, zira bir kitapta şöyle yazmaktadır: “General Hazretleri adının Arapça olmasından mustaripti. Bu yüzden kendisine böyle bir ismi veren anneannesini arada bir hatırlıyor, neydi de derdin bana böyle bir adı layık gördün a anneanneciğim diye de kederini dile döküyordu. Hatta bir keresinde şöyle demişti: Neymiş Hak, Hukuk, Muhakkak, hiç birisi değilim işte!” (Bkz. Enteresan Büyükler İlginç İsimler, SK Yay., Ank., 2005)

Kendisine verilen adı düzgün ve uygun görmeyen Muhakkak Bey, dolayısıyla adıyla uyum da sergileyemezdi, sergilemedi. Uyum sergilemek bir yana, kasten bir takım karmaşalar oluşturdu. Bu durumlarda bir yandan adıyla ahlâkının ayrı tellerden çaldığını belli ederken, diğer taraftan uygunsuz vaziyetleri sevk ve idareye nezaret makamında oturdu.

Hikâye:

Bir gün hayli ömür sürmüş güngörmüş birisi, fiillerinden rahatsız olduğu Muhakkak Bey’e bir e-mail gönderir. Aklınca onu uyaracak, bir takım va’z u nasihatle doğru yola çekecektir. Zavallı fazilet sahibi kişi, üşenmeyip, mesaj kutusunu haylice doldurur. Birkaç cümlesini, basına yansıyan haber metinlerinden buraya aktaralım: “Hakkın ötesinde sapıklıktan başka ne var ki?” “Hikmetin gereği olarak yaratılana hak adı verilir.” “Her hakkın bir hakikati vardır; imanının hakikati nedir?” (Haftalık Cumhuriyet dergisi, S. 19)

Haberin devamında, Muhakkak Bey’in işbu işgüzarlığı yapan zavallının tez elden bulunup hakkının salimen teslim edilmesine, uygun bir metod ile boyunun ölçüsünün alınmasına karar ve emir verdiği yazılıdır. Hadisenin medyada işlenmemesi bahsinde de gerekli tedbirlerin konulmasını tavsiye eden Muhakkak Bey, memleketin mutedilleriyle çatışılmamasını, aksi takdirde dengelerin altüst olabileceğini de sözlerine eklemiştir.

Portresini yazdığımız şu günlerde General Hukuk Bey 80’lerinden yıllar almış olup, sağlığını daha da sürdürmek için rejim yapmaktadır.  Amacı bu yolla iki büklüm vaziyetteki görüntüsünü örteceğini düşünmektedir.

Şiir:

Şair Azizî onun için şu beyti yazmış olup, mısraların medhiye yahut hicviye olduğu anlaşılamamıştır:

“Büyük baş ulu taş zirve yaş

General Hukuk Bey dur yavaş”

Bursa, 15.04.2010

Yorumlar (1)
Nafiz Alper Güneş 4 yıl önce
Kim ister vasat olmayan terâziyi, anormal metreyi, dengesiz insanı...vasat; illâ ki " fifti" mi olmalı? Bazen denge 21/100 dedir...
12
az bulutlu