Son Dakika
banner1

Yeniden Refah Partisi’nden ’Boğaziçi’ açıklaması

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe, "Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemleri başka amaçlar için kullanmak isteyenleri, bu protestoları farklı noktalara taşımak isteyenleri tasvip etmiyoruz. Her türlü talep ve muhalefetin Anayasal sınırlarda yapılmasının, ülkemizin hayrına olacağı kanaatindeyiz" dedi.

POLİTİKA 08.02.2021, 16:25
Yeniden Refah Partisi’nden ’Boğaziçi’ açıklaması

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe, "Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemleri başka amaçlar için kullanmak isteyenleri, bu protestoları farklı noktalara taşımak isteyenleri tasvip etmiyoruz. Her türlü talep ve muhalefetin Anayasal sınırlarda yapılmasının, ülkemizin hayrına olacağı kanaatindeyiz" dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sakartepe, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Melih Bulu üzerine yapılan protestolara ilişkin yazılı açıklamada bulundu.

“Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere katılan bazı grupların Kabe’mize karşı yaptıkları saygısızlığı şiddetle kınıyoruz”

Türkiye’nin yakın tarihte müttefik olarak gördüğü Batılıların sayısız psikolojik harp teknikleri ile saldırılarına maruz kaldığını vurgulayan Sakartepe, "Öncelikle Boğaziçi Üniversitesi’deki eylemlere katılan bazı grupların Kabe’mize karşı yaptıkları saygısızlığı şiddetle kınıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkesi milletimizin ortak değerlerine saygılı olmaya davet ediyoruz. Gösterilerde LGBT görsellerinin kullanılması ise ayrıca vicdanları kanatmıştır. Ülkemiz yakın tarihimizde, ‘müttefikimiz’ dediğimiz Batılı dostlarımızın, sayısız psikolojik harp teknikleri ile saldırılarına maruz kalmıştır. Ülkemizi 28 Şubat Darbesine götüren ve gerekçe yapılan olaylar, Gezi Parkı olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi öncesi denemeler bunlara bazı örneklerdir. Ülkemizin jeostratejik konumu maalesef, bu saldırılara maruz kalmamıza sebep olmaktadır. Batılı sözde dostlarımızın, birbiri ardına eylemleri destekleyen açıklamalarda bulunmaları da söylediğimiz hususu doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

“İktidara gelmek, ancak ve ancak halkın desteği ve oyları ile olur. Bunun dışındaki yöntemlerin hepsi çıkmaz sokaktır”

Milli Görüşçüler olarak yıllardır milletin egemenliğinin, ülke yönetimine hakim olmasını arzu ettiklerini ve bunu savunduklarını belirten Sakartepe, halkın oylarıyla seçilen hükümetlerin de ancak halkın oylarıyla değişebileceğini belirtti. Sakartepe, "Dolayısıyla hükümete muhalefet etmek başka bir şey, hükümetin değişme yöntemini zedelemek başka bir şeydir. Mevcut iktidarın eleştirdiğimiz pek çok icraatı bulunmaktadır. Bu yanlışlıkları da her platformda yapılması gereken doğrularıyla birlikte ifade ettik. Fakat emperyal güçleri arkasına alarak, sokak hareketleri ile iktidar değişimini de tasvip etmemiz asla mümkün değildir. Bu eylemlere destek veren siyasi partilere de, milletimizin sorunlarına çözüm üretmelerini, Yeniden Refah Partimiz gibi çözüm odaklı, çalışmalarını tavsiye ediyoruz. İktidara gelmek, ancak ve ancak halkın desteği ve oyları ile olur. Bunun dışındaki yöntemlerin hepsi çıkmaz sokaktır. Yakın tarihimiz bu örneklerle doludur" değerlendirmesinde bulundu.

Sakartepe, köklü devlet geleneğine sahip aziz milletin, geçmişte olduğu gibi, bugün de dış güçlerin ve onların uzantılarının kirli emellerine izin vermeyeceğinin anımsatarak seçimle gelen iktidarların ancak seçimle gitmesi gerektiğini kaydetti. Aksi bir durumda sadece Hükumete değil, milletin egemenlik hakkına ve iradesine saldırı olduğunun altını çizdi.

İktidara, parti olarak daha önce yapmış oldukları ikazları da hatırlatan Sakartepe yaşanan olayların İstanbul Sözleşmesi’nin işaret fişeklerini olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Ülkemizin başına nasıl bir belayı musallat ettiğinizi üzülerek ifade etmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde acı olaylarla, bu hususu korkarım ki tecrübe edeceğiz. Suyun akışı aşağı yöndedir; yukarı yöne akmaz. Vakit geç olmadan, nesillerimizi ve geleceğimizi zayii etmeden, gelin bu yanlıştan dönün. Hükümet olarak, ülkemiz adına, bu sözleşmeden imzanızı derhal çekin. Aksi halde inancımıza muhalif bu sözleşme, yürürlükte olduğu sürece, sıfır çarpan etkisiyle tüm artılarınızı götürmektedir. Buna ilaveten iktidara muhalif, iktidarın icraatını eleştiren herkesi vatan haini ve terörist sınıfına sokmak; kolaycılıktır, siyasi bir manevradır ve toplumu kutuplaştırıp gerilimi artırmaktadır. İktidarın uzun zamandır kullandığı bu yöntem artık inandırıcılığını yitirmiştir ve halkımızda karşılık bulmamaktadır”

-İHA-

Yorumlar (0)
12
az bulutlu