banner4
29.01.2022, 14:15

OYA KAYACIK

Oya Kayacık 1938 yılında İstanbul Nişantaşı’nda dünya gelmiştir.

21 yaşında Robert Kolejden mezun olur.

Tüccar ve varlıklı bir aileden gelmektedir. Robert Koleji’nden mezun olduğu yıllarda Sosyal Sorumluluk Projelerinde gönüllü olarak yer almaya başlamıştır.

O kadar çok merhametli, yardımsever ve cömerttir ki, fiilen koşuşturmasının yanında kendi cebinden paralar da harcamaya başlar. Ekonomik durumu oldukça iyi olan ailesi de kendisine destek verir.

1958-59’larda Kasımpaşa Çocuk Yuvası Derneği’ne yaptığı bir ziyarette etkilenir, merhamet ve şefkat duygularıyla bakar kimsesiz küçücük çocuklara. Üzülür, acır, onlar için birşeyler yapmak ister. Ve artık düzenli olarak bu Kimsesiz Çocuklar Yuvasına gelip gitmeye başlar.

82 yaşında vefat edinceye kadar, tam 61 yıl, bugünkü adı Kasımpaşa Çocuk Evleri Sitesi olan Kasımpaşa Çocuk Yuvasında gönüllü olarak hizmet eder. Kimsesiz çocukların annesi olur.

Çocukların soğuk günlerde üstlerini örter, tek tek sobalarını yakar, yemeklerini pişirir ve yedirir, büyüyüp okul çağına gelen çocukları okula gönderir, derslerini çalıştırır. Hastalananlar olduğunda doktora götürür, çoğu zaman çocukların ilaçlarını bile kendi cebinden alır.

İlerleyen süreçte, gece gündüz çocukların yanında olmak ve, günün/gecenin herhangi bir saatinde derdi, sıkıntısı veya bir ihtiyacı olan çocuğa hemen yetişmeyi arzu ederek, gece olunca evine gitmeyi de bırakıp, tamamıyla Yuvada kalmaya ve küçük bir odada yaşamaya başlar.

Anne-Babasının vefatlarından sonra, ailesinden kendisine kalan tüm mal varlığını da kimsesiz çocuklar için harcar. Çocukların küçüklüğünden büyümesine, okumalarından evlenmelerine kadar, maddi ve manevi tüm sorumluluklarını ayrı ayrı üstlenir.

Hiç evlenmemiştir. “Liseden sonra okumaya da evlenmeye de vakit bulamadığını, kimsesiz çocukları görünce, sadece kendim okuyup kendi hayatıma yön vereceğime, kimsesiz 100’lerce çocuğun hayatını ve geleceğini kurtarmayı seçtim. Bu çocuklar benim karnımdan değil, kalbimden-gönlümden çıktılar” demiştir.

Yuvaya gelen/getirilen/bırakılan, bazen henüz bir kaç günlük, bazen de henüz birkaç aylık olan kimsesiz çocukları kendi yatağına alıp, belli bir zamana gelinceye kadar besleyip büyüttükten sonra çocuğu kendi yatağına götürdüğünü ve “bu talihsiz yavrularımın herbirini kendi koynumda büyüttüm ki, ileride büyüdüklerinde anne şefkati görmemiş olmasınlar istedim” der.

İlerleyen yıllarda yuvadan bir kız çocuğunu evlat edinmiştir; Down sendromlu bir çocuğun da vasisi olmuştur.

61 yıl tamamen gönüllü olarak ve hatta ailesinden kalan tüm serveti de çocuklara harcayarak hizmet eden Oya Kayacık annemiz, binlerce çocuğun hayatına dokunmuş ve onların hayattaki en yakın varlığı “Anneleri” olmuştur.

Yüzlerce-Binlerce kimsesiz çocuğun herşeyiyle hem annesi hem babası olan, onları besleyip büyüten, okutan, evlendiren ve hatta bazılarının çocuklarını büyütmesine de “bu benim torunum” diyerek yardım eden bu eli öpülesi cennetlik mübarek kadın, yani Oya Kayacık Anne, 4 Aralık 2020’de 82 yaşında hayatını kaybetmiş ve kendi anne-babasının yattığı mezarlarının yanına Feriköy mezarlığına defnedilmiştir.

Düşünsenize, 21 yaşında, Robert Koleji mezunu, genç ve güzel, varlıklı bir ailenin kızısın ve gençliğini, güzelliğini, eğitimini, servetini bir kenara itip, tüm bunları kimsesiz çocuklara adayarak tam 61 yılını feda ediyorsun. Ne büyük bir fedakarlık, ne emsalsiz büyüklük ve ne muhteşem bir tevazu bu?

Dünyada belki milyonda bir çıkacak örnekteki merhum Oya Kayacık annemizden Allah razı olsun. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah..

Yorumlar (0)
12
az bulutlu