banner4
19.09.2021, 18:45

NURİ ŞEKER

1857’de Uşak’ta doğmuştur. Molla Ömer Beyin oğludur. Ataları olan Molla Ömer Oğulları, Kırım’dan Erzurum’a, Erzurum’dan Bursa Kınık’a ve oradan da Uşak’a gelip yerleşmişlerdir. Yerleştikleri yer, o zaman için Uşak’a 7-8 km mesafede bir köy olan Kalfa Köyüdür.

Medrese eğitimi aldıktan sonra köyüne dönerek çiftçiliğe başlamıştır.

Uşak’lı halı tüccarlarından Celepzâde Abdullah Bey bir Avrupa gezisinde Almanya’da, Uşak’ta ekilen kırmızı pancardan başka bir çeşit pancarın daha bulunduğunu öğrenir ve bundan 8 kg kadar alıp Uşak’a getirir.

Nuri Bey, kendisinden bir miktar tohum alarak Kalfa Köyündeki tarlasına eker. Ürettiği yeni pancardan pekmez ve köpük helvası üretmeyi başarır. 

Bir başka kaynakta yer alan bilgilere göre ise, 1907 veya 1908’de gittiği İzmir’de tanıştığı ve Viyana Şeker Fabrikasında çalışan Mehmet Eşref Bey’den şeker pancarı, şeker üretimi ve şeker fabrikasıyla ilgili detaylı bilgiler öğrendiği, kendisinden Viyana’ya döndüğünde oradan şeker tohumu ve şeker fabrikasıyla ilgili bilgiler göndermesini istediği, Mehmet Eşref Beyin de bu talepleri karşıladığı yer almaktadır.

O yıllarda ülkenin hiçbir yerinde şeker üretmek imkanı yoktur. Nuri bey de, değişik tatlılar üreterek kazanç elde etmektedir.

Ancak hem ülkenin ihtiyacını, hem yöre halkının refah ve yaşam standartlarının arttırılmasını ve hem de ticari kârlılığı dikkate alarak Uşak’ta bir şeker fabrikası kurmayı kafasında planlamaya başlar.

Şeker pancarı üretmek için Kalfa Köyünde büyük bir çiftlik satın alır. Ürettiği şeker pancarlarını rendeleyerek kirli tatlı şurubunu elde etmiştir.

Zaman içinde, şerbetin rengini açmak için kireç kullanmayı dener. Elde ettiği nispeten daha berrak şurubu kaynatarak ravank yapar.

Zaman içerisinde, bir taraftan kendisinin yaptığı deneme-yanılmalar ve diğer taraftan Mehmet Eşref Beyin Viyana’dan gönderdiği bilgilerle kafası netleşmiş ve şeker fabrikası kurulabileceğini anlamıştır.

Tam bu aşamada, (ki tarih 1923’lerin sonlarıdır), Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın desteğini almak için harekete geçer ve Ankara’ya gider:

Ogün Atatürk’le görüşmek için bekleyen çoktur.

 Hayati Bey hepsini atlatıp gelen yaşlı köylüyü içeri sokar. Gazi Paşa, köylüyü ayakta karşılar, yer gösterip buyur eder:

-  “Buyur Nuri Efendi.”

-  “Teşekkür ederim Gazi Paşam. Ben Uşak’ın Kalfa köyündenim. Babamdan helva ile haşhaş yağı imalathanesi kaldı. Askerliğimi İstanbul’da yaptım. Gözümü, kulağımı açtım, İstanbul’da çok şey öğrendim. Avrupa’dan mektup zarfı içinde pancar tohumu getirttim.

Bu tohumları köyümdeki toprağıma ektim. Pancarları rendeleyip kaynattım. Pekmez yaptım, şurup yaptım, tatlılar ürettim. Onunla köpük helvası imal ettim. Pancardan şeker yapabileceğimize inandım.

Mehmet Hacim Bey’in önderliğinde elli bir kişi birleştik Terakki-yi Ziraat Türk Anonim Şirketi diye bir şirket kurduk. 600 bin lira sermayemiz var. 

Paşam! Bize el ver. Şeker fabrikamızı kuralım. Köylü hem pancar yetiştirir, hem fabrikada çalışır. Uşak şenlenir. Bize el verir misin?"

Cumhurbaşkanı yerinden fırladı, Nuri Efendi’yi sevgiyle, saygıyla kucakladı:

-  “Hepiniz var olun! Türkiye’yi bu azim, bu istek, bu şevk kurtaracak. Ben seni şimdi bir yaverle Başbakan’a yollayacağım. O da seni belki bir iki bakanla konuşturur. Hepsine bana anlattıklarını iyice anlat. Bir sorun olursa aldırma, bana gel. Kapım her zaman sana açık olacak.”

Neticede, 1923’te Uşak’ta bir çok yerel vatandaşın ve müteşebbisin de katılımıyla kurulan Uşak Terakki Ziraat Türk A.Ş. bünyesinde çalışmalara hız verilir.

Nuri Bey Avrupa’da 14 firmaya mektuplar yazar. Konuları anlatarak, yatırım ortaklığı teklif eder ve sonunda Çek Skoda fabrikasıyla anlaşma sağlar. 

6 Kasım 1925’te Uşak Şeker Fabrikasının temeli atılır. Gelen makine ve ekipmanların montajını ve fabrikanın bir süre işletilmesini de bu firma yapacaktır. Fabrika, 17 Aralık 1926’da faaliyetine başlar. 

Trakya’da (Kırklareli’nin Apullu İlçesinde) kurulan diğer şeker fabrikası, Uşak şeker fabrikasından 25 gün önce şeker üretmiştir; ancak bunun nedeni,  şirketin Cumhuriyet Halk Fırkası mebusları ve yöneticilerinden Şakir Kesebir ve Faik Öztrak’ın önderliğinde kurulması ve devlet desteği almasından kaynaklanmıştır. Oysa Uşak şeker fabrikası hiç devlet desteği almadan çok ortaklı çiftçi ve halk ortaklığı ile kurulmuştur.

Nuri Bey, ilk şeker üretimi gerçekleşir gerçekleşmez, 400 gramlık şeker torbalarıyla, Gazi Paşa’ya hem sözünü tutup fabrikayı kurduğunu ve üretime başladıklarını bildirmek ve hem de desteklerinden dolayı teşekkür etmek için Ankara’nın yolunu tutar. 

Gazi Paşa kendisine 2.400 liralık bir Çek vererek şirkete ortak olur. Ankara’da Gazi Paşanın desteği duyulunca, ilaveten 150.000 lira daha ortaklık için para toplanmıştır. TBMM Başkanı Kâzım Paşa da ziraat bankasından kredi verdirtir.

Herşey iyi ilerlerken dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durum ve buhran, Uşak Şeker Fabrikası üretim ve satışını da olumsuz etkiler. Zarar etmeye başlar. Tasfiyeye tabi tutularak, 1931’de Sanayi ve Maadin Bankasına, 1933’te de Sümerbank’a devredilmiştir.

Fabrikada, açıldığı ilk yılda 1263 ton pancar işlenerek 114 ton kristal şeker üretilir. O zaman için günlük üretim kapasitesi 500 ton civarındadır.

Fabrikanın zarar etmesi ve içine düştüğü ekonomik çıkmazlar yüzünden tasfiyeye tabi tutulması nedeniyle Nuri Bey, oldukça üzülmüş, geçimini kazanmak için yeniden çiftçiliğe dönmüştür.

Soyadı Kanunu çıkınca kendisine Şeker soyismi verilen Nuri Bey 1958 yılında 101 yaşında Uşak’ta vefat etmiştir.

Ülkemize, o yılların yokluk, kıtlık ve çaresizlikleri içerisinde çok önemli katkılar sağlayan, girişimciliği ve kararlılığıyla, kurulalı henüz bir kaç yıl olan Türkiye Cumhuriyetine vizyon ve katma değer katan, hatta bunlardan da öte Türk insanının refah seviyesini de yükselterek moral değerlerini ve özgüvenini artıran Nuri Şeker büyüğümüzü sevgi, saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Bugün için baktığımızda, Uşak şeker fabrikasında geçtiğimiz yıl 29.084 ton şeker, 10.000 ton melas ve 70.000 ton küspe üretilmiştir. Ayrıca 600 çalışanı ve 1700 üretici çiftçiyi gözönünde bulundurduğumuzda, 2300 kişiye istihdam sağlanmaktadır. Bu haliyle Uşak şeker fabrikasının ülke ekonomisine sağladığı katma değer 160 milyon lira civarındadır.

Yorumlar (3)
Yaşar Çiftçi/Kimya Yüksek Mühendisi 3 yıl önce
Cumhuriyetin ilk yıllarında Ulu Önder Atatürk'ün de destekleriyle ülkemiz her alanda büyük ilerlemeler yapmıştır o tarihten itibaren kurulan fabrikalar ülkenin çok partili döneme girip her gelen iktidar kendi yandaşlarını o sava#tan ç>kmış ülkemiz insanlarının gayretleriyle kurulan fabrikalara bir kişinin yapacağı işe partili on kişi doldurulup fabrikaları zarar eder kurumlar haline getirip birde kurulu fabrikalarda amortisman hesaplarında yapmadan yeni teknolojilerde üretim maliyetlerini düşürmek yerine eski teknoloji ve bir kişinin yapacağı işe on Parti'ye yakın kişilerin doldurularak hükümetlerin Arpalığı haline getirilmesi sonucu maalesef ülke ekonomisi git gide gerilrmir kurulan fabrikalarda teknoloji eskimiş yeni twknolojilere yatırım yapılmamış ve ülke ekonomisi tamamen ithalata dayalı bir pazar ülkesi haline getirilmiştir maalesef Saygıdeğer Müsteşarım
Ibrahim Ekmekci 3 yıl önce
AtatÜrk''ün ekonomik doktirini devletçilik mi liberalizm mi diyenlere, eleştirilecek bir yanını arayanlara, ne güzel bir cevaptır, UŞAK ŞEKER FABRIKASI ÖYKÜSÜ...
Recep KOÇER. 3 yıl önce
Değerli iş insanı, Nuri Şeker bey ve onun şahsında şeker fabrikası gibi o günün yokluk, kıtlık, fakirlik, cehalet, gibi olumsuz şartlarına rağmen; Böyle güzel eserleri ülkemize kazandıran, emeği geçen bu fedakar insanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Rabbim: Peygamber efendimize komşu Etsin. Hepsinden, Allah; Ebeden razı olsun.
12
az bulutlu