banner4
02.09.2020, 15:15

MAVİ VATAN‘da OLANLAR ve DONANMA TARİHİMİZE KISA BİR BAKIŞ

Bir mıh bir nal, bir nal bir yiğit darbımeseli gibi bir yerde kanat çırpan bir kelebek bir başka yerde fırtınalar meydana getirmektedir.

Akdeniz şu günlerde iyice kaynamaya başlamış ve savaş gümbürtüsünü dalga dalga üzerimize taşımaktadır.

Günümüzün ve önümüzdeki yüzyılların en büyük çatışmaları enerji paylaşımı üzerinden doğacak ve doğmaktadır.

Türkiye ,Yunanistan üzerinden adalar ve 12 mil tezi ile kıyılarına hapsedilmek istenmektedir. Konunun uzmanı olmasak da ana hatları ile uluslararası hukukta kurt kanunu yürürlüktedir. Diplomasisini askeri güçle destekleyemeyen hiçbir devletin salt bu yasalar ile kendini güvende görmesi safdillikten başka bir şey değildir. Ulusüstü kurumlar olmazsa olmazdır ancak bugüne kadar neredeyse hiçbir savaş ,çatışma ve soykırımı engelleyememiştir.

Kıyısı olan devletler için deniz gücü donanma son derece önemlidir.Hayati rol oynar.Tarihimizdeki büyük kırılmalar ve olaylar her zaman donanma ekseninde meydana gelmiştir.Türk devletinin zirve noktaları her zaman donanmasının güçlü olduğu zamanlardır.Gerileme ,yıkılma ,toprak kayıpları da yine donanma’ya bağlıdır.

Şu an dünya gücü olan devletler bunu donanmalarına ve uçak gemisi filolarına borçludurlar.2.dünya harbine kadar bu güç tekeli İngiltere kontrolündeydi.Japonya bu konuda kendini aşmışsa da gerek PearlHarbour baskınında Amerikan uçak gemilerini elden kaçırması gerekse Midway deniz savaşında 4 uçak gemisi yitirmesi ile deniz egemenliğini yitirmiştir.

Dünyanın halen en güçlü sanayi devleti olan Almanya’ nın cihan hakimiyetini yine donanma eksikliği engellemiştir.2.Dünya savaşı yıllarında bu açığı U- Boat Denizaltıları ile dengelemeye çalışsalar da ‘’adamız işgal edilse de yenilmez armadamızla denizlerde savaşacağız , asla teslim olmayacağız ‘’ diyen Churcill ‘ in kararlılığı ve 500 gemilikİngiliz donanma gücünü yenmeleri mümkün olmamıştır.

Rusya ,Baltık ve Karadeniz’e sıkışmışlığını halenaşabilmiş değildir.Ancak Rusya , gerçek anlamda bir devlet olmuş ise; bu; Hollanda tersanelerinde basit bir işçi gibi tedbil -i kıyafet çalıştığı söylenen bizim deli Petro( onların büyük Petro ) dediğimiz çarlarının deniz gücüne verdiği önemle gerçekleşmiştir.Zira hemen ardından 1770   yılındaÇeşme’ de donanmamızın yakılışı gelmiştir. Akabinde elimizden çıkan ilk Türk ve Müslüman yurdu Kırım ile Rusya emperyal bir güç olmuştur. Yine 1826 da Navarin’de  donanmamız yine yakılmış ve ilk balkan devleti Yunanistan bağımsız olmuştur.

Donanmamızın zayıflığı Osmanlı’ nın son döneminde de tarihimize damga vurmuştur. Sultan Abdülaziz neredeyse sıfırlanmış donanmayı Kırım’ ı geri almak için yeniden  oluşturmuş  ancak devletin tutarlı deniz politikasının sonraki dönemlerde bir türlü oturtulamaması yüzyıl başındaki felaketlere yol açmıştır.Sırasıyla Kıbrıs ,Girit ,Trablusgarb ve 12 ada elden çıkmıştır.

Balkan harbinin hemen öncesinde  bizim askerin ‘’Şeytan vapur ‘’ dediği Yunan donanmasının ‘’Averoff’’ zırhlısı ile deniz üstünlüğü bizi adeta Marmara denizine hapsetmiş ve Midilli,Sakız ,Semadirek gibi Anadolu’ nun doğal uzantısı olan  Kuzey ege adaları elimizden çıkmıştır.Sadece rahmetli Rauf Orbay  hayalet kruvazör Hamidiye ile Ege ve hatta Adriyatiğe çıkmış ve düşman gerisine sarkarak mucize kabilinden kahramanlıklar göstermiştir.

Sadece Averoff ‘ un  varlığı bile o dönemde bizi denizlerde o kadar sıkıştırmıştır ki ülkenin her yerinde Donanmaya yardım cemiyetleri kurulmuş ve gelinlik kızların takılarına kadar vermesi ile İngiltere’ye ‘’Sultan Osman ve Reşadiye’’ isimli iki gemi yaptırılmıştır.1.Dünya harbinin çıkması İle İngilizler parası ödenmiş gemilerimizi teslim etmemiş ve kendi donanmalarına katmışlardır.Bu kalleşlik üzerine Osmanlı, Alman ittifakına yanaşmış ve Goeben ve Breaslau -Yavuz ve Midilli gemilerini alarak savaşa girmiştir.2.dünya harbinde Sultan Osman ,HmsAgincourt adıyla Alman U -boatlarınca,Reşadiye ise Repulse adıyla Pasifik’te Japon kamikazelerince batırılmıştır.

Yine Cumhuriyet döneminde 1963 Kıbrıs Krizinde, Rahmetli İnönü’ye , ABD başkanı Johnson "NATO silahlarını kullanamazsınız "demiş ,İnönü de "Yeni bir dünya kurulur Türkiye de orada yerini alır" cevabını vermişti. İnönü de Rahmetli Demirel de o günden bugüne orduyu hazırlamış , paraşüt ,hava indirme uçağı almış ,çıkartma gemisi tezgaha koymuşlar ve ordu ancak 10 yıl sonra 1974 yılında amfibi çıkartmaya hazır hale gelebilmiştir.

Mil-gem projelerimiz ve özellikle yapımı devam eden TCG ANADOLU gibi çok amaçlı amfibi hücum gemimizin ( küçük bir  uçak gemisi olarak da hizmet verecektir) İsrail ve Yunanistan başta  olmak üzere bazı ülkelerde endişeyle takip edildiğini basın yayın organlarından gözlemliyoruz. Balyoz ve Ergenekon süreçlerinde terör örgütü FETÖ eliyle deniz kuvvetlerimize özellikle operasyon çekildiğini ve gücünü kırılmak istenmesi ,Donanmanın hayati önemini vurgulamaktadır.

Doğu Akdeniz krizinin de sadece diplomasi ile çözümünün olmayacağı açıktır , kararlı devlet iradesinin ardında vurucu gücü  yüksek donanmamızın durması gerekmektedir.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu