banner4
08.05.2023, 16:50

LİTVANYA’DA BİR TÜRK KÖYÜ: TRAKAİ

Avrupa’nın göbeğinde, Litvanya’da bugün için 7-8 bin nüfusu olan Trakai adında bir göl köyü. Küçük, tarihi, turistik, şirin bir yer.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’un 28 km batısında, 11,5 km2’lik bir coğrafyada ve 2007 yılı sayımlarına göre 5.357 kişinin yaşadığı, orta ölçekli ilçe büyüklüğünde bir yer Trakai.

Haritadan bakıldığında, günümüzde Türk ve Müslüman dünyasıyla pek ilgisi alâkası anlaşılmayan bir yer. Ancak orada 600 yıldır yaşayan Karay (Karaim) Türkleri var. Büyük çoğunluğu Musevi, bir kısmı da hristiyan inancından.

Hazar İmparatorluğu (650-970 yılları) döneminde Bizans Karaileri tarafından gerçekleştirilen misyonerlik çalışmaları sonucunda Musevilikle tanışan Hazar Türkleri, devletlerinin yıkılışının ardından Orta Avrupa’ya yayılmışlar ya da Kırım yarımadasında kalmışlardır. Hazar Türk Museviliği’nin devamını günümüzde de sürdürmekteler.

Büyük Litvanya Kralı Vytautas, Kuman soyundan gelen Kırım Türklerini toprak verip bölgeye yerleştirmiş.

Kendileri Karay (yada Karaim) Türkleri olarak biliniyor. Kökenlerinin Hazar Türklerine dayandığı söyleniyor.

Ahâli o günden bugüne kültürünü, dilini, musevi dinini ve kendine has yaşantısını sürdürmüş.

Karaylar o bölgede asırlarca kalmış ama ne Osmanlı’nın, ne Türkiye’deki büyük çoğunluğumuzun ve ne de başkalarının bunlardan haberi yok.

Ufak bir topluluk, uzak bir coğrafya, kimsenin umurunda olmasalar da, onlar Türk olduklarını ve Türklüklerini unutmamışlar.

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu 1970'ler de atom fiziğiyle alâkalı bir toplantı için Litvanya'ya gidiyor. Profesör olan arkadaşı Yutsis, kendisini ilgisini çeker diye Trakai'ye götürüyor.

Köyün ihtiyar meclisinin başı olan aksakallı bir adamla uzun uzun konuşuyorlar.

Köye gittiklerinde Oktay Sinanoğlu ahâlinin dillerini koruduğunu görüyor. Köyün ileri gelenlerinden bir ihtiyar onu evine dâvet ediyor, atalarından kalma sancak, kılıç ve evrakları gösteriyor, hem de Türkçe konuşarak.

Aksakallı Adam şöyle diyor:

"Atatürk zamanında Türkiye'den O'nun gönderdiği elçiler, görevliler gelir, bize Türkçe dergiler, kitaplar getirirdi. ATATÜRK vefât etti, Türkiye'den ses sedâ kesildi. Size ne oldu?”

Yorumlar (1)
Recep KOÇER. 12 ay önce
Değerli müsteşarım, yazınızı ilgiyle okudum. Hakikaten sınırlarımız dışında yaşayan soydaşlarımız hepsi birbirinden değerlidir. Dış Türkler bakanlığı hiç vakit kaybetmeden kurulmalı, unutulmuş, ihmal edilmiş ne kadar soydaşimiz varsa, onlara el uzatmaliyiz. Kültür,ekonomi, eğitim, spor vb. alanlarda destek olup; Turan, Türk birliğini kurmalıyız. Selamlar. Sağlıcakla kalın.
12
az bulutlu