banner4
31.03.2020, 15:50

KÜRESEL PATOLOJİ - 2

Modernite insan tekinin içinde yaşayageldiği kabuğu parçaladı.Daha önce içinde varolduğu gelenek, aile, komşu, mahalle, efsaneler, kıssalar, Tanrı, üretim biçimi, mimari, kültür, toprak, ahiret ve benzeri değer ve kavramlarla örülü güvenlik dünyası kaplumbağa kabuğu gibi kırıldı.Zamanla anlamı (kabuğu) parçalana parçalana birey kalan savunmasız bu canlı varlık  küresel hegemonyanın her istediğini yapmaya hazır durumda.

Tarihin doğrusal bir çizgide ilerlediği ve paleolotik çağda çalı çırpı toplayan insanın yeni yüzyılda başdöndürücü bilimsel teknolojik gelişmelerle gezegenlere doğru yelken açacağı şeklindeki ilerleme-gelişme düşüncesi bir kez daha travmatik bir şekilde çöktü.Kronolojik sürecin devamıyla birlikte daha iyiye doğru sürekli ve kesintisiz evrim  anlayışı pratikle sınanmış ve tarihin mecburi istikametinin bir vehim olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.Bunun ispatı ise uzayda şehirler kurmaktan bahsedildiği bir zamanda, nasıl el yıkanacağına dair bilginin bir anda altın değerinde kıymetlenmesidir.

Bu durum toplumlarda travma yaratır ve bireyleri nihilizme sürükler.Stefan Zweig'i intihara sürükleyen süreç böyle gelişmiştir:Hümanizm, Rönesans, Reform, Fransız devrimi, bilimsel gelişme, ekonomik refah  ve zincirin devamında savaşların sona erdiği, barış, mutluluk ve maddi bollukla inşa edilmiş sarsılmaz bir güvenlik dünyası...Bu saatten sonra gelinen uygarlık aşamasının savaşın olmasına izin vermeyeceği kanaati hakimken dünya savaşını başlatan kurşun modern dünyanın ve yazarın güvenlik dünyasını paramparça eder.

Aynı şekilde, insanlık bugünlerde içinde bulunduğunu vehmettiği güvenlik dünyasının bir zerreyle tehdit edilip bir anda parçalanabileceğinin, tüketim toplumunun sunduğu nesnelerin değer ve anlamlarının bir anda hiç mesabesinde olabileceğinin şaşkınlığı içinde ve bu durum hayal kırıklığını ve kaygıyı çoğaltıyor.Çünkü bilimin, teknolojinin, borsanın, aya turistik seyahatin bir anda anlamsızlaştığına, her türlü konforun bir anda çökebileceğine tanık olmuştur.

Nihayeti hiç olmaya varacak yaşam çabasının beyhudeliği tek tek insanlarla çoğalan ve fakat insanı aşan küre düzeyinde bir psikoz oluşturur.Bu durum küresel patoloji diyebileceğimiz bir alanın konusudur.

Nasıl ki dünyadan farklı bir sistem olarak küre kavramından bahsedilebilirse (sözgelimi küresel tarih, küresel kurumlar, küresel ekonomi, küresel siyaset gibi) burada da küresel bir patolojiden söz etmek mümkün.

Maddi kaynak ve imkanları gezegen ölçeğinde elinde tutan, küreyi yöneten, denetleyen, izleyen güç gitgide daha kuvvetlenirken, bu gücü elinde tutan topluluğun nicelik olarak sınırlılığı ve fakat etkisel olarak derinliği/yoğunluğu dikkate şayandır.Bill Gates, Warren Buffet, Elon Musk, Roche firması, Bilderberg, Rand Corporation, Yahudi lobisi ve sair kişi ve kuruluşların etkisi tek başlarına birçok ülkenin gücünün toplamından daha fazladır.

Güç yoğunlaştıkça muhatabı olan birey zayıflamaktadır ve bu durum salgına özgü olmayıp, sistemin kurgusu ve niteliğinden kaynaklanmaktadır.

Salgından sonra yeni bir düzen kurulacaktır.Bu varsayımın temeli, nesnel koşullardan ziyade dünyanın köklü bir dönüşüm geçireceğine dair sürekli yinelenen küresel propagandadır.Zihinler bireysel, ulusal ve küresel düzeyde mahiyeti belirsiz bu değişimi şimdiden kabul etmiştir.Piyasalar yeni kurulacak dünyayı fiyatlamakla meşguldür.

Küresel/ulusal çelişkisi talidir. Küresel olanla ulusal olan arasında çatışma sistemi yenileyen ve  devamını sağlayan bir mücadele alanıdır.Görünürde bir birine zıt ama aslında birbirini besleyip sistemi insan aleyhine yeni bir senteze ulaştıran bir çatışmadır.

Asıl çelişki şudur:

Bir yanda, her türlü kurum, kuruluş, denetleme, yönetme, cezalandırma, korkutma, terbiye etme mekanizmalarıyla ve değerleriyle küre sistemi,

Diğer yanda, kabuğu parçalanmış, tek ve yalnız kalmış, savunmasız, edilgen, kendini gönüllü olarak itaate bırakmış birey.

Tarih, milyonların kırıldığı salgın, kıtlık ve savaşlardan bahseder.Bilgisi Levh-i Mahfuz'da bulunan ve önceden belirlenmiş ecel henüz gelmemişse bu felaket de atlatılacaktır.Sonrasında, yeni bir başlangıç imkanı ve bir çıkış yolu mevcuttur. O da tekrar insan olmak, sahici ve aşkın olanla uyumlu bir biçimde kelimelerimizi, kurumlarımızı, çevremizi, uygarlığımızı, kısacası kırılan kabuğumuzu yeniden inşa etmek.Yeniden olmak ve dirilmek.31.03.2020

Yorumlar (0)
12
az bulutlu