banner4
29.03.2020, 17:44

KÜRESEL PATOLOJİ 1

Yapay zeka, turistik amaçlı uzay seyahati, 5G teknolojisi gibi konuları hazmetmeye çalışırken  bir anda başa döndük; bilim adamları televizyonlarda ellerin nasıl yıkanması gerektiğini anlatıyor sabah akşam.

Uzmanlar, bilim adamları, siyasetçiler, malum virüsten korunmamız için izolasyon (evden ve hatta odandan dışarı çıkma ) ve hijyen (ellerini yıka) başlığı altında özetlenebilecek çözüm önerilerini ekranlarda tekrarlayıp duruyorlar.

Bugünlerde insanlık aleminin kafası oldukça karışık; magazin programlarının hararetli tartışma ortamlarında bilim otoriteleri sıvı sabun ve kalıp sabundan hangisinin virüse karşı daha etkili olduğuna karar veremeden dağılıyorlar.

Gözle görünmeyen bir RNA parçacığı çağdaş uygarlık balonunu bir toplu iğne ucu gibi deldi.Küresel sistemin sunduğu güvenlik  dünyasının bir illüzyon olduğu bir kez daha kanıtlandı.Küre ölçeğinde bir korku filmi platosunun içine düşen insanlık derin bir kaygıyla kendi kendini karantinaya aldı.Şu an belki de dünya nüfusunun yarısından fazlası evde.Prens Charles, Boris Johnson, Tom Hanks ve daha bir çok ünlüye bulaşan ve sınıf farkı gözetmeden herkesi tehdit eden virüsten kaçış yok gibi.Anlaşıldığı kadarıyla, İngiltere ve Almanya resmi makamları her beş kişiden dördüne virüsün bulaşacağını öngörüyor ve bu korkutucu bilgiyi şeffaflık ve özenle dünya kamuoyuyla paylaşıyorlar.Yine çağdaş zamanların kahinleri (uzmanlar-bilim adamları) virüsün mutasyona uğrayıp daha tehlikeli bir niteliğe bürünebileceğini, başkaca salgınların yaşanabileceğini sık sık tekrar ederek korkuyu çoğaltıyorlar.

Sayısız özgürlüğü korumayı taahhüt eden devletler, muhtelif hak ve  özgürlük metinlerini kuruluş bildirgesi yapan uluslararası kuruluşlar tüm özgürlüklerin seri bir biçimde askıya alınması eğilimindeler.Zerre kadar özgürlüğü için kıyameti koparan insanlar korku ve panikle kendilerini gönüllü olarak evlerine kapatmış, kitle halinde susuyorlar.

İnsan teki can korkusuyla bir yandan kirpi gibi içe kapanırken, diğer yandan ipi kopmuş tesbih taneleri gibi dağılıp birbirinden uzaklaşıyor.Bir yandan da virüs taşıma ihtimali bulunan kişi ve gruplara karşı değişen dozda şiddet uygulama eğilimi artıyor.Sokağa çıkma yasağına riayet etmeyen yaşlı kişiye zorla maske takan ve kafasına kolonya döken genç gibi mesela, veya Umre ziyaretinden dönenleri salgının artmasındaki yegane sebep olarak görenler gibi.Her türlü ideolojik tartışma geçici ve belirsiz bir süreliğine arka plana itildi ve böyle giderse yeni çatışma alanının can korkusu temelinde yükseleceğini ve virüs taşıyanlar ile taşımayanlar arasında sözel, fiziki, bireysel, kitlesel ölçekte çatışmalar olacağını varsaymadan edemiyoruz.

İnsanlığın maddi gerçeklikten kopuş süreci daha da derinleşti ve tensel temas asgari düzeye indi.Fiziki gerçeklik alanını gitgide daraltan sanal alan yeni bir ivmeyle dijital dünya inşasını hızlandırdı.Salgın nedeniyle hayatın kesintiye uğramasından ziyade her zamankinden daha çok sanal mecrada aktığından söz etmek isabetli olacaktır.Yemek, giysi, kitap, muhtelif alet edevat gibi günlük ihtiyaç malzemelerinin internet aracılığı ile satışının önemli oranda artışı bu duruma örnektir.

Kitle iletişim araçları insanlara yeni bir dinin amentüsünü ve umdelerini vaaz eder gibi, salgından  nasıl korunacağımızı, hangi egzersizleri yapacağımızı, vakit geçirmek için neler izleyeceğimizi, kilo almamak için neler yememiz gerektiğini, hastalığa yenik düşmemek için bağışıklık sistemini nasıl güçlendireceğimizi anbean telkin ediyor.İzleyiciler, huşu içinde dinledikleri kural ve esaslara göre yaşamlarını düzenlemekle meşgul. (devam edecek)29.03.2020

Yorumlar (0)
12
az bulutlu